14 Kasım 2013 Tarihinde kaleme aldığım bu yazımı bir kez de burada paylaşmak istiyorum. Bu yazı kaleme alındığı günlerde şu anki atmosfer henüz yoktu şimdi bu konu daha da önem kazandı , Cuma Hikmet %45 oy çantada keklik başlıklı yazısı ile aşağıdaki yazdıklarımızı ve şüphelerin ne kadar haklı olduğunu gösterdi. Buyrun....
Bahardan bu yana Türkiye’de yaşananlar, seçim atmosferine erken girmemizi de sağladı ve bu hayırlı bir gelişme. Seçim barajının indirilmesinden vekilleri halkın belirlemesine, dar bölge tarzı (gerrymandering) seçim hilelerinden seçim güvenliğine seçim reformları çok geniş bir çerçevede tartışılıyor. YSK tarafından uygulanan “Bilgisayar Destekli Merkezi Seçmen Kütüğü Sistemi” SEÇSİS de kaçınılmaz olarak bu tartışmalardan nasibini alıyor ve sistemin bir çok sakıncası, güvenilirlik sorunları ve şeffaflığı sorgulanıyor. Konunun bilişimcileri yakından ilgilendirmesi nedeniyle, sistemin teknolojisinden anlayanların tartışmaya katılması önemli.
Elbette bu köşede bu kadar çetrefilli bir konunun detaylarına giremem. Ama birkaç önemli noktanın altını çizip tartışmanın genişleyerek derinleşmesinin önemine vurgu yapmakla yetineyim.
- Öncelikle benzer sistemlerin ABD’de ciddi tartışmalar doğurduğunu belirteyim: ABD’de 2000 ve 2004 seçimlerinde kullanılan elektronik seçim sistemleri ile ilgili şaibeler ayyuka çıktı. Sisteme dışardan müdahale edilebildiği de kanıtlandı.
- Almanya’da denenen sistem güvenilmez bulunup vazgeçildi.
- Yunanistan da Almanya örneğini izledi.
Sistemin henüz tam olarak güvenli bulunduğu bir ülke yok, denemeler var. Uluslararası deneyim tartışmaya açılmadan merkezi bir kararla uygulamaya sokulan bizdeki sistem, Havelsan tarafından geliştirilen Java (J2EE) tabanlı SEÇSİS yazılımı; Oracle ve RAC Agent veritabanı kullanıyor.
Eleştiriler özellikle sistemin tasarımına ve şeffaflığına odaklanıyor (http://goo.gl/G6GnCu; http://goo.gl/ln76cs; http://goo.gl/b35Fq2; http://goo.gl/E6TYMt; http://goo.gl/rqRISJ).
Getirilen eleştirilerin bir kısmını şu noktalarda toplayabiliriz:
- Sistem açık kaynak kodlu değil ve bu, işlerliğin şeffaf bir şekilde denetlenmesi imkanını ortadan kaldırıyor;
- Sistemin merkezi yapısı manipülasyon riskini artırıp denetim imkanını kısıtlıyor, dağıtık bir sistem kurulmalı; sistemin işleyişi bağımsız ve uzman bir kurul tarafından denetlenmeli; veriler (kullanım planı ve kayıtlar) geriye dönük olarak incelenebilmeli ve itirazlara kaynak oluşturabilmeli; veritabanı güvenliği şeffaf biçimde sağlanmalı…
Bu konuda daha önce Meclis’te soru önergeleri verildi, önergeler reddedildi ve Adalet Bakanlığı bilgi vermeyi reddetti (http://goo.gl/smajj3). YSK, “bize güvenin”den başka tutarlı bir şey söylemiyor (http://goo.gl/wf3N7Z). Sistem güvenliği ile çok ciddi kaygılar var.
Önümüzdeki yerel ve genel seçimler Türkiye için hayati önem taşıyor. Seçim sistemi reformu şart ve SEÇSİS tartışmaları da bunun asli bir parçası. Türkiye gayrimeşru bir seçimi kaldıramaz.
O yüzden, haydi bilişimciler göreve ve herkesi sandığına sahip çıkmaya davet edelim!
Not : Bu yazıyı kaleme almadan önce “Seçime Şifreli Sistem” başlıklı bir haber yayınladık bu haberde yukarıda bahsi geçen konular ve eleştirilere karşılık yapılması öngörülen çalışmalardan bahsediliyor takipçisi olacağız lütfen sizde olun http://portakalhaber.com.tr/haber/haber_detay.asp?haberID=1094
( Faydalanılan Kaynak : Özgür Uçkan )