Sırada Seks Kasetleri mi Var?
.
CEMAATİN ELİNDE SEKS KASETLERİ Mİ VAR ?
Cemaatin elinde Başbakan Erdoğan'ın, AKP'li bakan ve milletvekillerinin seks kasetleri mi var? Uzun süredir devam eden Cemaat-AKP savaşında taraflar son kozlarını oynmak üzere. AKP Hükümeti'ne ve MİT'e yakınlığı ile bilinen sontv sitesinin editörü Ömer Adıyaman'ın twitter hesabından Cemaatin Taraf Gazetesi muhabiri Mehmet Baransu'ya haber sitesi kurdurarak, burda AKP'lilere ait seks kasetlerinin paylaşılacağını iddia etmişti. Ömer Adıyaman;
“1- Mehmet Baransu ve Emre Uslu 'Tape'leri yayınlayacağı siteyi 1 Aralık'ta açacak. O sitelere AK Parti içinden destek veren isimler de var.
2- Arena'da Mehmet Baransu olacak. Uslu gölgede kalacak. Baransu'yu finans edecek kişilerin listesi bende mevcut. Zamanı geldiğinde paylaşacağım.
3- Baransu bu sitede AK Parti'li bürokratların özel hayatlarını ifşaa etme operasyonu düzenleyecek.Tape'lerin geleceği yeri de siz tahmin edin” şeklinde paylaşımlarda bulunmuştu.
MUSTAFA MUTLU YAZDI
Bugün Aydınlık Gazetesi köşe yazarlarından Mustafa Mutlu da bu konuya köşesinde yer verdi. Mutlu yazısında
Önce MİT, şimdi de dershanelerin kapatılması tartışmalarında su yüzüne çıkan "iktidar-cemaat sürtüşmesi"nin içyüzünü anlatabilmek için...
Dünkü bahane, MİT'ti; bugün dershaneler...
Bu kavganın asıl nedeni, Başbakan'ın yüreğine düşen korku!
Kendi elleriyle besleyip büyüttüğü, devletin kalbine yerleştirdiği cemaatin, artık kendi varlığını tehdit edebilecek kadar büyüdüğünü gördü.
Cemaatin elindeki "dinleme, izleme ve kaydetme" gücünün, kendisini de hedef aldığını anladı.
Yani, elindeki silahın namlusu kendisine döndü.
Cemaat, "Bize daha fazla milletvekili ver. Daha çok kadro ayır. Pastanın en büyük dilimini bize yedir. Aksi halde Baykal'ı, MHP'lileri ve tüm muhaliflerini nasıl yaktıysak seni de yakarız" demeye başladı!
***
Şimdi iki tarafa da soruyorum:
Cemaatin elinde Başbakan'a... Başbakan yardımcılarına... Bakanlara... Eski bakanlara... AKP'li milletvekillerine... AKP'nin emrindeki üst düzey bürokratlara...
Ve AKP'nin valilerine ait "yasadışı dinleme ve izleme kayıtları" var mı?
Tek bir kişi bile çıkıp, "Hayır, asla böyle bir şey yok" diyebilir mi?
***
Yok; dershaneler kapatılacakmış da cemaat bunu istemiyormuş da...
Hepsi palavra...
Tek gerçek var:
O da iktidarın, cemaatin artık kendisine verilen rolü küçük bulduğu...
Başrol istediği...
Elindeki "kasetleri" de bunun için kullanıyor elbette! Tabii; sadece ucunu göstererek!
Başbakan ise "yakayı daha fazla kaptırmamak ve iktidarına ortak yaratmamak" için direniyor!
***
Peki; iş bu noktaya gelmişken, anlaşma sağlanır mı? Kılıçlar kınlarına sokulup, barış çubukları yakılır mı?
Hiç kuşkunuz olmasın; evet!
Çünkü iki taraf da daha fazla riski göze alamaz.
Bu kavganın "tek yenileni olmayacağını" ikisi de bilir!
Ve daha dün Başbakan'a "yalancı mum" diyen Fethullah Gülen, tıpkı son seçimlerden önce olduğu gibi "Mezardakilere bile oy kullandırıp AK Parti'yi destekleyin" diye fetva verir!
Keşke yanılsam; ancak doğanın kuralıdır bu:
Herkes kimi ne kadar ısıracağını iyi bilir! ifadelerini kullandı.