17 ARALIK SORUŞTURMASININ ŞOK AYRINTILARI!
17 Aralık'ın büro amiri Üner, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok dahil 4 polis hakkında suç duyurusunda bulundu.
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının adli kolluk bölümünde büro amiri olan Mehmet Akif Üner’in İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Selami Yıldız, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Hakan Sıralı ve Şube Müdür Yardımcısı Arzum Nazman hakkında şikayetçi olduğu ortaya çıktı.
17 Aralık operasyonunu yapan polislerin görevden alındığı süreçte şubede olan ve en son görev yeri değiştirilen polislerden Mehmet Akif Üner’in yaptığı suç duyurusunda, dönemin İçişleri BakanıMuammer Güler'in oğlu Barış Güler'e "fezlekede suç isnat edilmemesinin istendiği ve fezlekeden sayfa imha edildiğini" ileri sürdü. Dilekçede ismi geçen dört emniyet mensubu, “görevi kötüye kullanma, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs, resmi belgeyi bozmak, yok etmek ve gizlemek, gizliliğin ihlali ve haksız arama” ile suçlandı.
'Bir bakan ve oğlu rüşvet alabilir mi Akif?'
Üner, dilekçesinde İl Emniyet Müdür Yardımcısı'nın eski Bakan Güler ve oğluna yönelik suç isnatlarının çıkarılması hakkında kendisine şunları söylediğini iddia etti:
“Bir bakan ve oğlu rüşvet alabilir mi Akif? Bunlar sade bir vatandaş mı ki böyle sorular soruyorsunuz? Akif vicdanın rahat mı bu soruları sorarken? Barış Güler’e bu şekilde suç isnadında bulunmayın, çıkarın o cümleleri!”
'Fezlekeler 2 saat süreyle şube dışına çıkartıldı'
Dilekçede, "fezlekelerin imzalanmaması ve bazı sayfaların imha edilmesi" iddiası da yer aldı. Üner, "Mali Şube Müdür Yardımcısı'nın fezlekeyi 2 saat süreyle şubenin dışına çıkardığını ve nereye gittiğinin bilinmediği" ifadesine suç duyurusunda yer verdi. Dilekçede, "fezlekelerin mutlak suretle imzalanmadan gönderilmesi konusunda bizzat İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok’un talimatı olduğu" öne sürüldü.
'Bana ve personelime psikolojik baskı oluşturuldu'
Üner, suç duyurusu dilekçesinde "gözaltında olan şahıslarla ilgili savcılığın talimatına ve mevzuata uygun şekilde adli tedbirlerin alınması ve soruşturmanın akamete uğramaması için kendisinin ve birlikte çalıştığı ekibin çaba sarf ettiğini" ifade etti. Bu konuda "üst amirlerine bilgi verdiğini" söyleyen Mehmet Akif Üner, 23 Haziran 2014’te verilen dilekçede şu hususlara dikkat çekti:
“Ancak gözaltı, ifade alma ve adliyeye intikal süreçleri içerisinde, görevlerine yeni başlamış olan İl Emniyet Müdür Yardımcısı Selami Yıldız, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Hakan Sıralı ve Şube Müdür Yardımcısı Arzum Nazmantarafından benim ve personelim üzerinde psikolojik baskı oluşturmak suretiyle soruşturmayı akamete uğratacak şekilde davrandıkları kanaatini oluşturan somut hadiseler yaşanmıştır.“
Üner , soruşturma kapsamında yaşanan somut olayları da şöyle sıraladı:
"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/120653 sayılı soruşturması kapsamında, şüpheli ifadelerinde sorulacak sorular şahsımın koordinesinde, Nitelikli Dolandırıcılık Büro Amirliği'nde görevli Komiser Yardımcısı Savaş Akyol ve Komiser Yardımcısı Mustafa Şimşek tarafından hazırlanmıştır. Sorular, soruşturma savcılığının talimatları ve ilgili mahkeme kararları neticesinde toplanan ve tamamen hukuki olan delillerin belli bir olay/eylem silsilesi içerisinde anlatılıp, açık bir şekilde şüphelinin hangi suç ile isnat edildiği delilleri ile birlikte izah edilmesini ihtiva etmekte idi. Hatta şüpheliler lehine ve aleyhine toplanan tüm deliller (tapeler, fiziki takipler, bilirkişi/müfettiş raporları, dijital deliller, aramalarda çıkan belge, doküman, suça konu para ve materyaller, vs.) yazılı ve görsel bir şekilde ifadelerdeki sorularda işlenmekte ve tüm bu deliller neticesinde şüphelilerin hangi suçtan dolayı gözaltında olup ifade verdikleri açıkça kendilerine belirtilerek açıklama yapmaları için müdafileri huzurunda kendilerine sorular yöneltilmekte, ifade alma işlemi bitince de aynı ifadeden bir suret şüpheli müdafisine imzalı olarak verilmekte idi. Bu hususlar CMK. Md. 147 ve 148’e göre adli kolluk açısından kanuni bir zorunluluktur."
'Barış Güler'e sorulacak soruları görmek istediler, şiddetle karşı çıktılar'
"İl Emniyet Müdür Yardımcısı Selami Yıldız, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Hakan Sıralı ve Şube Müdür yardımcıları Arzum Nazman ve Vefa Karakurdu yeni görevlerine başladıkları andan itibaren soruşturma kapsamında tarafımca ve görevlendirdiğim personel tarafından detaylıca bilgilendirilmiştir. Şüpheli ifadelerinin alınma işlemlerinin devam ettiği süreçte; İl Emniyet Müdür Yardımcısı Selami Yıldız ve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Hakan Sıralı şüpheliler için (özellikle de dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu şüpheli Barış Güler için) hazırlanan soruları görmek istemişlerdir. Şahsım tarafından Barış Güler ve bazı şüpheliler için hazırlanan sorular kendilerine verilmiştir. Devamında ise İl Emniyet Müdür Yardımcısı Selami Yıldız ve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Hakan Sıralı ile yapmış olduğum görüşmelerde hazırlanan sorulara şiddetle karşı çıkmışlardır. Hazırlanan sorularda suç isnadında bulunulmaması yönünde CMK hükümlerine aykırı bir şekilde talimat vermişlerdir.”
"Hatta İl Emniyet Müdür Yardımcısı Selami Yıldız şahsıma hitaben; “Bak Akif soruşturma kapsamında bakanlarımızın ve çocuklarının adları geçiyor. Hazırladığınız soruları inceledim. Sorularda bakan çocuklarına rüşvete aracılık ettiğiniz yönünde suç isnadında bulunmuşsunuz. Bir bakan ve oğlu rüşvet alabilir mi Akif? Bunlar sade bir vatandaş mı ki böyle sorular soruyorsunuz? Akif vicdanın rahat mı bu soruları sorarken? Barış Güler’e bu şekilde suç isnadında bulunmayın, çıkarın o cümleleri’’ şeklinde konuşarak sözlü talimatta bulunmuştur."
'Soru eksiltme için talimat verildi'
"İl Emniyet Müdür Yardımcısı Selami Yıldız’ın bahsettiğim beyanlarına benzer beyanları Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Hakan Sıralı da kullanarak soruların son bölümlerinin değiştirilmesi yönünde talimat vermiştir. Söz konusu sıralı amirlerime soruların hazırlanmasında CMK hükümlerinin esas alındığını, delillerin veya –şüphelinin hakkı olan- suç isnadının açıklandığı kısımların sorulardan çıkarılması durumunda, kronolojik bir sıra ile hazırlanmış olan eylemlerin bütünlükten koparak anlaşılmaz bir hal alacağı, hatta bu durumda mantıki silsilenin koparak şüphelinin lehine yapabileceği açıklamaların engellenebileceği de hatırlatılarak, şüphelilerin gözaltına alınmasına sebep olan suç isnadının sorularda yansıtılmamasının görevi kötüye kullanma ve adli yargılamayı etkileme eylemlerine tekabül edeceği hususu dile getirilmiştir."
"Ancak buna rağmen İl Emniyet Müdür Yardımcısı Selami Yıldızve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Hakan Sıralı ile yapmış olduğum görüşmelerde talimatlarında ısrarcı olmuşlardır ve konunun takibinin yapılması için yani ifadelerden açıklama ve delillerin hangi suça işaret ettiği konusundaki isnatların kaldırılması hususu için Şube Müdür Yardımcısı Arzum Nazman’ı görevlendirmişlerdir. Bunun üzerine Şube Müdür Yardımcısı Arzum Nazman, Komiser Yardımcısı Mustafa Şimşek’e yukarıda anlatıldığı şekilde sorulardan eksiltme yapması talimatını vererek, soruları ifadelerde sormadan önce bizzat kendisine getirilerek verdiği talimatın yerine getirilip getirilmediğini kontrol edeceğini söylemiştir.”
'Soruların değiştirilmesi talebi savcıya bildirildi'
“İfade alma işlemleri devam ederken, Soruşturma Savcısı Celal Kara, soruşturmada görevli olan Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz’ı arayarak ifade alma işlemlerinin nasıl gittiğini, herhangi bir olumsuz durum veya aksilik olup olmadığını sorması üzerine; Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz, bahse konu gelişmeleri Soruşturma Savcısı Celal Kara’ya aktarmıştır. Bunun üzerine sorumlu Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zekeriya Öz, İl Emniyet Müdürlüğü Vatan yerleşkesine gelerek Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Hakan Sıralı ve Şube Müdür Yardımcısı Arzum Nazman ile benimde bulunduğum ortamda görüşmüştür. Soruların CMK’ya aykırılık teşkil edecek ve soruşturmayı akamete uğratacak bir şekilde eksiltilmemesi hususunu belirterek, soruların ilk halini bir CD içerisinde kendisine verilmesi talimatını vermiştir.”
'Soruların ilk hali Zekeriya Öz’e teslim edildi'
"Mühürlü zarf içerisinde hazırlanan CD Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zekeriya Öz’e teslim edilmiştir. Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zekeriya Öz’ün İl Emniyet Müdürlüğü'ne ziyareti ve mühürlü zarf alarak ayrılması görsel medyaya da yansımıştır. Bu durum şikâyete konu iddialarımıza somut bir delildir.Yukarıda anlatılan hadisede, İl Emniyet Müdür Yardımcısı Selami Yıldız, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Hakan Sıralı ve Şube Müdür Yardımcısı Arzum Nazman, beyanları ve eylemleri ile sorumlu oldukları tarafsızlık ilkesini çiğnemişler ve böylece görevlerini kötüye kullanmışlar aynı zamanda da adli yargıyı etkilemeye yönelik eylemlerde bulunmuşlardır. Aktarmış olduğum hadiseye soruşturmada görevli olan ve Nitelikli Dolandırıcılık Büro Amirliğinde çalışan Komiser Yardımcıları Hüseyin Korkmaz, Savaş Akyol ve Mustafa Şimşek açıkça şahit olmuşlardır.”
'Paraflı fezleke 2 saat dışarı çıkarıldı'
Üner, savcılığa gönderilmek üzere hazırlanan "paraflı fezlekenin ilgili müdürlüğün katından çıkarıldığını" dilekçesinde şöyle aktardı:
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatları doğrultusunda Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nce yapılan çalışmalar neticesinde tahkikat aşamasını takip etmekle görevli Nitelikli Dolandırıcılık Büro Amirliği'nce hazırlanmış olan söz konusu soruşturmaya ilişkin polis fezlekesi ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmek üzere sıralı amirlerin inceleyip paraflaması akabinde ise şube müdürünün imzalaması amacıyla hiyerarşik silsile doğrultusunda sıralı amirlerimize sunulmuştur. Görevlerine başladıkları andan itibaren sırasıyla Şube Müdür Yardımcısı Arzum Nazmaz, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Hakan Sıralı ve İl Emniyet Müdür Yardımcısı Selami Yıldız’a Nitelikli Dolandırıcılık Büro Amiri olarak şahsım ve tahkikat aşamasında görevli Komiser Yardımcıları Hüseyin Korkmaz ve Savaş Akyol tarafından soruşturma kapsamında her türlü bilgi ve belgeyi detayları ile birlikte kendilerine aktarılmıştır. Başta İl Emniyet Müdür Yardımcısı Selami Yıldız olmak üzere Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Hakan Sıralı ve Şube Müdür Yardımcısı Arzum Nazman soruşturmanın her safahatından ve içeriğinden bilgi sahibi olmuşlardır. Yapılan bilgilendirme işlemlerinin birçoğuna o dönem İdari Büro Amiri olarak görev yapmakta olan Başkomiser Cengiz Aydın bizzat şahit olmuştur.”
“Soruşturma kapsamında hazırlanan polis fezlekesi Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz tarafından paraflanmak suretiyle büro amiri olan şahsıma sunulmuş, yapılan incelemelerden sonra ise tarafımca da paraflanan fezleke Şube Müdür Yardımcı Arzum Nazman’a sunulmuştur. Hazırlanan fezleke Şube Müdür Yardımcısı Arzum Nazman tarafından odasında incelenmiş ve kendisi tarafından paraflanmıştır. Ancak Şube Müdür Yardımcısı Arzum Nazman parafladığı fezlekeyi Şube Müdürü Hakan Sıralı’ya sunmak yerine bir klasörden oluşan fezlekeyi alarak şube müdürlüğü katından dışarı çıkarmıştır. Yaklaşık 2 saat kadar söz konusu fezleke şube müdürlüğü katından dışarıda kalmış ve bu zaman diliminde Arzum Nazman tarafından ne yapıldığı bilinmemektedir.”
Altınok 'fezleke imzalanmayacak' talimatı mı verdi?
“Belirtilen yaklaşık iki saat süreden sonra Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Hakan Sıralı ile yapmış olduğum görüşmede; hazırlanan fezlekenin imzalanmayacağı Şube Müdürü HakanSıralı tarafından dillendirilmiştir. Fezlekenin imzalanmamasının gerekçesi sorulduğunda; Şube Müdürü Hakan Sıralı tarafından İl Emniyet Müdür Yardımcısı Selami Yıldız ve İl Emniyet Müdürü Selami Altınok tarafından fezlekenin imzalanmaması yönünde talimat geldiğini belirtmiştir. Fezlekenin imzasız gitmesinin bir izahı olmadığının, bu durumun adli olarak Şube Müdürü Hakan Sıralı’yı zora sokacağını, Soruşturma Savcısı Celal Kara’nın fezlekeyi beklediğini belirtmem üzerine, İl Emniyet Müdür Yardımcısı Selami Yıldız ile bir görüşme gerçekleştirdim. Bu görüşmede de fezlekenin imzalanmamış olmasının bir izahının olmadığı, bu durumun Şube Müdürü Hakan Sıralı’yı adli yönden zora sokacağını, soruşturma savcısı Celal Kara’nın fezlekeyi beklediğini, ilk kez bir fezlekenin imzasız gideceğini belirtmem üzerine İl Emniyet Müdür Yardımcısı Selami Yıldız, İl Emniyet Müdürü Selami Altınok ile telefonla görüşmüş ve benim belirtmiş olduğum çekinceleri kendisine aktarmıştır. Ancak Selami Yıldızyaptığı telefon görüşmesi neticesinde fezlekenin mutlak surette imzalanmadan gönderilmesi gerektiğini, İl Emniyet Müdürü Selami Altınok’un bu yönde talimatları olduğunu belirtmiştir. İzah edilen gelişmelerden sonra söz konusu fezleke Şube Müdürü Hakan Sıralı tarafından kendisine soruşturma kapsamında her türlü bilgilendirme yapılmış olmasına rağmen gerekçesiz bir şekilde kasıtlı olarak imzalanmamıştır.”
'Şube Müdür Yardımcısı fezleke sayfasını imha etti'
“Daha sonra fezlekenin paraflı suretinin bulunduğu sayfanın klasörde olmadığını fark etmem üzerine Şube Müdürü Hakan Sıralı’ya, Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz, benim ve Şube Müdür Yardımcısı Arzum Nazman’ın paraflarının olduğu sayfanın nerede olduğunu sormam üzerine kendisinin o sayfa hakkında bilgisinin olmadığını beyan etmiştir. Sonrasında ise paraflı sayfanın akıbetini Şube Müdür Yardımcısı Arzum Nazman’a sorduğumda, kendisinin de parafının olduğu o sayfayı imha ettiğini belirtmiştir. Bunun üzerine bahse konu evrakın resmi bir evrak olduğunu neden imha ettiğini sorduğumda ise kendisi bu konuda herhangi bir açıklama yapamamıştır.”
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2012/120653 sayılı soruşturması kapsamında çalışmalara devam edilirken, yukarıda da belirttiğim gibi Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü HakanSıralı’ya sık sık bilgi aktarımı yapıyordum. Şube Müdürü HakanSıralı ilk zamanlar soruşturma kapsamındaki belgeleri mutlak surette asıl haliyle görmek istiyordu. Kendisine dijital yolla teslim edebileceğimi böylece kolaylıkla inceleyebilme imkanı bulabileceğini belirtmeme rağmen ısrarla bu teklifimi reddediyordu. Özellikle alınan ifadelerin asılları üzerinden inceleyip okumak istiyordu. Her seferinde alınan ifade asıllarının bulunduğu klasör kendisine incelemesi ve okuması amacıyla teslim edilip geri alınıyordu. İfade asılları genelde Nitelikli Dolandırıcılık Büro Amirliğinde görevli Polis Memuru Yasin Yılmaztarafından Şube Müdürü Hakan Sıralı’ya teslim edilir sonrasında da teslim alınırdı. Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü HakanSıralı’nın bu tutumu zaman içerisinde değişmiş ve benden soruşturma kapsamındaki bütün bilgileri dijital olarak kendisine teslim etmemi emretmiştir. Ben de kendisinin bu talimatını yerine getirerek flash bellek yoluyla kendisinin kullandığı bilgisayara bütün bilgileri (soruşturma kapsamında hazırlanan raporlar vb.) kopyaladım. Hakan Sıralı’nın zamanla takındığı bu ani ve sıra dışı davranış değişikliğini Türk Ceza Kanunu Madde 285 GİZLİLİĞİN İHLALİ suçu yönünden detaylı bir şekilde araştırılmasını talep ediyorum.”
'Dolandırıcılık Şube bilgisayarlarına müdahale edildi'
“Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü bünyesinde çalışmaya devam ettiğim süreçte; Nitelikli Dolandırıcılık Büro Amirliği'ne bağlı çalışma odalarındaki bazı bilgisayarlara yönelik bir gece ansızın müdahale yapıldığı anlaşılmaktadır. Şöyle ki; Nitelikli Dolandırıcılık Büro Amirliği'nde adli yazıcı olarak çalışan polis memurları Gökhan TANIŞ, Halil ALTUN gibi (şu anda isimlerini hatırlayamadığım görevlilerde bulunmaktadır) bazı görevlilerin bilgisayar kasalarının kablolarının yuvalarından çıkarıldığı, kasanın yerinden oynatıldığı vb. şikâyetlerle tarafıma bildirimde bulunmuşlardır. Bu durum tutanağa bağlanmıştır. Konuyla alakalı olarak da Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Hakan SIRALI’ya da detaylıca bilgi verilmiştir. Tayinim çıktığından dolayı bu konunun akıbetinin ne olduğunu bilmemekle beraber konunun üzerine ciddiyetle gidilmediğini düşünüyorum. Bu konunun da sızdırma boyutuyla detaylıca araştırılmasını, Nitelikli Dolandırıcılık Büro Amirliğinde bilgisayar kullanıcısı olarak görev yapan tüm polis memurlarının ifadelerinin alınmasını bu olayında Türk Ceza Kanunu Madde 285 GİZLİLİĞİN İHLALİ ve Türk Ceza Kanunu Madde 120 HAKSIZ ARAMA suçları yönünden detaylı bir şekilde araştırılmasını talep ediyorum.”
Kaynak: