Kaç kişisiniz bilmiyorum. Kuşkusuz meclisteki sayınız kadar değilsiniz. Çoğunuz tek bir adamın sultasındasınız. Yani milletin değil, başınızdaki tek adamın temsilcisisiniz. Bir parti vardı ki, başta genel başkanları içimizde değişik fikirler olabilir, fikir zenginliği demokrasinin temel unsurudur derdi. Şimdi o genel başkan, Cumhurbaşkanlığı adayı için dediğim dedik, asla başka adaya izin vermem diyor. Ne oluyor?. Hani, nerede demokrasi, nerede demokrasinin temel unsuru, fikir zenginliği?. Bu durumda o parti de tek adamın sultasına mahkum edilmiş olmuyor mu? Umudumuz o parti ve partinin içindeki özgür demokrasi havarileri, canını dişine takmış milletvekilleriydi. Onlar meclisteki tek demokrasi temsilcileriydi, genel başkanları da başta ağır aksak da olsa böyle bir görünümü yakalamıştı. İlk başlardaki tutukluğundan sonra son zamanlarda oldukça iyi bir performans da gösteriyordu. Sayıları azdı ama etkiliydiler. Şimdi ise bu sayı konusunda kuşkular oluştu. Çoğunun benimsiyemediği, özümsiyemediği bir adayı kabullenmek zorunda kaldılar. Dahası başkasına da izin yok(muş). Ne oldu?.. Bu nasıl demokrasi?.. Bu nasıl domokratik parti?.. Bu nasıl demokrat başkan?.. Bu partinin milletvekillerinin yarısı da milletin vekili değil demek ki..
Beyeefendi, beyler hani siz sahte demokratların, demokrasiyi sadece sandık oranıyla yorumlayanların karşındaki umuttunuz?.. Kırk kadarı karşıt bildiri yayınlamış. Karşı olanların daha çok olduklarına eminim. Ama neredeyse yarınız da daha demokrasi nedir anlamamışsınız. Partiniz resmi olarak öyle bir aday çıkardı ki, yarınızdan çoğunuz eşekten düşmüş karpuza döndünüz tıpkı bizler gibi. Hani bu aday yüzlerce temastan sonra bir mutabakat adayıydı. Ne oldu böyle günlerdir Türkiye çalkalanıyor. Sayın Kılıçdaroğlu bilesiniz hayatınızın en büyük politika hatasını yaptınız ve bu hata sizin politika yaşamınızın sonu olacaktır. Hadi Bahçeli’nin bu tür hatalarına alışkınız. O 2002 de de akıldan yoksun bir intihar girişiminde bulunmuştu. Ve onun yüzünden oniki senedir başımıza gelmedik kalmadı. Ama bu kere onun da politika yaşamı son bulacaktır.
Geriye kalan gerçek milletvekillerine sesleniyorum. Bir yirmi kişi, bir yirmi kişi daha, bir yirmi kişi daha yok musunuz yahu!.. Bu kadar mı acizsiniz,. Bu kadar mı desorganizesiniz. Yoksa ülke üzerindeki vesayet bu kadar ağır, bu kadar yaygın ve kesin de, sizi de mi sardı?. Siz bu milletin vekili misiniz, yoksa uluslararsı vesayetin vekilleri misiniz?.. Hani başbakan da ikide birde uluslararsı komplo diyor da, bunu onunla karıştırmayın ama, buradaki gerçek kumpası göremiyorsanız, o partiden de istifa edin, milletvekilliğinden de. Ya da hemen gidin AKP ye katılın, hele seçim arifesinde sizi büyük tantanalarla kabul edeceklerdir.
Bakın şakınlıktan dumura uğradıysanız size olabilecek adayları da söyliyeyim: Bek pek itibar etmem ama, şık olur, bir ilk olur, hatta bu durumda uygun olur, birçok kişi kadın aday öneriyor. Türk siyasetinin şu anda geldiği deli noktada bir kadın şefkatine ihtiyacı var. Çok uygun da iki aday var. Biri sizden Sayın Emine Ülker Tarhan, Biri MHP den Sayın Meral Akşener. Meral Akşener’e yirmi imza vermek de MHP li milletvekillerine yakışır. Eğer o cephede de yirmi adet gerçek milletvekili kaldıysa. Hadi bir ortaya atın bu kadın adayları da ne kadar erkekmişsiniz görelim.
Yok illa erkek aday diyorsanız alternatif o kadar çok ki.. AKP linin biri bundan sonra Cumhurbaşkanı düzenli camiye giden biri olacak demiş. Yani camiiden çıkmayan biri demek istiyor. Buyrun size sapına kadar mümin, sapına kadar mütedeyyin Sayın Abdüllatif Şener. Hem de o kadar dindar ki, allaha şirk koşmamış, takiye yapmamış, yalan söylememiş, harama el uzatmamış biri. Yok eğer sağ oyları da biraz tırtıklamak istiyoruz derseniz, buyrun Sayın İlhan Kesici. Artık CHP de biraz değişmeli liberal demokratları da önemsemeliyiz derseniz bunların içinde en tecrübelisi, en demokratı ve en kıdemlisi Sayın Hüsamettin Cindoruk. Ha bana soracak olursanız, sormazsınız, sorsanız da dinlemezsiniz ama, benim adayım bugünkü koşullarda Sayın Ertuğrul Yalçınbayır’dır. Bunlar ilk başta bir çırpıda akla gelenler. Bu ilk akla gelenler bile geniş bir yelpaze ve zengin bir alternatif ortaya koyuyor.
Diyeceksiniz ki, politika yalnızca yakışan değil, oy alabilecek kişileri de hesaplamakla olur. Doğrudur. Doğrudur da yukarıdaki isimlerin herhangi biri bile Ekmeleddin Efendi’den çok oy alır. Genel başkanlar bunu göremiyorlarsa, derhal yarın istifa etsin. Artık yeter, ömrümüz vesayetle geçti. Bir kendinize gelin.
Üstelik 10 Ağustos’da gerçek bir demokrasi şöleni yaratmak istiyorsanız bunların hepsini aday gösterin. Bir yirmi, bir yirmi daha, bir yirmi kişi daha yok musunuz?.. Çok aday gösterin de bırakın ikinci tura halkın seçtiği aday kalsın, Cumhurbaşkanını gerçekten halk seçmiş olsun.
Sizlere sesleniyorum, milletin gerçek vekilleri. Kaç kişi kaldıysanız. Derhal harekete geçin, bu ülkeyi vesayetten kurtarın ve gerçek demokrasiye yönlendirin.