Dün gece, Nazlı Ilıcak ile Abdülkadir Selvi CNN’de tartışıyorlar.
Nazlı Ilıcak, ”Sen kim oluyorsun da, dağdan gelip, bağdakini kovuyorsun?” dedi.
Yani Nazlı Ilıcak kendisini, bu ülkenin gerçek sahibi, diğerlerini de sonradan peyda olmuş kişiler olarak görüyor.
Bu cümle şunu açık etmiş oluyor.
Biz şimdiye dek, Amerika adına, Cemaat olarak mücadele ederek geldik. Sonradan gelenler (AKP), siz de kim oluyorsunuz. Kim oluyorsunuz da iktidarımıza ortak oluyorsunuz?
Kemalistler, gerçek yurtseverler oralarda olmayınca, taraflar; Az Amerikancı ile gerçek Amerikancı arasındaki tartışmaya dönüşüyor.
Biz biliyoruz ki ve anlıyoruz ki, Erdoğan cemaat ile bir savaşa girdi. Girdi, zira Erdoğan’ı alaşağı etmek üzere, Gladyo harekete geçti.
Bir şey çok çık olarak ortaya çıktı.
Yeni saflaşmalar olmaya başladı.
Balbay ve Haberal gladyo ile anlaşmalı olarak, Silivri’den çıkınca, ne CHP’nin ne de MHP’nin sesi çıkmadı.
Ancak, cemaatle Erdoğan arasındaki çatışmadan, Silivri ve Hastal’da suçsuz yere yatanların çıkması olasılığı çıkınca, MHP ve CHP bastı yaygarayı.
KCK’lılar çıkarken destek veren CHP, Gladyo operasyonu ile Silivri’ye konulanların çıkarılmasında muhalefet eder oldu.
Biz neden Cemaatle mücadeleyi öncelikli görev sayıyoruz, onu belirteyim.
Asıl örgütlü güç cemaattir.
AKP devrilse de, Cemaat başka bir partinin içinde gene peyda olur.
Ülkede ki, en Amerikancı güç Cemaattir.
Aslında cemaat diye bir şey yoktur. Cemaat gladyonun örgütlü halidir. NATO’nun devlet içindeki örgütlü halidir.
Orduya operasyon yapılırken, 3 dakikada belge hazırlayan savcıdan tutunuz, emniyette, bürokrasinin kilit noktalarında örgütlü olan güç cemaattir.
Çocuk oyuncağından bahsetmiyoruz. Türk ordusuna, kendi ülkesinde operasyon yapan bir örgütten bahsediyoruz.
Adını cemaat koydular bizde, cemaat deyip duruyoruz.
Aslında cemaat falan yok, gladyo var.
En gerici ve emperyalizm ile doğrudan bağlantılı örgüt gladyodur.
Gladyoyu temizlemek, AKP’yi temizlemekten önce gelir.
Zaten gladyoyu temizleyemezseniz, kendi ulusal yolunuza devam edemezsiniz.
Gladyoyu temizlemezseniz, diri kalan gladyo, yeni bir AKP veya gerici yeni bir parti üretebilir.
Parti dediğiniz nedir ki, Özal’ı üç günde, şişirip önümüze kaymadılar mı?
Yurtseverlerin, Kemalistlerin, Erdoğan’ı kurtarmak gibi bir görevi olmaz.
Eğer Erdoğan gladyo ile savaşıyorsa, bırakın savaşsın.
Erdoğan, gladyoyu temizleyebilir mi temizleyemez mi bilinmez.
Elbette, Erdoğan’ın önceleri çok, sonraları az Amerikancı olduğunu biliyoruz. Ama onun kaderi, onu gladyo ile çatışma noktasına getirmişse, bırakın gladyo ile çatışsın.
Bizim stratejide, mihenk taşımız; emperyalizme karşı cepheden çarpışmaktır.
Esas olan budur, biz buna bakarız.
17.1.2014, bulentesinoglu@gmail.com