Türel’in ikinci kez büyükşehir belediye başkanı olarak seçilmesi bazı çevrelerde “artık Antalya hak ettiğini alır bundan sonra” diye düşündü.
Öyle ya, bir dönem önce başkanlık yaptığından tecrübeli bir başkandır.
Kentin ana sorunlarını biliyor ve zaman kaybetmeden gereken yatırımları yapacaktır.
Bunlara ek olarak, milletvekili ve AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı yaptı.
Bu nedenle merkezi hükümetle iyi ilişkileri var.
Yürürlükte olan Büyükşehir Yasasının hazırlanmasında asıl aktör oldu.
Kısacası, nereden bakarsanız bakın, Türel’in eksiksiz bir başkanlık yapması için her şey hazır.
Ancak bu kadar geniş olanaklar ve tecrübeye, kentin kazanımları için her şeye sahip olmasına rağmen “30 Mart 2014 den bu güne dek yapılanlara bakarsanız kentin ne bir kazanımı oldu, ne de kentlinin yaşam tarzına dokunacak en küçük bir ilerleme kaydedildi.”
Türel, 14 Mayıs 2016 tarihli – yaklaşık 6 ay önce- yaygın basının Antalya ekindeki söyleşisinde şunları söyledi.
“2009-2014 arasında 15 yıl kaybettik. Telafisi için dünya çapında projeler başlattık. Bunların büyük bir bölümünü 3 yılda tamamlayacağız…”
Şimdi sormak gerek Türel’e.
“Aradan geçen 3 yıla yakın zaman diliminde hangi proje bitirildi?”
Çevre yolundaki köprülü kavşakları Karayolları yaptı, Büyükşehrin tek bir dahli yoktur.
Arena stadını TOKİ yaptı.
Kepezaltı ve Santral Mahallelerinde pişmiş aşa su katıldı, tekrar başa dönüldü.
Kentsel dönüşümle ilgili tek bir mahallede bir çivi bile çakılmadı.
Akaydın zamanında ihalesi biten ve imalatına başlanan Tünek Tepe teleferiğinde eski ihale iptal edildi, çekilen teller bile söküldü.
Akıbeti meçhul durumda
Konyaaltı sahilinde insanlar su içecek bir yer bile bulamıyorlar, rezalet diz boyu.
Doğu Garajı Nekrepol alanı Akaydın zamanındaki şekliyle hala duruyor.
Gereksiz ve fuzuli israf olacak olan Kruvaziyer Limanı için fizibilite bile yapılmış değil
Hıncak Uluç’un yağ çekerek ballandıra ballandıra yazdığı Boğa Çayı Projesi ise yap-boz tahtasına dönmüş durumda.
Hele toplu taşıma ve kent içi trafik içler acısı durumda.
Film ve piyano festivallerine ise hiç girmiyorum, çünkü eleştirilecek kadar ciddiye alınacak festivaller yapılmadı.
İlçelerde ise değişen hiçbir şey yok.
Hatta kimi ilçeler eskisinden beter duruma geldi.
Manavgat, Alanya gibi il ölçekli ilçelere müdahale edilerek oralardaki belediyelerin olumlu çalışmalarına, önemli gelir kaynaklarına engel olunarak adeta cezalandırıldı.
Aynı tarihli gazetede Türel, “Antalya’nın Londra, Paris, Dubai, Havai gibi marka şehir olacağını ve kent ekonomisinin çok hızlı büyüyeceğini” ifade etti.
6 ay içinde bırakın ekonominin çok hızlı büyümesini, Antalya halkı yüzde 50 yoksullaştı.
Kente giren para en az yüzde 40 azaldı.
Koskoca bir orta Anadolu kasabası gibi her yanı dökülen Antalya’dan dünyanın büyük kentleri gibi bir marka şehir yaratması için Türel’in elinde her halde sihirli bir değnek var.
Kısacası; Türel bu kente 5 yıl kaybettirmiştir.