Bu gün 9 Şubat 2017 ve bu günü tarihe not düşmek lazım. Sebebi ise şu; Bu gün Türkiye Futbol Federasyona bağlı Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu tarihe geçecek kararların altına imza attı. Fenerbahçe'nin ezeli rakiplerinden Beşiktaş'ın sahasında oynanan Ziraat Türkiye Kupası çeyrek final maçının cezalarını açıkladı. Cezaların adaletli olmasını zaten beklemiyorduk da şirazelerinin bu kadar kaymış olacağını tahmin edemedik. Tosic'in kırmızı kartla ihraç edildikten sonra boynunda bir akreditasyon kartıyla maçı izlemesi ve buna ceza verilmemiş olması falan bir kenara, özellikle "Aynı müsabakada FENERBAHÇE A.Ş.'nin, taraftarlarınca merdiven boşluklarının boş bırakılmaması ve bu eylemin aynı sezon içinde 3. kez gerçekleştirilmesinden dolayı 35.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, (oybirliği)" cezası tam bir şaheser!!! Ne güzel di mi? Bjk'nin sorumluluğunda olan tribünden bile Fenerbahçe ceza alıyor.
Bizler 3 Temmuzu hazırlayan Fetö yapılanmasının ne kadar derin ve inatçı bir yapılanma olduğunu biliyorduk. Bu yapılanmanın 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ne kadar derinlere sızdığını herkes gördü. Hemen hemen her alanda bu yapıya ilişkin operasyonlar yapıldı. Ancak her nedense TFF ve Spor Medyası gibi yerlerde bir temizlik operasyonu yapılmadı. Hayatın her alanına sızmış olan bir örgütün TFF ve spor medyasına sızmadığını düşünmek saflık olur sanırım.
Sezon başından beri Fenerbahçe'ye kesilen para cezaları, verilmeyen nizami golleri, %100 penaltıları ve akabinde gelen puan kayıpları...
Rakiplere verilen cezaların en alt sınırdan olması, Fenerbahçe'ye kesilen cezaların en üst sınırdan kesilmesi...
Sportif olarak Fenerbahçe doğranırken Fetö temizliği yapılmayan yazılı ve görsel spor medyasında her akşam "Aziz Yıldırım'la olmuyor bu iş" diye böğürenler...
2017'nin daha ilk saatlerinde ciğerlerimizi yakan Reina saldırısıyla eş zamanlı olarak internete sızdırılan Copy/Paste montajlı tapeler...
Örgütün hedefinde hep aynı kişi. Aziz Yıldırım...
Çok değil daha geçtiğimiz aylarda Beşiktaş Jimnastik Kulübü başkanı Fikret Orman'ın Turkuaz medya gurubundan nasıl fırça yediğini, nasıl tehdit edildiğini, arkalarında onlara destek olan bu medya gurubu sayesinde yeni stadı açıp şampiyon olduklarını nasıl alenen söylediklerini ve Fikret Orman'ın nasıl sus pus olduğunu hep birlikte izledik. Kısaca Spor Medyasının içine çöreklenmiş bu yapının Bjk başkanına nasıl ayar çektiğini gördük. Sizce aynı ayarı Aziz Yıldırım'a çekebilirler mi? Pek mümkün değil... Her denemelerinde cevaplarını bir şekilde alıyorlar. Aslına bakarsanız Aziz Yıldırım'ın, her türlü kumpas ve iftiralarına rağmen Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanlığını yürütüyor olması bile başlı başına bir cevap onlara.
Bu derin yapılanma, sadece Futbol branşının başarısına odaklanmış taraftarlarları etkilemeyi başardı. 3 Temmuz günü başkanının ve kulübünün yanında olan taraftarlara yavaş yavaş "Fenerbahçe büyük kulüp ama Aziz Yıldırım'la olmuyor" fikri aşılandı. Sosyal Medyada bu derin yapılanmanın piyonları bir dolu Fenerbahçeli gibi gözüken troll hesaplar açtılar. Bu hesaplardan her gün Aziz Yıldırım karşıtı paylaşımlar yaptılar. Derin yapılanmanın bu ara populer olan "Fenerbahçe büyük bir kulüp ama Aziz başkanla olmaz" propagandasını her gün işlediler. Durumun farkında olan ya da olmayan Aziz Yıldırım'ı savunan herkese karşı linç kampanyaları başlattılar. Yine bu derin yapılanmanın sloganlaştırdığı ve 2-3 senedir yoğun olarak kullandığı "Biz Aziz Bahçeli değil Fenerbahçeliyiz" sloganı da epey tuttu.
Velhasıl bu gün açıklanan Pfdk kararlarının da Fenerbahçelilere ve Aziz Yıldırım'a gönderilmiş sert bir mesaj olduğunu düşünüyorum. Televizyonlarda şimdiden konuyu Aziz Yıldırım'a bağlayanlar çıkmaya başladı bile.
Kendi adıma net bir şekilde şunu söylüyorum; Aziz Yıldırım iyi bir başkan, iyi bir yönetici, iyi bir insan olabilir de olmayabilir de ancak benim için, 3 Temmuzda Fenerbahçe kulübüne kumpas kuran terörist örgüte karşı verilen mücadelenin simgesidir. Ve o örgüt tam olarak yenilgiye uğratılmadan, o örgüte karşı hukuki yaptırımlar uygulanmadan kulüp başkanlığını bırakmamalıdır. Sonuçları ne olursa olsun...
Ve yine bence bu süreçte eğer Aziz Yıldırım başkanlığı bırakırsa yenilmiş olacağız. Sonuçları kupalar, şampiyonluklar olsa da...