Tanrıkulu; Hırant Davası Kahve Muhabbeti Çetesi
CHP'Lİ TANRIKULU: YARGITAY CİNAYETE KAHVE MUHABBETI ÇETESİ MUAMELESİ YAPTI
Özgür ARSLAN-Taner YENER
YENİDEN görülmeye başlanan Hrant Dink cinayeti davasının ilk duruşmasından sonra CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve CHP İstanbul milletvekili Mahmut Tanal basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın 3 Ekim tarihine ertelendiğini belirten Tanrıkulu " Yargıtay bu büyük cinayete, bu büyük katliama maalesef kahve muhabbeti çetesi muamelesi yaptı. Bizim görüşümüz öteden beri aynıdır. Bu derin devletin kendi içerisinde örgütlendiği bir cinayettir. Arkasındaki güçler açıga çıkarılmamıştır. O gün görevde olan, sorumluluğu olan 24 kişiyle ilgili olarak hiçbir işlem yapılmamıştır. Adaleti bulana kadar da bu arayışın içerisinde olacağız " dedi.
YENİDEN görülmeye başlanan Hrant Dink cinayeti davasının ilk duruşmasından sonra CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve CHP İstanbul milletvekili Mahmut Tanal basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın 3 Ekim tarihine ertelendiğini belirten Tanrıkulu " Yargıtay bu büyük cinayete, bu büyük katliama maalesef kahve muhabbeti çetesi muamelesi yaptı. Bizim görüşümüz öteden beri aynıdır. Bu derin devletin kendi içerisinde örgütlendiği bir cinayettir. Arkasındaki güçler açıga çıkarılmamıştır. O gün görevde olan, sorumluluğu olan 24 kişiyle ilgili olarak hiçbir işlem yapılmamıştır. Adaleti bulana kadar da bu arayışın içerisinde olacağız " dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türkiye'yi bu davada etkin soruşturma yapmadığı gerekçesi ile mahkum ettiğini ifade eden Mahmut Tanal ise "Hrant Dink'in öldürüleceğine ilişkin ihbarlar geldiği halde o günün yetkilileri bugün, bakan, vali, emniyet müdürü hakkında hala soruşturma yapılmış değil. Ancak şikayet üzerine Trabzon Sulh Ceza Mahkemesi'nde yürütülen dava var. Bu esasen büyük bir buz parçasının ayrı ayrı küçük parçalara bölünerek, sanıkların ve delillerin yok olmasına sebebiyet vermektedir. Bu mahkemelerin birleştirilmesi lazım. Mahkemenin bir kül olarak hepsini bir arada görmesi lazım" diye konuştu.
AVUKAT BELEN: TUNCEL'E YAKALAMA, TEKNİK OLARAK DOĞRU KARAR
Erhan Tuncel'in yakalanmasına ilişkin karara değinen Dink ailesinin avukatı Bahri Belen de şunları söyledi:
"Beklenilen bir karardı. Özellikle aleyhte bir bozma kararı olduğu için ve bugün de duruşmaya katılmadığı için yakalama kararı çıkarıldı. Teknik olarak doğru bir karar. Bu davanın sanıklarının göründüğü kadarıyla 2002'den beri devam eden bir papazın dövülmesi arkasından Mc Donalds'ın bombalanması, başbakanın inişi sırasında uçakta bomba var ihbarı yapılarak Trabzon ve Türkiye'de bir paniğin yaratılması, onun arkasından da Hrant'ın öldürülmesi eylemi, hatta sanıklar tutuklandıktan sonra Yasin Hayal'in 'akıllı ol Orhan' diyerek bütün sanıkların tutuklanmasına rağmen geride kalanların Hrant gibi onu da öldürebileceğini ima etmesi ortada bir çek senet mafyası gibi bir suç değil siyasi amaçlı bir örgüt olduğunu gösteriyor."
Hrant'ın ailesinin Yargıtay'ın bozma gerekçelerine ilişkin sıkıntı duyduklarını ve bu yüzden davayı takip etmek istemediklerini de belirten Belen " Yargıtay'ın 220. Madde çerçevesinde bozma kararı vermesine rağmen, mahkeme bu karara uyduğu takdirde, sanıkların eylemlerinin örgüt açısından bir silahlı örgüt olarak değerlendirilmesine engel bir husus yok. Çünkü bozmaya uyduktan sonra mahkeme serbestlik ilkesine göre 314. Maddeye göre karar verebilir" dedi.