CHP Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu, TBMM Genel Kurulu’nda; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen cezayla ilgili “Haksız ve hukuksuz karar, Türkiye demokrasi tarihine bir kara leke olarak geçmiştir. Milli irade ve sandık lafını dilinden düşürmeyenlerin İstanbul halkının iradesini gasp etmelerini milletimiz unutmayacaktır” dedi.
CHP Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu, TBMM Genel Kurulu’nda 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifi’nin dünkü görüşmeleri sırasında söz aldı. Şaroğlu, şunları söyledi:
"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu hakkında verilen haksız ve hukuksuz karar Türkiye demokrasi tarihine bir kara leke olarak geçmiştir. Her fırsatta "millî irade" ve "sandık" lafını dilinden düşürmeyenlerin İstanbul halkının iradesini gasp etmeleri bu millet tarafından unutulmayacaktır.
“İNSANLARI KURU EKMEĞE MUHTAÇ ETTİNİZ”
AKP hükümetlerinin yirmi yıllık iktidarı sonunda Meclis’e getirdikleri bu veda bütçesi bir öncekiler gibi emekten, alın terinden, eşitlikten ve adaletten yoksun, bir kısım yandaşa ve çıkar gruplarına hizmet eden anlayışla hazırlanmıştır. Geçmişte 3Y'yle mücadele sözüyle iktidara gelerek bugünün korkulu rüyası olmuşlardır çünkü "yoksullukla mücadele" dediniz, insanları kuru ekmeğe muhtaç ettiniz; çarşı, pazar yangın yeri. "Vatandaşı enflasyona ezdirmeyeceğiz." dediniz, yoksul halka reva gördüğünüz 3 kuruşluk zam ceplerine girmeden pul oldu. 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 7.787 lira, 25.364 liraya ulaştı. Yeni ekonomik modeliniz daha 1'inci yılında iflas etti. Sözde Türkiye uçacaktı ancak uçan borçlar oldu, enflasyon oldu, cari açık ve işsizlik oldu. "Yolsuzluğu bitireceğiz" dediniz, usulsüz ihalelerden keyfî ve lüks harcamalara, vakıflara akıtılan paralardan akrabaları işe doldurmalara kadar birçok haksızlığa göz yumdunuz. Ülkeyi kara para trafiğinin merkezi, mafya bozuntularının film platosu hâline getirdiniz.
“20 YILIN SONUNDA YASAKLARLA ANILIR OLDUNUZ”
'Yasakları kaldıracağız" dediniz, bir dönem özgürlükten dem vurdunuz ama gücü elinize aldıkça festivalleri, konserleri, sanat etkinliklerini yasaklamaya başladınız; yirmi yılın sonunda sansürle, baskılarla ve yasaklarla anılır oldunuz. İnsanların yaşam tarzına, giyim şekline, yeme içme kültürüne, inanç ve değerlerine müdahale ederken istek şarkılarıçalınmadı diye müzisyeni katleden sicili bozuk bürokratlar yarattınız. Tarikatların ve cemaatlerin dipsiz karanlığında istismar edilen çocuklara sahip çıkmadınız ve bu gerici yapılanmalara toz kondurmadınız. Ülkenin dört bir yanında doğal yaşam alanlarını ranta ve talanı açtınız. Çevre karşıtı yatırım politikalarınızla doğanın yeşilini doların yeşiline tercih ettiniz. Geçmişten ders çıkarmak yerine, daha fazla kâr ve üretim hırsınız sebebiyle depremlere, sel felaketlerine, maden facialarına davetiye çıkardınız. Denetimden kaçırıp Sayıştay raporlarını dikkate almadığınız Amasra'da 41 canın sorumlusunu kadere bağladınız. Gelinen nokta itibarıyla, insan canının hiçe sayıldığı, ekonomik krizin her geçen gün derinleştiği, demokrasi ve özgürlüklerin askıya alındığı ve tüm kararların tek kişide toplandığı antidemokratik bir rejimi hâkim kıldınız.
“YILLARCA TUNCELİ’YE ÜVEY EVLAT OLARAK BAKTINIZ”
Bir karabasan gibi ülkemizin üzerine çöken bu süreçten seçim bölgem Tunceli de nasibini aldı hiç şüphesiz. Sırf siyasi ikbalinize razı gelmedi diye, yıllarca Tunceli'ye üvey evlat olarak baktınız, yatırımlardan, istihdamdan ve devlet olanaklarından mahrum bıraktınız. Bu sebepten, memleketimde iş bulamayan, gelecek göremeyen gençlerimiz, umudunu yurt dışında aramaya başladı. Sadece son bir sene içerisinde başta Kanada olmak üzere yurt dışına binlerce gencimiz göç etmek zorunda kaldı.
Bunun yanı sıra, 2020 yılında yaşanan Elâzığ depreminde bölgemizde, köylerimizde ağır hasarlı evler oluştu. Kışın ortasında evlerinden çıkardığınız depremzedelere bir yıl içerisinde teslim edilmek üzere konut sözü verdiniz. 3'üncü kış kapıya geldi, dayandı; ortada konut yok, verilen hiçbir söz yok.
2019 yılında 329 sosyal konut projesi yapılacağını açıkladınız, aradan üç sene geçti; tek bir çivi dahi çakılmadı, ihale yapılmadı, inşaat alanı belirlenemedi, temel atılmadı. İlimize bağlı Pülümür, Nazımiye, Hozat ve Çemişgezek ilçelerimizin yol projeleri yılan hikâyesine döndü. Projeler tamamlanmadı, vatandaşın yol çilesi devam ediyor.
Bölgemizin kanayan yarası hâline gelen Pertek köprüsü projesi yirmi yıllık iktidarınızca hep görmezden gelindi. 5'li çeteye, yandaşa geçiş garantili yollar, köprüler yaptırıp bunları halka fatura ettiniz ancak memleketimizin yıllardır yaşadığı bu mağduriyeti gideremediniz. Feribot önünde saatlerce sıra bekleyen yurttaşlarımızın ahını aldınız ahını.
“ŞAMPİYONLAR LİGİ KADROMUZLA İKTİDARA GELİYORUZ”
Tüm bu olumsuzluklara karşı yeni bir başlangıcın tam zamanıdır. Cumhuriyetimizin 2'nci yüzyılında yoksulluğun ortadan kalktığı, sosyal adaletin sağlandığı, adalete ve liyakate dayalı güçlü ve demokratik bir Türkiye'yi el birliğiyle inşa edeceğiz.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak hakça paylaşım ve insan onuruna yaraşır bir gelecek için bu bütçeye "hayır" diyoruz ve şampiyonlar ligi kadromuzla iktidara geliyoruz."
Kaynak: ANKA Haber Ajansı