3 Çocuk Sloganı Nazilere Ait
KADINLARI SOSYAL ORTAMDAN DIŞLAMAK
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, AKP’li Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili Sadık Yakut’un şeriatla yönetilen ülkelerde olduğu gibi karma eğitime son verilerek, kız ve erkek okullarının ayrılmasını istemesine sert tepki gösterdi. Oran, “Sadık Yakut en sonunda maskesiz, takiyesiz bir şekilde AKP zihniyetini ifşa etmiştir. Bu zihniyet laik cumhuriyet kazanımlarının yok edildiği, kadın haklarının kaybolduğu, totaliter bir Türkiye hayal etmektedir” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, AKP’li Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili Sadık Yakut’un şeriatla yönetilen ülkelerde olduğu gibi karma eğitime son verilerek, kız ve erkek okullarının ayrılmasını istemesine sert tepki gösterdi. Oran, “Sadık Yakut en sonunda maskesiz, takiyesiz bir şekilde AKP zihniyetini ifşa etmiştir. Bu zihniyet laik cumhuriyet kazanımlarının yok edildiği, kadın haklarının kaybolduğu, totaliter bir Türkiye hayal etmektedir” dedi.
Yakut’un dün söylediği sözler üzerine yazılı bir açıklama yapan Oran, Yakut’un takiyyesiz konuştuğunu, bu yüzden herhangi bir bilimsel makaleye sığınma zahmetine bile katlanmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Görevi anayasal cumhuriyetin temel niteliklerini koruyarak geliştirmek olan ve bunun için yemin eden Sadık Yakut en sonunda maskesiz, takiyesiz bir şekilde AKP zihniyetini ifşa etmiştir. Bu zihniyet laik cumhuriyet kazanımlarının yok edildiği, kadın haklarının kaybolduğu, totaliter bir Türkiye hayal etmektedir.”
“KENDİSİ BU COĞRAFYANIN 117 YIL GERİSİNDE”
Yakut’un referansının akıl, bilim, çağdaş yaşamın gerekleri değil kör bir ideolojik savrulma olduğunu vurgulayan Oran, şunları söyledi:
"Eğer biraz bilgi sahibi olmak isteseydi, 1906 yılında Osmanlı Döneminde 4659 erkek ibtidâisi , 349 kız ibtidâisi, 5073 karma ibtidâi yani ilkokul olduğunu görecekti. Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından basılan 'Cumhuriyet Öncesi’nde Türk Kadını' başlıklı Şefika Kurnaz imzalı çalışmaya göre Osmanlı’nın son döneminde de karma eğitim kurumları hayata geçirilmiş, kız ve erkek öğrenciler birlikte eğitim görmüştür. Dolayısıyla Sadık Yakut’un “karma eğitim”e ilişkin görüşlerinin tarihsel bir temeli de yoktur. Sadık Yakut’un zihinsel saati 117 yıl önce durmuştur. Kendisi bu coğrafyanın 117 yıl gerisinde yaşamaktadır.”
“NAZİLER DE KARMA EĞİTİMİ KALDIRMIŞTI”
Dünyada gelişmiş ülkelere bakıldığı zaman karma eğitim modelinin tercih edildiği görüldüğünü belirten Oran, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bütün demokratik ülkelerde karma eğitim modeli vardır. Bu modelin yasaklandığı ülkelerin tamamı da totaliter rejimlerdir. Çağ dışı, karanlık, baskı sistemleridir. Faşizan ülkelerdir. Çünkü faşizan, baskıcı bir zihin kadın ve erkeklerin birlikte yaşamasını kabul edemez. Tarihte kadın erkek eşitliğine, karma eğitim sistemine karşı çıkanların tamamı orta çağ zihniyetine sahip, anti demokratik ideoloji mensuplarıdır.
“Örneğin 1933 – 1945 yılları arasında Almanya’da Naziler karma eğitimi bitirmiştir. Bu tarihler arasında nüfus açısından çok küçük bazı köyler dışında karma okul kalmamıştır. Sadık Yakut’un aklı da aynen bu şekilde çalışmaktadır. Sadık Yakut 2013 yılında Nazi Almanyası politikaları Türkiye’ye önermektedir.”
“ÜÇ ÇOCUK SLOGANI DA NAZİLERE AİT”
Sadık Yakut ve partisinin kadın hakları konusunda Nazileri örnek aldıkları tek yer de karma eğitim olmadığını vurgulayan Oran, Nazi Almanyası’nda da kadının rolü çocuk üretmekten ibaret olduğunu belirterek, “Örneğin ‘3 çocuk’ sloganını ilk kez Naziler kullanmıştır. Bu slogan 1939 yılında Frauenwarte isimli bir Nazi Dergisi’nde çıkmıştır. Tayyip Erdoğan da bu söylemi aynen kullanmaktadır” dedi.
“Kadının yerinin evi olduğu” yönündeki görüşünün de Nazi propaganda posterlerinde yer aldığını bildiren Oran, şöyle konuştu:
“1930’larda yayınlanan ‘Mutter und kind’ – ‘anne ve çocuk’ posteri bunun örneğidir. Nazilere göre kadının yeri evidir, çocuk doğurmakla yükümlüdür. Nitekim Hitler 1938 yılında Nazi Kadın Organizasyonu toplantısında kadının bütün dünyasının ‘kocası, evi, çocuğu’ olması gerektiğini söylemiştir. Bu görüşü de Türkiye’de savunmak AKP’nin Orman ve Su İşleri Bakanına nasip olmuştur. Kendisinden iş isteyen bir kadına ‘ev işleri yetmedi mi’ diye sormuştur.
“Nazi Propaganda Bakanı Goebbels 1933 tarihinde yaptığı bir konuşmada ‘Kadınları politikadan ve diğer erkek işlerinden men ettik. Bunun sebebi kadınlara saygı duymamamız değil, kadınlara duyduğumuz yüksek saygıdır. Onları bu işlerden kurtardık’ diyordu. AKP de ‘kadınları çok sevdiğini, çok saygı duyduğunu’ söyleyip onları sosyal yaşamın tamamından uzaklaştırmak için elinden geleni ardına koymamaktadır.”
“AKP DE AYNEN NAZİLER GİBİ BASKI ALTINA ALDI”
AKP döneminde aynı Naziler gibi kadın hakları hareketinin savunucuları baskı altına aldığını, “aşırı feminist” diye hakaret edildiğini, TBMM’de kadın kotası isteyen kadın sivil toplum temsilcilerine Başbakan’ın “Ruanda mı olmak istiyorsun” diye bağırdığını, bir kadın yazara “O Mert değil namert” diye miting meydanlarında hakaret edildiğini anımsatan Oran, şözlerini şöyle sürdürdü:
“4+4+4 eğitim sistemi ve açık lise getirilmesi ile erken yaşta evliliklerin önü açılmış, yüzbinlerce çocuk gelin görmezden gelinmiş daha nice olayda kadınlar sürekli ve bitmeyen bir baskı altına alınmıştır.
“Bugün kadınların işgücüne katılım oranı sadece yüzde 31’dir. Çalışan kadınların yüzde 60’ının herhangi bir sosyal güvencesi olmadığı bilinmektedir. AKP döneminde kadına karşı şiddet yüzde 1400 oranında artmış, Türkiye kadın erkek eşitliği açısından 136 ülke arasında 123. Sıraya düşmüştür.
“KADINLARA BAKIŞLARI CİNSELLİK ÜZERİNE”
“Bunlar sebepsiz değildir. Sadık Yakut’un temsilcisi olduğu bir zihniyetin eseridir. Bu zihniyete göre kadın ikinci sınıf insandır, sosyal yaşam içerisinde olması doğru değildir. Bu zihniyet anti demokratiktir, insan eşitliğine inanmaz, cinsiyet ayrımcısıdır. Bu zihniyete göre bir kadın ve bir erkek hangi yaşta olursa olsun yan yana aynı sosyal imkânları paylaşırsa burada bir sorun vardır. Kadına bakışları sadece cinsellik üzerine kuruludur. Şu soruya AKP’lilerin cevap vermesi gerekir, kadınlar ve erkekler eşit haklara sahip midir değil midir? Kadınlar, erkekler hangi hakka sahipse o hakka sahip olmalı mıdır? Kadınlar iş yaşamında, eğitimde, siyasette eşit haklara sahip birey midir yoksa ikinci sınıf insan mıdır?
“Sadık Yakut ve AKP yönetimi bu ülkenin kızlarına ne ima ediyorlar? Kadınlar ve erkekler birlikte çalışır, birlikte üretir, birlikte eğitim görürse ne olur? Türkiye’de babaların, annelerin binbir emekle yetiştirdiği, ahlakını ve eğitimini verdiği kızlarımız bunların kafasında ahlaksız mıdır, eğitimden yoksun mudur, bu insanlar birer cinsel metadan mı ibarettir?
“KADINLAR AKP’YE TOKADI SANDIKTA ATMALIDIR”
“Türkiye’de kadın hakları geriye gitmektedir, çünkü Cumhuriyete, çağdaş değerlere, laik yaşam biçimine, demokrasinin temel ilkelerine düşman bir iktidar Türkiye’yi yönetmektedir. Cumhuriyet ile birlikte miras hukukundan medeni hukuka kadar erkeklerle eşit haklara sahip olmuş, Cumhuriyet ve demokrasinin temel ilkeleri sayesinde eşit seçme ve seçilme hakkını kazanmış, bu ülkede emeği ve onuruyla yaşayan, üreten kadınların da artık ses çıkarması gerekir. Kadınlarımız ayaklarına takılmak istenen bu zinciri kırmalı ve AKP’ye en güçlü şekilde tokadı sandıkta vurmak zorundadır.
“Kadınlarımız ikinci sınıf vatandaş olmayı, bu ülkede ezilmeyi, horlanmayı, hakarete uğramayı, sosyal yaşamdan silinmeyi hak etmiyor buna da izin vermeyecek. Biz de CHP olarak laik, demokratik değerlerin yok edilmesini, kadının toplumsal yaşamdan silinmesini, insanları kendi ülkelerinde birer parya olarak gören zihniyeti asla kabul etmeyeceğiz. Geçit yok. Özgürlük kazanacak, eşitlik kazanacak, CHP kazanacak, Türkiye kazanacak.”