Hatay’da MİT’le polis karşı karşıya gelmişti, anımsayacaksınız.
Ararsın, arayamazsın… derken, silah ve mühimmat yüklü TIR’lar geçip gitti.
Her ne kadar Türkmenler inkar ettilerse de, büyüklerimiz, Türkmen’lere ‘insani yardım’ gönderildiğini açıkladılar.
Yüzlerce TIR insani yardım (!) taşırken Esat da Eset oldu.
Böylece serpilip gelişen IŞİD, Haziranda Telafer’e girerken kimse telaşlanmadı.
Tanklarımız sınırda konuşlanmadı,
Ayrılıkçı Kürt örgütleri ayaklanma çağrısı yapmadı,
Bayraklarımız ve kamu binaları yakılmadı,
Atatürk büstleri saldırıya uğramadı.
İnsanlar ölmedi,
Hatta Dersimli Kemal “tezkere” lafını ağzına bile almadı.
Çünkü Telafer, Kobane değildi.
Türkiye’yi yönetenler, Müslüman Kardeşler’in Türkiye temsilcisi mi, bilemem.
Onları bir yana bırakıp, CHP’yi Tayyip’in yapay gündemlerine hapseden Dersimli Kemal’e iki soru soralım:
1-Sayın abim, yabancıların ve özellikle komşu ülkelerin iç işlerine karışma siyasası CHP programının ve CHP geleneğinin neresinde yazıyor?
2-Bir CHP’li “Yurtta barış, dünyada barış”, demişti; adını anımsayabildiniz mi?