Bakan, “Sinyalizasyon, olmazsa olmaz bir sistem değil”, diyor ya, yerden göğe kadar haklıdır. Niye olmasın mis gibi olur, hem de maliyetler düşer ki bilindiği gibi şu sıra kaynağa ihtiyacımız var. Lakin sinyalizasyonu aratmayacak, eksikliğini giderecek önlemleri alma koşuluyla.
Biz şimdi buradan ilgilenenlere soralım:
1-Hat hizmete açılırken düzenlediğiniz törende kurşun döktürdünüz mü?
2-Vagonların dışına “maşallah”, içine “elemtere fiş, kem göze şiş” ve çekicinin önüne de “Allah korusun” yazılı tabelalar astınız mı?
3-Allah esirgesin, kul yapısıdır, ne olur ne olmaz diyerek; kaza ihtimaline karşı fetvacı hocalardan birine gidip kurt ağzı bağlattınız mı?
4-Tiren sefere çıkarken arkasından bir helke su döktünüz mü?
5-Makiniste cünüp olup olmadığını sordunuz mu?
6-Tirenin görünür yerlerine nazarlık, üzerlik, muska, çakır dikeni, at nalı ve sarımsak astırdınız mı?
Daha da var ama uzatmayalım, merak eden Diyanete sorabilir.
Uzun sözün kısası, sinyalizasyon olsa da olur, olmasa da olur. Siz yukarıda saydıklarımı yapın; bir daha kaza olursa dişimi kırarım.
Kazayı da kimselere anlatmayın, Uzay Ajansı kurulan bir memleketin sinyalizasyon gibi basit bir konuda çuvalladığını sanarlar da itibarımız zedelenir