Le Parisien gazetesinin haberine göre olayın tek zanlısı Ömer Güney’le ilgili terörle mücadele birimlerinde yürütülen soruşturmada şu unsurlar öne çıkıyor:

SEMPATİZAN

PKK üyesi olmayan Güney, hiçbir etkisi olmayan sıradan bir sempatizan. Geçmişi ve kişiliği nedeniyle politik bir cinayet işlemiş olma ihtimali zayıf.

Güney’in hayatı da terörist olduğuna dair bir senaryoyu desteklemiyor. 1991 yılında Fransa’ya geldi. 2003’te Almanya’ya giderek evlendi. Küçük işlerde çalıştı. 2 yıl önce boşandı ve Charles De Gaulle havaalanında temizlikçi olarak çalışmaya başladı. Sık sık sara krizi geçiriyor. Beyninde bir tümörün bulunması üzerine sağlık nedeniyle çalışmayı bıraktı. St. Anne Hastanesi Sinir Hastalıkları Servisi tarafından sağlık durumu izleniyor.
İlişki ağı ve etkinliği olmayan, sabıka kaydı ya da suç şebekeleri ile ilişkisi bulunmayan bir sempatizanın bu kadar profesyonel bir suçu işlemesi de olanaklı değil.

Kadınlardan biriyle yakın arkadaş olan Güney’in 3 kurbanla herhangi bir sorununun olmadığının tahmin edildiğini belirten bir yetkili “Gözlemcilik mi yapıyordu? Asıl suçu işleyen ya da işleyenleri mi koruyor? Bir çılgınlık anında mı yaptı? Hiçbir ihtimali dışlamıyoruz” diye konuştu.

HASTANEYE

Halen gözaltında bulunan Ömer Güney’in beynindeki tümör nedeniyle hastane imkanlarına sahip bir hapishaneye transfer edilebileceği belirtiliyor. Güney’in sağlık durumunun ceza davası sırasında da gündeme gelebileceğinin altı çiziliyor.