Türk medyasında pek yer almadığı için duyulmadı ama Erdoğan'ın Moldova ziyaretinde ev sahibi cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısı sırasında ayan beyan uyuması, hatta bir ara başının masaya düşme aşamasına gelmesi büyük endişe yarattı.
Endişe yarattı diyorum çünkü " Ben farklı bir cumhurbaşkanıyım " diyerek işe başlayan Erdoğan, zamanla gerçektende en büyük farkının tüm Türkiye'yi tek yetkili olarak yönetmeye başlaması olduğu gerçeği ile başbaşa bıraktı. Kısaca bu kadar yetkili bir kişinin sağlığı Türkiye için çok önemli.
TEK ADAMA BİR ŞEY OLURSA NE OLACAK SORUSUNUN YANITI NE ?
Ama biz Erdoğan'ın tek adamlığı, tek yetkili olmasından çok bu anlayışının sonuçlarından biri üzerine ve Erdoğan için Ekim Ayı'nın uğursuzluğuna gelmek istiyoruz.
ERDOĞAN İÇİN EN UĞURSUZ AY EKİM
Moldova'da basın toplantısı sırasında Erdoğan'ın uyuklaması eğer ilk kez olsaydı yorgunluk deyip geçebilirdik. Ama Erdoğan'ın ilki 2006 18 Ekim günü yaşanan ve makam aracında bayılması sonucu mahsur kaldığı gün başlayan rahatsızlığının nedenlerinin tartışılmasının tam 12 yılını geride bırakmış durumdayız.
İşin ilginci 12 yıl önce tüm medyada yer alan ve Erdoğan'ın aracından balyozla çıkarılması anı görüntülerinden bu güne hiç bir video görüntüsü kalmamış olması.
UKRAYNA OLAYI YİNE EKİMDE
Erdooğan'ın geçen yıl yine Ekim ayının 9'unda ziyaret ettiği Ukrayna'da ve yine basın toplantısı sırasında uyuklaması hatta durumu farkeden ev sahibi Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko'nun Erdoğan'ı uyandırmak için masaya vurması kameralara yansımıştı.
MOLDOVA UYUKLAMASI YİNE EKİM AYI
Ekim ayının 3. uğursuz tesadüfü ise dün yaşandı. Erdoğan'ı destekleyen medyanın korkusundan yayınlayamadığı görüntülerde Erdoğan'ın resmen uyukladığı görülüyor.
ERDOĞAN'IN BAYILMA VE UYUMA OLAYLARININ KRONOLOJİSİ
1- Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde yaşadığı arabada bayılma olayı ile ilgili çok iddia ortaya atıldı. Sara hastası olmasından, kan şekerinin düşmesi aralığına kadar sayısız görüş yazıldı çizildi.
Ama bu olayın net bir açıklaması hiç bir zaman yapılmadı. Yani 12 yıldır gizemini koruyan üstelik tek parça bir görüntünün bile bulunamadığı tuhaf bir olay olarak tarihe geçti.
Bu olaya 2017 yılında Erdoğan'ın Bayram namazı sırasında Mimar Sinan camisinde bayılması olayı da eklendi.
2-Geçen yıl Ukrayna'da yaşanan ve devletin ajansı AA tarafından servis edilen ayan beyan uyuklama görüntüleri Erdoğan destekçisi medya tarafından " Gece gündüz çalışmanın yorgunluğu diye geçiştirilmişti. Muhalif medya ise işin ciddiyeti yerine olayın magazin tarafı ile ilgilenmiş sosyal medyada alay konusu olmuştu.
3-Moldova ziyareti uyuklaması ise Erdoğan'a yakın medyanın görmemesi sonucu çok fazla dikkat çekmedi. Bir kaç muhalif site görüntüleri yayınladı. Bizim Haber Artı Türk'te T24'e yer alan görüntüleri yayınlayanlar arasındaydı. Sosyal medyada yapılan yorumlar ise ilginçti. Erdoğan sevenler yine "Vatan için gece gündüz çalışmanın yorgunluğu" şeklinde yorumlarken, muhalifler ise yine konuyu mizah açısından değerlendirip keyfini çıkardılar.
ERDOĞAN'IN NESİ VAR ?
Yukarıda sadece kamuoyuna yansıyan, daha doğrusu gizlenemeyecek, saklanamayacak şekilde ayan beyan meydana gelen Erdoğan'ın sağlığı haberlerini sıraladım.
Yani bizim bilmediklerimiz görmediklerimiz var mıdır? kaç kez olmuştur, bunu bilemiyoruz.
Çünkü Erdoğan gibi sert tarzı olan tüm liderlerin yönetim dönemlerinde olduğu gibi bu gibi şeyleri yazmak, çizmek,anlatmak, tartışmak, başlı başına bir sorun.
Bunu hepimiz biliyoruz. Ama ben yinede çok yanlış olan bir konuyu hatırlatmakta büyük yarar görüyorum.
DEMOKRATİK ÜLKE DEĞİL MİYİZ ?
Demokratik ülkelerde liderler ile ilgili sağlık konuları asla hiç bir şekilde kamuoyundan gizlenmez. Herşey açık ve şeffaf bir şekilde üstelik yedekli olarak yürür.
Çünkü ülke yönetiminin sağlıklı bir kişi tarafından yönetilip yönetilmediği, diğer ülkelere karşı doğru temsil edilip edilmediği çok öenemlidir. Erdoğan'ı birden fazla kez konuk olduğu ülkenin cumhurbaşkanı yanında uyuklarken gören dünya Türkiye hakkında ne düşünecektir ? Eğer nedenleri makul ve mantıklı bir şekilde açıklanmazsa her şey akla gelecektir.
HER TÜRK VATANDAŞININ HAKKIDIR
Bu nedenle Erdoğan'ın başına gelen sağlık sorunlarını en ince ayrıntısına kadar bilmek her Türk vatandaşının hakkıdır. Bunu açıklamak ise başta Erdoğan'ın kendisi olamak üzere, destekleyen ya da eleştiren her gazetecinin görevi olmalıdır. Erdoğan'ın bu nedenleri gizlemek yerine " Bir kaç gündür çok yoğun çalıştık çok az uyudum içim geçmiş" demesi bile bir çok karanlık fikri doğmadan yok edecektir.
MEDYA ÜZERİNE DÜŞENİ YAPSIN
Artık dünya medyasında bile konu olan uyuklama ve bayılma haberlerinin arkasında ki gerçeği herkes bilmeli ve gereken tedbirleri almalıdır. Başta sayın AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da dediği gibi Türkiye " Muz Cumhuriyeti " değildir.