Yerleşik kurallara, yasaya, anayasaya, temel hukuk kurallarına, insan haklarına… uygunluğunu ya da aykırılığını bir yana bırakıp aklımıza danışalım.
Değişiklik taslağı halkoylamasında kabul edilirse ne olur?
-En iyimser bakışla, son 15 yılda ne olduysa yine öyle şeyler olur.
T.C. Anayasasının sayfalarını çevirerek sıralayalım:
Kayıtsız koşulsuz ulusun olması gereken egemenliğin kullanılması, bir kişiye bırakılmış olur.
TBMM’nin Türk Milleti adına kullandığı Yasama yetkisine hile-i şeri ile el konulur.
Cinsiyet, siyasi düşünce, din, mezhep ve benzeri nedenlerle insanlar arasında ayırım yapılır.
Dinsel inançlarımız çıkar sağlama amacıyla kötüye kullanılır.
Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi temelinden saparak, siyasetle bütünleşip, ulusça dayanışma ve bütünleşmeyi geliştirme amacının uzağına sürüklenir.
Yurttaşlar, Anayasa ile güvence altına alınmış bulunan mülkiyet, miras, sağlık, güvenlik, eğitim ve öğrenim haklarından yoksun kalabilirler.
Eğitim ve öğretim, insanın maddi ve manevi varlığını geliştirme, çağdaşlaşma ve aydınlanma hedefinden büsbütün uzaklaşır.
Üniversiteler, bilimsel araştırma temelinden uzaklaşarak; “ulusun ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirme” görevinin dışına sürüklenirler.
Devlet; tarih, kültür ve tabiat varlıklarını; sanatı ve sanatçıyı 15 yıldır ne kadar koruduysa; bundan sonra da o kadar korur.
Hizmete alınmada, hizmetin gerektirdiği niteliklerden başka şeyler aranır.
Bağımsızlıkları kağıt üzerinde kalacak olan yargıçlar; Anayasaya, yasaya ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verme olanaklarından yoksun kalırlar.
Yasama ve yürütme organları ile yönetim; mahkeme kararlarına uymama tutumunu sürdürür.
Devlet bütçesinin denetim dışına çıkarılmasında ölçü iyice kaçırılır.
Her zamanki gibi, yaşamsal konularda yabancı ülkelerle yapılacak anlaşmalardan haberimiz bile olmaz.
Radyo ve televizyon kurumu, taraflı tutumunu sürdürerek kuruluş amaçlarının dışındaki konumunu pekiştirir.
15 yıllık Erdoğan-AKP iktidarının edimine bakarak bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz.
“Gökten ne yağdı da yer kabul etmedi”, diyorsanız söyleyecek sözüm yok.
Ama “Bu elbise bana uymaz” diyorsanız, bu ucube taslağa HAYIR demeli, hayırları çoğaltmalısınız.
Karar sizin.