SINIRSIZLAR SINIRI AŞTI

AZİZ DOĞDU

Sosyal medyada pek öyle önüme gelen her kampanyayı desteklemem. Insanların yardım eli uzatma niyetlerinin suistimal edilme hikâyelerini çok duyduk. Bu yüzden ince eler sık dokurum bu konuda. Kimi çocuklara yardım eli uzatır; kimi sokak ve barınaktaki hayvanların sesi olmak için kampanya başlatır, çağrı yapar.

Twitter'da birkaç arkadaşın, ki içlerinde yakından tanıdıklarım da var, bir araya gelerek kadınlara, çocuklara yardım eli uzatmak istemeleri üzerine beyin fırtınası yapıldığı bir dönemde Ağrı'daki bir öğretmenin kitap okumak isteyip de kitaplara erişemeyen öğrencileri için kitap istemesi üzerine destek verilme kararı ile ortaya çıktı SINIRSIZLAR grubu.

Takipçilerine hem ana sayfadan hem de direkt mesaj (DM) üzerinden çağrı yaparak kitap topladıklarını, kitapları da herkesin kargoyla okula göndermesini rica etmişlerdi. Çok heyecanlıydı hepsi. İlk kütüphanelerine oluk oluk kitap aktı. Her kesimden insan kitap göndermek için adeta birbiriyle yarıştı. Kitap dolu koliler, okula vardıkça sevinçleri kat kat arttı.

Kalbim sevinçten pır pır olmuştu.

Kimileri kitaplarla birlikte şekerleme, çikolata göndermişti. Çocukların yazdığı teşekkür mektupları insanın ta içine işliyordu. Birkaç tanesini Sınırsızlar ekibinden yakın arkadaşım olan ve gecesini gündüzüne katan İlkay Hanım bana okudu. Gözlerim nemlenmiş, kalbim sevinçten pır pır olmuştu.

Sonra bir okul daha kitap çığlığı atti. Oraya da yetiştiler. O okula da oluk oluk kitap aktı. Sonra ilk haberleri çıktı. Yüksek tirajlı bir gazetenin sitesinde. Bir anda SINIRSIZLAR o kadar büyük bir sıçrayış yaptı ki; okullar "Kitap isteriz" diyor; twitter üzerinden bir tweet atılıyor, okula koli koli kitap gidiyordu. Sonra kışlık kıyafetler devreye girdi. Hepsi sahiplerine ulaştı. Çocuklar mutlu oldukça, ekip de mutlu oluyor; adeta her günlerini 23 Nisan gibi kutluyorlardı. Takipçileri de keza öyle. Muazzam bir işti.

Çocuklarımıza aydınlığın okuyarak geleceğini, Türkiye'nin 81 ilinin bir olduğunu ispatladılar hem de. Imece usulü hareket ettiler. Bir arkadaşım SINIRSIZLAR  için '21. yüzyılın köy enstitüleri' dedi. Evet gerçekten de öyleydiler. Elde ettikleri her başarı ile mutlu olan, ama hiçbir bedel beklemeden daha iyisini yapmak için çırpınıp durdu koskoca ekip ve binlerce takipçisi.

Madem ki ülkemizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 'Hayatta en hakiki mürşit ilimdir' demiş ve eğitime önem vermişti, SINIRSIZLAR ekibi de bunu ilke edinerek herkese, her yere ayrım yapmadan yetişmeye çalışıyordu. Kah kitapla, kah kitaplık için raflarla, kah kıyafet ve şekerlemeler ile. Yeter ki geleceğimiz olan çocuklarımız gülsün.

Bu ekibin doğuşundan serpilip bugünlere gelmesine şahit olmaktan mutluyum. Herkesi bu ekibe desteğe davet ediyorum. Kavgalarınızı, egolarınızı bir kenara bırakın ve çocuklarımızın ilimle beslenip aydın insanlar olmasına sorgusuz sualsiz destek verin. Her çocuk bir melodidir çünkü; o melodiler şarkı olarak hiç durmadan çınlasın ülkenin dört bir yanında.