Sezgin Tanrıkulu: "mevcut Anayasa’yı Uygulamayan Bu Siyasi Anlayışile Anayasa Yapılmaz"

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, AKP ve MHP’den gelen yeni anayasa çağrılarına ilişkin, “Mevcut Anayasa’yı uygulamayan, mevcut Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayan, AİHM kararlarını uygulamayan, Türkiye’yi tarihinde ilk defa Konsey’den çıkarma tehdidi ile karşı karşıya bırakan bu siyasi anlayış ile Anayasa yapılmaz” dedi.

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, AKP ve MHP’den gelen yeni anayasa çağrılarına ilişkin, “Mevcut Anayasa’yı uygulamayan, mevcut Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayan, AİHM kararlarını uygulamayan, Türkiye’yi tarihinde ilk defa Konsey’den çıkarma tehdidi ile karşı karşıya bırakan bu siyasi anlayış ile Anayasa yapılmaz” dedi.

Sezgin Tanrıkulu, bugün TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Tanrıkulu, deprem bölgesinde yer alan Diyarbakır’da Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) girecek öğrencilerin sınav diğer illere gönderildiğini belirterek İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile konu hakkında görüştüğünü aktardı. Tanrıkulu, “Tercihleri Diyarbakır olmasına rağmen Diyarbakır dışında sınava girecekler. YKS sınavının öğrenciler bakımından ne anlama geldiğini hepimiz kendi ailemizden biliyoruz. Kendi ortamı dışında tercih etmediği bir ilde sınava girmek, öğrenciler bakımından büyük travmadır. Bu travma, Diyarbakır’da binlerce öğrenciye yaşatılıyor ve yaşatılacak. Doğru bir planlama yapılmamış maalesef. ÖSYM Başkanlığı, Diyarbakır’da müracaat sayısının geçen yıla nazaran çok fazla arttığını ve yeterli bina olmadığını ifade etti bana. Ancak Diyarbakır’da sınavın yapılabileceği çok sayıda kamu binası ve askeri kışlalar var” diye konuştu.

“ÖĞRENCİLERİN GİDERLERİ KARŞILANMALI”

Tanrıkulu, Bakan Yerlikaya’ya sorunun çözülmesi çağrısı yaparak, “AFAD’ın dışarıda girecek öğrencilerin barınma ve yol paralarını karşılayacağını ifade ettiler. Fakat barınma ve yol parası için cuma gününe kadar, sınavdan bir gün öncesine kadar müracaat şartını getirmişlerdi, bu da öğrenciler bakımından büyük mağduriyet yaşattı. Sınava hazırlanan öğrenciler, saatlerce kaymakamlık kapısında beklemek zorunda kalmıştı. Buradan İçişleri Bakanı’na sesleniyorum. Bu öğrencilere mağduriyet yaşatmayın. Sınavdan sonra da gerekli belgesini; barınma, yiyecek ve ulaşım giderlerini ibraz eden bütün öğrencilere zaman şartı aranmaksızın bu giderlerinin karşılanması noktasında bir duyurunun bugünden yapılması lazım” dedi.

YARGITAY’A CAN ATALAY ÇAĞRISI

Tanrıkulu, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın da bir an önce serbest kalması gerektiğini belirterek, “Can Atalay, Anayasa’ya aykırı biçimde şu anda tutuluyor. Siyasi rehine gibi bir şey. Anayasa’nın 83’üncü maddesi çok açık. Anayasa’nın 83’üncü maddesinde her ne kadar Anayasa’nın 14’üncü maddesindeki ibare kapsam dışı tutulmuş ise de Anayasa Mahkemesi’nin yakın zamanda verdiği kararlar var. O kararlardan bir tanesi, halen milletvekili olan Ömer Faruk Gergerlioğlu’na ilişkin karardır. Bir diğer karar da Leyla Güven’e ilişkin karardır. Her iki kararda da Anayasa Mahkemesi, önceki içtihatlarından vazgeçerek, 14’üncü maddenin yargı makamları bakımından öngörülebilir olmadığını ve dolayısıyla milletvekili seçildikten sonra, seçilen hakkında bir mahkumiyet kararı yoksa dokunulmazlık kapmasında tahliye edilmesi gerektiği şeklinde bir içtihatta bulunmuştu. Anayasa Mahkemesi kararlarıçok açık bu konuda. Yargıtay’ın hiç gecikmeksizin Can Atalay’ın hukuksal durumunu değerlendirmesi ve tahliye kararı vermesi lazım” diye konuştu.

“TAKİPÇİSİ MEHMET ŞİMŞEK OLMALI”

Tanrıkulu, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile iş insanı Osman Kavala hakkındaki kararlarını hatırlatarak şunları söyledi:

“AİHM kararlarının uygulanmaması noktasındaki prosedürü yeniden gözden geçirdi. AİHM kararları bağlayıcı ve kesindir, Anayasa’nın 93’üncü maddesi uyarınca. Dolayısıyla bu karaların gereğinin yerine getirilmesi lazım… Avrupa Konseyi, Türkiye hakkında Konsey’den ihraç prosedürünü başlattı. Dolayısıyla eylül ayına kadar süre de verdi. Türkiye gerçekten yeni hükümet döneminde hukuka bağlı olacaksa, Anayasa’ya bağlı olacaksa, yargı kararlarını yerine getireceği noktasında bir vizyon ortaya koyacaksa her iki siyasetçinin tahliye edilmesi gerekir. Osman Kavala’ya ilişkin olarak da aynı durum söz konusu. Şimdi ben, buradan Adalet Bakanı’na seslenmek istemiyorum. Bu hükümetin en iddialı bakanı Mehmet Şimşek’tir, Maliye Bakanı’dır. Ekonominin düzelmesi bakımından güven verici bir hukuk ortamının Türkiye’de olması lazım. Adalet Bakanı’nın değil, bizzat Mehmet Şimşek’in, Maliye Bakanı’nın bu kararların yerine getirilmesi noktasında tutum alması gerekir ki kendisinin öngördüğü rasyonel siyasete geri dönülmüş olsun. Osman Kavala, Selahattin Demirtaş kararları uygulanmadığı noktada Türkiye’de hukuk güvenliğinin olmadığı konusundaki güçlü kanı, Avrupa’da ve muhataplarda devam edecektir. Dolayısıyla bu kararların yerine getirilmesinin takipçisi Adalet Bakanı değil, Cumhurbaşkanı değil, bizzat Mehmet Şimşek’in olması gerektiği kanaatindeyim.”

“MEVCUT ANAYASA’YI UYGULAMAYAN BU SİYASİ ANLAYIŞİLE ANAYASA YAPILMAZ”

Tanrıkulu, AKP ve MHP’den yapılan yeni anayasa çağrılarına ilişkin ise “Mevcut Anayasa’yı uygulamayan, mevcut Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayan, AİHM kararlarını uygulamayan, Türkiye’yi tarihinde ilk defa Konsey’den çıkarma tehdidi ile karşı karşıya bırakan bu siyasi anlayış ile anayasa yapılmaz. Bu iktidar, önce bu Anayasa’yı uygulasın; özgürlükler konusunda bu Anayasa’ya saygılı olsun” dedi.

Kaynak: ANKA Haber Ajansı

Gündem Haberleri