CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Şimdi sosyal güvenlik kurumu devlet memurları arasında en az maaş alan kurumlardan birisi, sosyal güvenlik kurumu ortalama yıllık 350 ile 400 bin kişiyi emekli etme kapasitesine sahip. Şimdi anlaşılıyor ki bu yıl 2 milyonun üzerinde insan emekli olacak. Bu yükü SGK personelinin bu yapısıyla kaldırması mümkün değil. Aralıkta çıkıyor dendi, ocakta çıkıyor dendi, ortada hala bir şey yok. Değerli arkadaşlar, şimdi martta maaş bağlamayı düşünüyorlar. Yazıktır, günahtır. İnsanlar sizin sözlerinize güvenerek hayal kurdular, bu hayalleri yok etmeyin” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, TBMM Genel Kurulu’nda dün yaptığı konuşmada iktidarı EYT düzenlemesinin yürürlüğe girmemesi üzerinden eleştirdi. SGK personelinin ikramiye, ek ödeme haklarını dile getiren Ağbaba şunları söyledi:
“Anketler geldikçe her gün yeni müjdeler açıklanmaya devam ediliyor. Açıklanan müjdelerden birisi de emeklilikte yaşa takılanlar. Biliyorsunuz EYT beylerin, hanımefendilerin keyfiyle gelmedi, bir ikram değil. Bu konuda hakkını yemeyelim, EYT dernekleri onlarca miting yaparak gündeme getirdiler. Yine hakkını yemeyelim CHP’nin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu yıllardan beri EYT meselesinin çözümü için uğraşıyor. Şimdi uğraşıyoruz ne oldu? Baktılar ki gidiyor iş hemen hızlıca kasım ayında EYT çıkacak dendi, bütçede söylendi. Aralıkta çıkıyor dendi, ocakta çıkıyor dendi, ortada hala bir şey yok. Değerli arkadaşlar, şimdi martta maaş bağlamayı düşünüyorlar. Yazıktır, günahtır. İnsanlar sizin sözlerinize güvenerek hayal kurdular, bu hayalleri yok etmeyin.
Değerli arkadaşlar, şimdi sosyal güvenlik kurumu devlet memurları arasında en az maaş alan kurumlardan birisi, sosyal güvenlik kurumu ortalama yıllık 350 ile 400 bin kişiyi emekli etme kapasitesine sahip. Şimdi anlaşılıyor ki bu yıl 2 milyonun üzerinde insan emekli olacak. Bu yükü SGK personelinin bu yapısıyla kaldırması değil. Ayrıca buradan söyleyelim belki duyarsınız, 666 KHK ile gasp edilen hakları var SGK çalışanlarının bunların da mutlaka ikramiye, ek ödeme haklarının da verilmesini bekliyoruz. Ayrıca yine sözleşmelilerle ilgili nutuklar atıldı yine bir şey yok. Bir de değerli milletvekilleri bu hepinizin AKP, MHP, HDP, İYİ Parti herkesin yanında birlikte çalıştığı danışman arkadaşlarımız var. Onlarla ilgili de sözler söylendi maalesef meclis danışmanlarıyla ilgili de bir adım atılabilmiş değil. Sizin yanınızda mesai harcayan, sizinle beraber emek harcayan insanların hiçbir hakkı yok ve maalesef iş güvenceleri yok, kıdem tazminatları yok. Bu da mutlaka meclisin buna sahip çıkması gerekiyor kendi personeline.
“TÜRKİYE’Yİ AVRUPA’NIN MÜLTECİ KAMPINA ÇEVİRDİNİZ”
Değerli arkadaşlar, biraz önce Sayın hatip dedi ki, ‘biz dış politikada çok iyiyiz’ diye ona benzer sözler söyledi. Ben hiç uzağa gitmiyorum. Hemen buradan bakınca şu Suriye’ye bakıyorum, Esad’a bakıyorum. O politikanın ne anlama geldiği, nasıl tutarlı politika izlediğimizi sizin takdirinize sunmak istiyorum. 2010’da Suriye’de başlayan bir karışıklık, daha önce beraber tatillere, beraber denize girilen dostum Esad, ardından katil Esed oldu arkadaşlar. Şimdi tekrar Rusya’nın ev sahipliğinde Esad’la buluşmak için mesajlar gönderiliyor. Esad’la buluşmak için adeta yalvarılıyor. Adeta araya sokmadıkları kimse kalmadı. Bir Putin’e gidiyorlar, bir Dışişleri Bakanı’na gidiyorlar. Utanmadan Esad’la barışmaya çalışıyorlar. Emevî Cami’nin önünde namaz kılacaklardı, anlaşılıyor ki Esad’ın önünde diz çökecekler. Bakın yazık oldu bu ülkeye, ben 2016’da bir konuşma yapmışım, demişim ki, ‘katil Esad, dostum Esad olursa şaşırmayız’ dedim. Değerli arkadaşlar ancak bu barışmanıza bir şey demiyoruz ama bu küsmenizin bedeli Türkiye’ye ağır oldu. Bu çocuklarımızın, ülkemizin yüz yıllık geleceğini kararttınız. O benzine ateşle giderek, orada Ortadoğu’nun lideri hayalini kurarak bu ülkeyi Suriyeli mülteci kampına çevirdiniz. Bugün yüz yıl boyunca hem paramız gitti hem de ülkemiz artık eskisi gibi olmayacak ve maalesef bu durumla baş etmeye çalışacak. Ülkeyi adeta Avrupa’nın mülteci kampına çevirmiş durumdasınız. Bunu da ne için yaptınız? Avrupa’dan aldığınız üç beş kuruş para için ve Avrupa bizim insan haklarımıza, yolsuzluğumuza, hırsızlığımıza müdahale etmesin diye.”
Kaynak: ANKA Haber Ajansı