MO-DERİN HOCA SORULARINIZI YANITLIYOR

Kaya Çetin

 Sami Şofer şarampoldan soruyor:

Hocam, ben fi tarihinde muhtar senediyle Türkiye’den birkaç yüz dönüm arazi kapatmıştım, pardon yani satın almıştım. Zaman içinde cenabı Allah “yürü ya kulum” dedi. Büyüklerimizden biri gelip bitişiğe villa yapınca bizim arazi kıymete bindi. Ben de satıp Ege’de bir koy kapattım, yani satın aldım. Bu kez cenabı Allah, “koş ya kulum” dedi. Büyüklerim sayesinde aldığım koyu SİT alanından çıkardım. Arazimin bir bölümünü kooperatiflere satınca (övünmek gibi olmasın) birkaç kuruş birikimim oldu. Şimdi ise düşündüm ki ortalık hazır toz duman iken şu Milli Piyango'yu ihaleye çıkarsalar da (ilgilileri memnun etmek şartıyla) malı götürsem pardon, yani ihaleyi alsam. Bunlar iktidardan giderse kimse bize piyango miyango koklatmaz hocam. Baki selam, ellerinizden öperim, Sami.

El-cevap:

Evladım, tilkiye “tavuk sever misin?” diye sormuşlar; gülmekten yanıt verememiş.

Ben aslında ecnebilerden çok hazzetmem ama, bir anda sana kanım kaynadı. Şöyle sakin bir zamanda gel de görüşelim. Böyle şeyler uluorta konuşulmaz. Uygun bir şekilde sorarsın, ben de cevabını eline veririm, olmazsa kutuna koyarım.

Ebu Kelam Wesselam Wessepet efendimizin de söylediği gibi, “dahilen duhulü dehalet, el cehli cevaz-ül cehalet”. Yani demek istiyor ki, “götürebilecekleriniz, hortumunuzun çapıyla doğru orantılıdır”.

Neyse orası bizi ilgilendirmez, sana Aşık Mahdumî’den bir dörtlük gönderiyorum, haydi  Selamün hello.

 

Huda bana ‘yürü’ dedi,

Kazandım, hatunlar yedi

Bir gemicik alam dedim

Babam yardıma gelmedi