2. el otomobil alacaklar dikkat
Artan kredi faizleri ve kurlara, yükselen ÖTV’ye rağmen otomobil pazarı yılı yeni rekorla kapatmaya hazırlanıyor. Yılbaşında yüzde 20’nin üzerinde daralması beklenen pazardaki bu duruma bazı sektör yöneticileri bile şaşırmış durumda.
Artan kredi faizleri ve kurlara, yükselen ÖTV’ye rağmen otomobil pazarı yılı yeni rekorla kapatmaya hazırlanıyor. Yılbaşında yüzde 20’nin üzerinde daralması beklenen pazardaki bu duruma bazı sektör yöneticileri bile şaşırmış durumda. Sebebi açık; Türkiye’de 100 binin üzerinde otomobil kiralama amaçlı iskontoyla alınıp, spot piyasada ‘sıfır 2. el’ olarak satılıyor. Yetkililer çözümün 1 yaş altı 2. el araç satışları için yeni bir düzenleme yani ek vergi olduğunu söylüyor
Kasım 2016’da yapılan ÖTV artışının şokuyla 2017 yılına giren ve ilk aylarda tüm planlarını yüzde 20 ve üstü daralma üzerine yapan otomotiv sektörü, aralık ayındaki performansına bağlı olarak yeni bir rekor kırmaya hazırlanıyor. 2. el otomobil alacaklar dikkat Ek vergi sinyali...
Bu yılın 11 ayını 810 bin 954 adetle, geçtiğimiz yılın sadece yüzde 2.6 altında tamamlayan pazar eğer aralık ayında 163 bin 767 adetlik satışa ulaşırsa, Cumhuriyet tarihinin rekorunu kıracak. Geçtiğimiz yıl aralık ayında ÖTV şokuyla pazarın yüzde 9.13 düşerek 141 bin 912 adet olduğu düşünülürse, kampanyaların arttığı bu ayki satışlar yeni rekor getirebilir. Rekor gelmese bile yılın başındaki daralmadan çok uzak bir performans sergilendiği ortada.
Ancak tüketici kredi faizlerinin 2 yıl içinde yüzde 8’lerden 15’lere yükseldiği, Türk Lirasının ise Euro karşısında 1 yılda yüzde 30 değer kaybettiği bir ortamda otomobil satışlarının bu kadar iyi gidiyor olmasına sektör yöneticileri bile bir neden ve cevap bulamıyor. Bu durumu anlamak için otomotiv pazarı üzerinde çok yönlü değerlendirmeler yapmaya çalıştım. Kasım ayı sonunda bir gece ansızın devreye giren kademeli ve dünya standartlarına göre son derece yüksek olan ÖTV oranlarının aslında pazar oyuncularını yeni satış kanalları bulmaya zorladığı ortada.
‘ÇAKALLAR’ DENİYOR
Hürriyet'ten Emre Özpeynirci'nin haberine göre; Bugün satışa sunulmuş ikinci el otomobillerin olduğu birçok internet sitesi var ve bu sitelerde 2017 model yılında olup 2 bin kilometrenin altında olan otomobilleri incelediğimde, çok sayıda araç olduğunu gördüm. Hatta bu otomobillerin bazıları plakalı ve sıfır km olarak satışa sunulmuş durumda. Fiyatları ise bayilerde satılan araçlara göre yüzde 15 ucuz.
Bu durumu anlayabilmek aslında çok zor fakat biraz araştırma yapınca sektörden bazı cevaplar buldum. Bugün ‘Araç Kiralama’ tanımı ve adı altında kurulan bazı şirketlerin, otomotiv markalarından araçları yüksek filo indirimleri ile alarak, bu araçları hiç kiralamadan veya çok kısa bir süre (1-2 bin km) kullanarak yeniden satışa sunduklarını tespit ettim. Renault Mais Genel Müdürü Berk Çağdaş, 2.el fiyatlarıyla istediği gibi oynayan bu kişileri ‘Çakallar’ olarak yorumlamıştı. Müşteriler de bu konuda bilinçlenmiş ve bu alternatiflerin farkına varmışlar ki, bu tür araçların satışını yapan spot piyasaya oldukça yüksek bir talep var. Kiralama maksadı ile alınmış araçları ikinci el olarak kısa sürede satışa sunmak otomotiv sektörünü ve işi kuralına ve tanımına uygun yapan kiralama şirketlerini haksız rekabetle karşı karşıya bırakıyor.
SPOT PİYASA BÜYÜYOR
İkinci bir düşük fiyatlı spot piyasa oluşmasına bağlı olarak , bu sistemi uygulamayan yani düzgün çalışmayı tercih eden otomobil markaları uğradıkları haksız rekabet nedeniyle pazar payı kaybediyorlar. İstihdama katkısı olan ve milyonlarca liralık yatırım yapmış olan otomobil bayileri de, şartlar eşit olmadığı için bu spot piyasa ile mücadele edemiyor. Bazı bayiler mecburen bu yolu tercih etmek zorunda kalarak önemli risklere maruz kalıyorlar. Gerçekten kiralama maksadıyla araç alan ve bu araçları müşterilerine kullandıran gerçek kiralama şirketleri de haksız rekabete maruz kalıyor ve spot nedeniyle bozulan ikinci el fiyatları ile mücadele etmek zorunda kalıyorlar.
100 BİNİN ÜZERİNDE
Peki bu kanalla satılan bu otomobillerin toplam satışların içindeki oranı nedir diye sorduğumuzda ise aldığımız cevap daha da çarpıcı ve hiç de azımsanmayacak bir oran. Bazı markaların toplam satışları içindeki bu oranın yüzde 20-30 lara kadar yükseldiği sektör temsilcilerince ifade ediliyor. Yılda 100 binin üzerinde araç bu yöntemle satıldığı tahmin ediliyor.
Peki bu durumu tespit ettik ama bununla nasıl mücadele edilmeli? Bazı sektör temsilcileri bunun tek bir çözümü olduğunu onun da 1 yaş altı ikinci el araç satışları için bir düzenleme getirilmesi olduğunu söylüyor. Bazı sektör temsilcileri, 12 aydan veya 20 bin kilometreden önce yapılan ikinci el araç satışına ek vergi koyulması yöntemi ile bu sorunu tamamen ortadan kaldırmanın mümkün olduğunu ifade ediyorlar. Zira gerçekten kiralama amacıyla alınan otomobiller ne 12 aydan önce ne de 20 bin kilometrenin altında yeniden satılıyor. Bazı yöneticiler bu taleplerini hükümete sunmaya hazırlanıyor. Sektörün bu toksik yönünün düzenlenmesinin herkese fayda sağlayacağı ortada. Çünkü devletin de ÖTV kaybına uğramasına neden olan bu durum daha çok ÖTV’si yüksek olan binek otomobillerde uygulanıyor. İthal oranı yüksek olan binek otomobillerdeki bu sistem cari açığında dolaylı yoldan artmasına neden oluyor. Son olarak Türkiye’de ticari araçlara yönelik kiralamanın da olmaması bu durumu tetikliyor.