TEOG’DAN SONRA
Gerçi bana laf düşmez ama 40 yıllık eğitimci olarak sabit sistemdense, mobil sistemin daha yararlı olduğunu söylemek boynumun borcudur.
TEOG’un ardından çerçöple uğraşacağımıza doğrudan mobil sisteme (MS) geçsek enerjimizi ve kaynaklarımızı boşuna çarçur etmemiş oluruz.
Şimdi düşünelim; sıbyan mektebini, iptidai, rüşdiye ve idadiyi kaldırdık, hepsinin yerine imam hatibi koyduk.
Bir sürü gereksiz masraftan kurtulduk.
Eğitimden sağladığımız tasarrufla yeni yeni saraylar yapabilir miyiz; yapabiliriz.
Her tarikata ayrı ayrı cami imkânı doğar mı; evet doğar.
Kala kala öğrenci velisinin ikna edilmesi gibi önemsiz bir sorun kalıyor ki, MS’de onun da çaresi var.
Öncelikle imam hatibi öğrencinin ayağına götüreceksin.
Okul ferah, sınıflar rahat, kitap bedava, öğretmen sorunu yok, servis sorunu yok, masraf yok…
Tut ki beğenmedi; gitsin istediği okula kaydını yaptırsın, lakin okulun mobil olduğunu da bilsin. İki gün sonra gidip de okulu bıraktığı yerde bulamazsa şaşırmasın. Mobil olduğuna göre bakarsın bugün İstanbul’da, yarın Erzincan’da.
İmam hatip öyle mi; imam hatip sabit; dün neredeyse bugün de orada.
Bazı okullarda da müfredat mobil olacak. Okul değil, program değişiyor yani. Sen çocuğu sabah fen lisesi diye bırakıyorsun; akşam almaya gittiğinde bakıyorsun imam hatip. Orası artık şansına kalmış.
Şimdi diyeceksin “illa ki imam hatip mi olacak?”
Hayır efendim, demokratik bir toplumda yaşadığına göre bir zorunluluk yok.
Sponsor bulup çocuğu yabancı ülkelerde okuttunuz da itiraz eden mi çıktı?
Parayı basıp (yani basabiliyorsanız) özel okula gönderdiniz de engel mi çıkarıldı?
Beğenmediyseniz salın çocuğu sokağa, başının çaresine baksın.
Bir hafta içinde karakoldan çağırmazlarsa kendini kurtardı demektir.
Kim bilir; belki sizi de kurtarır.