1908 Jön Türk ihtilali öncesinde Osmanlı’da dernekleşmek çok zordu. Akçura bu durumu şu sözlerle dile getirmiştir: “her çeşit cemiyet kurmak fevkalade zordu: hele milliyet esası üzerine cemiyet kurulmasına hükümet asla izin vermezdi. Bununla beraber Müslüman ve Türk olmayan tebaanın milliyet esasına dayalı, hayri ve edebi maskelerle örtülü bir hayli cemiyetleri vardı.” Ancak söz konusu dönemde Türklerde henüz milli bilinç tam olarak yerleşmiş olmadığından Türkçü bir teşkilat da yoktu. Bu bölümde II. Meşrutiyet’in ilanından sonra oluşan özgürlük ortamı içinde kurulmuş Türkçü teşkilatları ele alacağız. Bu yazımızda Türk Derneği'ne yer veriyoruz.
1-TÜRK DERNEĞİ
Türkçülüğü esas alarak kurulan ilk dernektir. Kuruluş tarihi ile ilgili çeşitli veriler bulunmakla birlikte, Aralık 1908’de kurulduğu görüşü yaygındır. Türk Derneğini kurma teklifi Yusuf Akçura’dan gelmiş, Necip Asım ve Veled Çelebi’nin katıldıkları, Mülkiye Mektebi Müdürü Celal Bey’in odasında yapılan bir toplantıda kuruluş kararlaştırılmış; cemiyet nizamnamesi 25 Aralık 1908’de “Türk Derneği Nizamnamesi” adıyla İstanbul Karabet Matbaası’nda basılmış, 6 Ocak 1909 tarihli İkdam da nizamnameyi özetleyerek kuruluşu ve derneğin fikirleri ile nizamnamesinin Sırat-ı Mustakim’de yayınlanacağını duyurmuştur.
Rus Türkolog V. A.Gordlevskiy nizamnamenin Ahmet Mithat, Emrullah Efendi, Celal, Rıza Tevfik ve Ahmet Hikmet başta olmak üzere bir grup kurucu üye tarafından hazırlanarak kaleme alındığını ifade etmektedir.
14 Ocak 1909’da Sırat-ı Mustakim’de yayımlanan 21 maddelik nizamnamenin* 2. maddesine göre “Cemiyetin maksadı, Türk diye anılan bütün kavimlerin mazi ve haldeki asar, ef’al, ahval ve muhitini öğrenmeye ve öğretmeye çalışmak yani Türklerin asar-ı atikasını, tarihini, lisanlarını, avam ve havas edebiyatını, etnoğrafya ve etnolocyasını, ahval-i ictimaiye ve medeniyet-i hazıralarını, Türk memleketlerinin eski ve yeni coğrafyasını araştırıp ortaya çıkararak bütün dünyaya yayıp dağıtmak ve dilimizin açık, sade, güzel, ilim lisanı olabilecek surette geniş ve medeniyete elverişli bir dereceye gelmesine çalışmak ve imlasını ona göre tetkik etmektir.” [1]
Tüzüğün diğer maddelerinde ise derneğin amacına ulaşmak için yürüteceği faaliyetler, kullanacağı araçlar, yollar ve metodlar; derneğin şube ve kongreleri gibi konular ele alınmaktadır. Dernek amacı doğrultusunda kurslar, konferanslar düzenlenmiş; broşürler ve dernek adını taşıyan bir aylık dergi (imtiyaz sahibi, 3. sayısından anlaşıldığına göre Veled Çelebi’dir) yayımlanmıştır.[2]
Derneğin 16 kurucu üyesi olduğuna dair veriler varsa da kesin olarak bilinen kişiler Necip Asım, Ahmet Mithat, Emrullah Efendi, Veled Çelebi, Akçuraoğlu Yusuf, Korkmazoğlu Celal, Akyiğitoğlu Musa, Fuad Raif, Rıza Tevfik (Bölükbaşı), Ferit Bey, Ispartalı Hakkı, Agop Boyacıyan, Arif Bey ve Mülkiye Mektebi Müdürü Celal Bey’den oluşmaktadır.
Yedi sayı çıkarılan Türk Derneği dergisinin 3. sayısında derneğin onursal başkanı ve koruyucusunun Veliaht Yusuf İzzettin Efendi, başkanının Fuad Raif ve başkan yardımcısının Necip Asım Bey olduğu belirtilmiştir.* O tarihte derneğin üyesi bulunun 42 kişinin, isim ve mesleklerine de yer verilmiştir:
“Ahmet Mithat Efendi ( Darülfünun-u Osmanî tarihi umumi müderrisi); Veled Çelebi (Mecmua sahib-i imtiyazı ve Darülfünun lisan-ı Farisi müderrisi); (Müftüoğlu) Ahmet Hikmet (Darülfünun edebiyat-ı Osmanî müderrisi) ; Akçura Yusuf (Katib-i Evvel ve Mekteb-i Harbiye ve Mekteb-i Mülkiye tarih-i siyasi muallimi), Celal (Erzurum valisi) ; (Mehmed) Arif (Tarih Cemiyeti Azasından) ; Tahir (Bursa mebusu, Binbaşı) ; Boyacıyan Agop (Darülfünun-u Osmanî ulum-u riyaziye ve tabiye şubesi müdür-ü sanisi) ; Emrullah (Kırkkilise mebusu, Darülfünun-u Osmanî felsefe müderrisi) ; Akyiğitzade Musa (Mekteb-i Harbiye Rus lisanı muallimi) ; Rıza Tevfik (Edirne mebusu, Darülfünun-u Osmanî tarih-i edebiyat-ı osmaniyye müderrisi) , Ispartalı Hakkı (Muharririnden) , Mahmud Nedim (Veznedar ve mecmua memuru; Kolağası) ; Akif (Saray yüzbaşısı) , Nureddin (Siverek mebusu) ; Vlademir Gordlevskiy (Petersburg elsine-i şarkıyye muallimlerinden) ; Rahip Karaçon (Macar müsteşriklerden) , İsmail Hakkı ( Gümülcine hukukşinasından) ; Rıza Paşa ( Karahisar mebusu) ; İzzet (Beşinci Ordu Levazım Şube Müdürü) ; Mustafa Zühdü (İnhan) (Katib-i sani; Mekteb-i Hukuk ilm-i iktisat ve Mekteb-i Mülkiye istatistik muallimi) , Ahmet Refik (Altınay) (Muharririn-i askeriyeden, yüzbaşı) , Mehmed Ayaz Efendi İshakof (Ayaz İshak İdilli) (Muharririnden) , (Mehmed) Emin (Yurdakul), (Milli Şairlerimizden) ; Mahmud Cevad (Maarif Nezareti Kütüphaneler müfettişi) ; Anton Tıngır (Lisan muallimlerinden) ; Çanakkaleli Atıf (Jandarma mülazımı) ; Milaslı Doktor İsmail ;(Teceddüd Gazetesi sahip ve muharriri) ; Petersburglu Vasil Vasilyeviç; Hüseyin Cahid (Yalçın) (İstanbul Mebusu) ; Ömer Fevzi (Bursa Mebusu); Ahmet Hilmi (Eğinli); Mehmed Masum Efendi (Rusçuk Rüştiyye Mektebi Muallimlerinden) ; Halil (Mümtaz Kolağalarından) ; Doktor Hazık; Safvet (Bahriye kaymakamlarından).”[3]
Türk Derneği üyeleri Beyoğlu’ndaki sabit ikametgâhlarına geçinceye kadar Darülfünun ve Yeni Gazete İdarehanesi gibi yerlerde toplanmışlardır. Beyoğlu’ndaki Türk derneği’nden sonra yurtiçi ve yurtdışında şubeler açılmıştır. İlk şube Rusçuk’ta Mehmed Masum tarafından kurulmuştur. Üyelerin adları ve sayısına ilişkin bilgi verilmemektedir. İkinci şube İzmir’de bulunmaktadır. İzmir şubesinin başkanlığını Edirneli Mehmet Necib (Türkçü), başkan yardımcılığını Hadika-i Ticaret Mektebi müdürü Necib Necati, kâtipliğini Maarif başkâtibi Hüsnü, sandık eminliğini ise Gad Franko Efendi yürütmektedir. Kastamonu’da kurulan üç numaralı Türk Derneği şubesinin başkanlığını İstinaf mahkemesi reisi Ali Rıza yapmaktadır.
Türk Derneği’nin İmparatorluk sınırları dışındaki tek şubesi, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de “Edebiyat-ı Osmaniyye Cemiyeti” adı altında kurulmuştur.** Türk derneğine gönderilen ve dergide yayımlanan mektupta, Edebiyat-ı Osmaniyye Cemiyeti’nin amacı şöyle açıklanmaktadır: “ Türk Derneği Macar Şubesinin maksadı, Macaristan’da lisan-ı Osmanî ve tarih-i Osmaniyye ahalinin enzar-ı itinasını celp etmekle beraber Macar müsteşriklerinin ilm-i ensal-i milel ve ilm-i elsineye dair yazdıkları ve Macarca neşr edilen eserlerini Osmanlılara tarif ve ilam eylemektir.”[4]
Üye sayısı 1912 yılında 63’e ulaşan dernek, daha sonra kurulacak olan Türkçü derneklerden farklı olarak Türklerin yanı sıra Türk olmayan Osmanlı vatandaşları ve Osmanlı vatandaşı olmayan yabancılara da yer vermiştir. Ayrıca kadrosunda barındırdığı, İsmail Gaspıralı, Hüseyinzade Ali(Turan) , Mehmet Emin (Yurdakul) , Köprülüzade M. Fuad, Ağaoğlu Ahmet gibi önemli aydınlarla kültürel alanda birçok çalışma yapan derneğin, ideolojik olarak Osmanlıcılığa bağlı kaldığı görülmektedir. Osmanlıcılığı savunan İttihat ve Terakki’nin derneğe yakınlık gösterdiği, hatta bazı üyelerinin derneğe katıldıkları da bilinmektedir.
Necip Asım, Fuad Köprülü… gibi yöneticilerinden bazılarının vazife gereği dernekten ayrılmaları, üyelerinin bu yıllardaki siyasi bölünmelerle farklı partilerde yer almaları sonucu Türk Derneği çalışmalarını 1912’de durdurmuştur.[5]
* Türk Derneği nizamnamesi ve beyannamesi için bkz. Ekler
[1] Yusuf Bayraktutan, Türk Fikir Tarihinde Modernleşme, Milliyetçilik ve Türk Ocakları (1912-1931), Kültür Bakanlığı Yay., Ankara, 1996, s. 86.
[2] Bayraktutan, gös. yer.
* İlk idare heyetinde başkan Necip Asım, yardımcısı Veled Çelebi’dir.
[3] Füsun Üstel, İmparatorluktan Ulus-Devlete Türk Milliyetçiliği: Türk Ocakları (1912–1931), iletişim yay. , İstanbul, 1997, s. 19.
** Edebiyat-ı Osmaniyye Cemiyeti ile ilgili ayrıntı için bkz. Üstel, a.g.e. s. 20–21.
[4] “Türk Derneği risayet-i aliyyesine”, Türk Derneği, Yıl 1,no.5, 1327, s.166’dan aktaran Füsun Üstel, İmparatorluktan Ulus-Devlete Türk Milliyetçiliği: Türk Ocakları (1912–1931), iletişim yay. , İstanbul, 1997, s. 20.
[5] Fethi Tevetoğlu, Hamdullah Suphi Tanrıöver, K. ve T. Bak. Y. , Ankara,1986, s. 94