Bir kentte halkın ulaşımını sağlayan en ucuz ve en kolay yol toplu taşımadır. Özel aracımız olsa da otopark sıkıntısı ya da ailenin tek aracının olması vb. nedenlerle toplu ulaşım araçlarını tercih ederiz. Temiz ve çok kalabalık olmayan otobüslerde yolculuk etmek en çok da kadınlar ve gençler için rahatlıktır.
Toplu taşımada genel kural şudur: Belediye sınırları içinde toplu taşıma yapmak; bu amaçla otobüs, deniz ve su ulaşım araçları, tünel, raylı sistem dâhil her türlü toplu taşıma sistemlerini kurmak ve işletmek, toplu taşıma araçları sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerlerini tespit etmek belediyenin yetkisindedir.
Büyükşehir Belediyesi olan yerlerde ise bu iş Büyükşehir Belediyesine verilmiş. Bunun için başkanlığını belediye başkanının yaptığı Ulaşım Koordinasyon Merkezi kurulur, toplu taşımaya ilişkin kararları da bu merkez alır ve merkezin kararları büyükşehir belediye başkanının onayı ile yürürlüğe girer. İlçe belediye başkanı kendi belediyesini ilgilendiren konuların görüşülmesinde koordinasyon merkezine üye olarak katılır.
Bazı mahalleler, belediyeye oy veren semtlere bolca otobüs seferi konurken kendilerine siyaseten eziyet çektirildiğinden şikayet eder. Velhasılı UKOME gündelik yaşantımızı fena halde etkiler.
31 Mart tarihinden itibaren UKOME nin etki alanı daha bir büyüyüp serpilecek, büyük şehirlerin köylük yerlerinde oturan halkımız da bu anlamda gerçek bir şehirli olacak. Tabii yeni kararlara ihtiyaç var, mesela bütün il şehir içi sayılıp hız limiti her yerde aynı mı olacak; aynı olmayacaksa upuzun belediye otobüsleri otobanda.. bilmem ki nasıl olacak. UKOME düşünsün artık, tabii seçim sonuçlarına baktıktan sonra!
Bir de bunun AYKOME (Alt Yapı Koordinasyon Merkezi) si var ki, başka sefere artık.