ÖCALAN BAYRAK GÖSTERMESEYDİ

Mustafa Yıldırım

 

"Öteki" Murat Karayalçın" "Barış" gösterisi için demiş ki: 

"Orada 'Silahlar sussun' mesajı vardı ama orada Abdullah Öcalan’ın posterleri çıkınca o milletvekilleri de oradan ayrıldı. CHP milletvekilleri o alanda kalmadı. Abdullah Öcalan posterlerinin bulunduğu bir yerde barıştan söz etmek çok güç değil mi?"
Diyelim ki Öcalan posteri, PKK bayrağı göstermediler! 
O alanda PKK'nin varlığını, sizin onlarla birlikteliğinizi değiştirir mi?

Bunlar açıkladıklarını!

Ya açıklamadığınız ilişkileriniz!

Uyandırmak isteyenler için:
TBBMM internet sayfasından CHP milletvekillerinin el-mek adreslerini bulabilirler! Kobani'ye gönderilen, Suriye Kürt önderiyle görüştürülen CHP gençlik kollarını da sorabilirler!

 

ZOR İŞ MİDİR?

 

O gücenecek, beriki alınacak, öteki kızacak diye yazmak, anlatmak!
Önyargıların, mürtiliğin her türlüsünün, ezberledikleri, ama kaynağını bilmedikleri "klişeler" ile idare edenlerin çoğunluğu oluşturduğu toplumda zordur; ancak gereklidir.
Üstelik görev de değildir, kimseden emir alınmadan, kendiliğinden, içten gelen yaşam tarzıdır...
Sloganlarla, geçmişin şanlı günlerini anmaktan başka bir sorumluluk üstlenmeden uniformalı-üniformasız çoğunluğa bilgi ulaştırmak!
Hiç önemli değil, kanıta dayanan,verileri açıklamaktan cayamayız! 
Böyle yaparsak öfkelenenler, sevmeyenler çoğalır!
Olsun! Sevsinler, alkışlasınlar, o kutsal bu değil diye savaşmıyoruz ki!
Yürüyoruz kendi aklımızla, özgürce, bağımsızca çöze çöze!

Son soruyu biraz değiştiriyoruz:
Sınırları hangi güvenlik görevlileri korumakla yükümlüyse bombaları da onlar sokmayacak!
Düşmanı durdurmak onların görevi! 
Üstleri hatalıysa, kurumsal disipline uyarak yazıya dökmek, o üst aldırmıyorsa onun üstüne, o da aldırmıyor, en üsttekine, hem de emekli olmadan, sivilleri giymeden... 
Çünkü savunduğunuz bir dağ, bir ova değil, yurdun tümünde yaşayanların canıdır!

Her aşamada terfi durdurulabilir, hatta kurumdan atılabilirsiniz!

Bu görev alkış, madalya istemez! Yeter ki içinizdeki Türk cevheri sönmesin!

 

ESARETE TESLİM OLAN SUBAY OLAMAMIŞTIR

 

İçerden (Balyoz) çıkan genç subay demiş ki:
"TSK'nın şerefli subayları onlar gibi kaçmadı, TESLİM OLDU.." (Gazetelerden)


"Bireysel açıklama" kişiyi bağlar, ama "TSK" derseniz tüm subayları...
"Şerefli subaylar teslim oldu" derseniz, geri kalanlara, "teslim olmayanlara" ne denecek?
Ordudaki komutan subayın görevi ona buna söz yetiştirmek 
değil, savaşmak, savaşa hazırlanmak, yeri geldiğinde inisiyatif kullanmak!
En iyisi subaylar ulu orta siyaset nutku atmasınlar!