SİVİL İTAATSİZLİK ÖĞRENİRKEN ÜLKEM

Sivil itaatsizlik öğrenmekteyiz hep beraber. Biraz bundan biraz maviden, biraz fizik kurallarından. Gündeme uygun bir merhaba....

Farklı merhabalar demek gerek ve farklı olmalı ayrılıklar. İnsan olabilmenin tadında ve maviye dair. İnsan olabilmenin tadında olmalı kavgalar, fikir ayrılıkları ise beslemeli, tartışmalar su gibi akıp gidebilmeli….hani yıllar önce sorduğu gibi bu ellerin acaba çocuklar nasıl yönetirdi dünyayı? Misket, kırmızı top antlaşması ile mi biterdi savaşlar ya da ayrılıklar…. Agatha demiş işte 0 sıfır noktası tam cinayet anıdır diye. Hangi sıfır noktasındayız şimdi? Şiddet, kavga, ihtilal, ayrışma mı yoksa yıllardır içimizde biriken ne varsa hepsini saçma zamanı mı? Ulusların da kaderi var diyorlar, ya da ülkelerin falına bakıyorlar. Dikkatinizi çekerim ulusların dedim, ulus dedim ya da millet.
Ulus( millet) : 1.Çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, duygu, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insan topluluğu. 2. Benzer özellikleri olan topluluk 3. Bir yerde bulunan kimselerin bütünü, herkes.
Şimdi bu tanımdan gidersek biz hangi kavgada yitirdik ortak ülkümüzü, geçmişimizi ortak geçmişimizi ellerimizle ne zaman gömdük? Hangi eller çaldı bu topraklar üzerinde yaşamaya ait coşkunun cenaze marşını?
Toplumsal direniş ya da sivil itaatsizlik ( sivil itaatsizlik: Demokratik bir hukuk devletinde tek tek veya grup halinde bazı yurttaşların toplumun dikkatini bir haksızlığa çekmek ve böylelikle onun düzeltilmesi yönünde bir toplumsal baskı yaratmak amacıyla, bilinçli olarak ve aleni tarzda hukuku çiğnemeleri/hukuk emrine muhalefet etmeleri durumu. Sivil itaatsizlik eylemi sistemin meşruluğunu reddetmez; tam tersine, sistemin temel ilkelerine atıfla kendini haklı gösterir ve bu ilkelere uyulmasını talep eder.) hakkımızı kullanıyoruz günlerdir yani diyoruz ki biz: ‘Burada -GEZİ PARKINDA - büyük bir haksızlık var kabul etmiyoruz.’ Ama biz neredeyiz? Tam başladığımız yerde miyiz? Siyasi partilerimiz, Sivil Toplum Kuruluşlarımız, Demokratik Kitle Örgütlerimiz dönüp hepsi kendine sorsunlar bence: Nerede duruyorlar ya da DURAMIYORLAR? Çünkü tanıma bakarsak , sivil itaatsizlik kavramı içinde siyasinin, siyasetin S si bile yoktur. Sivildir, tüm yurttaşlar yapar, ayrımsız….
Fazla söze gerek yok ama tam da fizik kurallarının yeridir: Beş altı tane iplik parçasını uçlarından bağlayınız sonra her bir ucu başka yöne çekiniz olduğu yerde sayar ve bir müddet sonra ipler kopar. Şimdi tüm ipleri yan yana getirip de belli bir hedefe doğru çekiniz. Yorumsuz….
Hepimizin olmuştur bu aşamada hataları; yanlış adımları hele ki 40 yaş ve üstü kuşağının (alınmayın bu taş kendime), Ama bu gece uyurken bir duralım ve gençler ne diyor bakalım? Çünkü bu itaatsizliği onlar başlattı ve kendi tarzlarını ortaya koydular. Şimdi hep beraber; dil, din, ırk demeden sadece sevgi ve sivil olma yolunda DİREN TAKSİM, DİREN GEZİ PARKI…..Ve budur amaç……..
ÜLKEM SİVİL İTAATSİZLİK ÖĞRENİYOR GENÇLER ÖĞRETİYOR AŞKLA…….
Dip not: Bu bir merhaba yazısı o nedenle kalemi keskin çekmedim……
MERHABALAR MAVİYE DAİR….
10.06.2013 08.14
Dr.  F.  Yonca  AYAS  nam ı  diğer  MEZOPOTAMYA  PRENSESİ