Amerikan Başkan Yardımcısı Joe Biden’in Türkiye ve Erdoğan hakkında söyledikleri gündemimizden düşmüyor. Aslında Joe Biden’ın Erdoğan ve AKP yetkililerinin IŞİD ve diğer radikal terör örgütlerine dolaylı da olsa yardım etmiş olabilecekleri konusu yeni değil.
AKP Hükümetinin radikal İslamcı terör örgütlerine yardım ettiğini daha önce eski ABD Ankara Büyükelçisi Francis J. Ricciardone ve ABD Dışişleri Bakanı Kerry’de dile getirmişti.
O günlerde hükümetten kimse bu açıklamalara tepki göstermedi.
Peki, Kerry ve eski ABD büyükelçisine tepki göstermeyen Erdoğan ve AKP yetkilileri neden şimdi Biden’ın açıklamalarına tepki göstererek kendilerinden özür dilemesini talep ettiler? İşin ilginç yanı ise ABD den hiç beklenmedik şekilde beklenen özür açıklaması aynı gün geldi.
Bugün ABD dışişleri bakanlığı sözcüsünün yapmış olduğu özür açıklaması; aslında özrün Biden’ın AKP hükümetine yönelik radikal teröristlere destek açıklaması için değil de, Erdoğan ve Biden arasında gizli kalması gereken konuşmaların kamuoyu ile paylaşılmasından kaynaklandığı ortaya çıktı.
Maalesef müttefiklerimiz Erdoğan ve AKP yöneticilerinin Esad devrilsin diye IŞİD başta olmak üzere diğer radikal örgütlere yardım ettiğine inanıyor ve her ortamda bunu dile getiriyorlar.
Biden’ın sözleri sadece bununla kalmadı. Konuşmanın devamında Erdoğan’ın kendisine Türk Askerinin Suriye’de savaşacağını söylediğini dile getiriyordu. Evet, Türkiye’de kimsenin bilmediği konular ABD de Amerikalı yetkililere söyleniyor daha sonrada Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve Türk kamuoyunun önüne getirilerek yasal zemine kavuşuyor. Hangi amaçlarla ne karşılığı bu sözlerin verilip yabancı devlet yetkilileriyle paylaşıldığı cevabını bir gün almayı umduğumuz sorulardan biri.
Aslında AKP tarafından yaratılan “türban” tartışmaları yüzünden bu konular Türk kamuoyunda pek tartışma konusu olmadı ama ABD ‘de şu an Biden’in devletin gizli sırlarını ve anlaşmalarını kamuoyuyla paylaşmış olduğu konuşulup, sorgulanıyor. Maalesef bizde bu konuda ne muhalefetten nede medyadan ses çıkmıyor.
Biden’ın açıklamalının devamı ise en az ülkemizi terörle yan yana koyması kadar korkunç. Biden “Erdoğan’ın Türk Askerini Kıbrıs’tan çekeceğini, askerin Kıbrıs’ta kalmasının bir yararı olmadığını söylemesi” oldu. Biden şu anda ABD dışişleri yetkilileriyle Ankara’da yapılan gizli pazarlıklar sonucu Türkiye’nin Akdeniz doğal gazından pay almayı umduğu. Medya yardımıyla da bunun “taviz verilmemiş gibi Türk kamuoyuna pompalanacağını söylüyor.
“Balyoz ve diğer askeri davalarla Türk Silahlı Kuvvetleri ve özellikle Türk Deniz Kuvvetleri neredeyse işlemez hale getirilmeseydi, bugün ne Rumlar nede bir başkası Akdeniz’de bu kadar rahat egemenlik ilan edemezlerdi”
Biden’ın da söylediği gibi Erdoğan ve AKP hükümeti TBMM’den Türk Askerinin Irak ve Suriye’de savaşması için gerekli izni aldı.
Ben şahsen bu tezkereye karşıyım,içeriği sadece PKK ve IŞİD terör örgütlerine karşı yapılacak askeri operasyonlarla sınırlı olmalıydı.Bu tezkere konusunda MHP lideri Bahçeli kadar iyimser değilim. Açıkçası Erdoğan’ın ve AKP Hükümetinin ne PKK ile nede IŞİD ile mücadele amacında olduğunu düşünmüyorum. Gerçekten amaçları bu olsa bugüne kadar ellerinde olan yetkiyle PKK ya karşı gereken operasyonların yapılması için TSK’ya görev verirlerdi.
Tezkerede yabancı askerlerin Türk topraklarında konuşlandırılması maddesi var.Dün basına yansıyan TARAF gazetesinde Erbil kaynaklı olduğu iddia edilen haberde "Barzani peşmergelerinin Türk topraklarından geçerek Kobaniye ulaşması için resmen başvuruda bulundu" diyordu,bunun gerçekleşmesi halinde MHP lideri sayın Devlet Bahçeli bunu kendi tabanına nasıl anlatacağını çok merak ediyorum.Malum Barzani'nin peşmergeleri elleri boş geçmeyeceklerdir .
CHP'nin tezkere tutumuna gelirsek,haklı olarak karşı çıktılar çünkü Erdoğan ve AKP'ye güvenmiyorlar ve Tezkerenin amacının kesinlikle terör örgütleri olmadığını biliyorlar.CHP başta PKK olmak üzere IŞİD dahil bütün radikal dinci terör örgütlerini kapsayan bir tezkereye evet der ve demelidir.
Davutoğlu dün Amerika CNN kanalına vermiş olduğu mülakatta düşüncemin doğrululuğu kanıtlamış oldu.
Davutoğlu “müttefiklerimiz Suriye’de ESAD ve rejimini hedef alırlarsa Türk Askeri savaşır, koalisyona destek veririz “derken amacını da açıklamış oldu.
Davutoğlu kendilerinin radikal terör örgütlerine yardım yaptığını ileri süren batıya ,”İŞİD ve diğer radikal terör örgütlerinin ortaya çıkmasında Esad rejiminin sorumlu olduğu teziyle karşılık veriyor”.
Bugün Erdoğan ve Davutoğlu’nun hedefindeki Esad, hepimizin de bildiği gibi düne kadar kendileri tarafından “Kardeş” diye anılıyordu. Peki, Erdoğan ve Davutoğlu Esad’ın ve babasının daha önce on binlerce insanın ölümünden sorumlu olduklarını bilmiyorlar mıydı? Tabi ki biliyorlardı, Esad’a yanaşmalarının ve dost gibi görünme nedenleri “Katar doğal gazını Suudi Arabistan ve Suriye üzerinden Türkiye’ye taşıması planıydı. Lakin Şam yönetimi, yıllardır ekonomik ortağı olan Moskova’nın çıkarları zedelenecek gerekçesiyle 2009’da bu projeyi reddetti. Ne olduysa ondan sonra oldu ve düne kadar kardeş diye çağırılan Esad bir anda “ZALİM” ilan edildi.
İşte bu nedenle; Biden’in Esad gitsin diye radikal örgütlere yardım ettiğini söylediği, Türkiye ve Katar’ın Suriye’deki muhalif güçlere verdiği mali ve askeri destekte etkili olduğuna şüphe yok.
Yalnız başta Erdoğan olmak üzere Davutoğlu ve AKP yetkililerinin unuttukları bir şey var. Suriye babamızın toprağı değil ki kafamıza göre ordu sokalım ve tampon bölge ilan edelim. Zaten tampon bölge ya da, uçuşa yasak bölge ilan etmesinin yasal bir dayanağı yok. Uluslararası hukuka da aykırı, girmeniz demek Suriye’ye savaş ilanı demek olur. İstediğiniz uçuşa yasak ya da tampon bölge için BM Güvenlik Konseyi onayı gerekebilir ki burada Rusya ve Çin vetosu kesin gelecektir.Özellikle AKP nin uçuşa kapalı bölge ilan edilmesi isteğide anlaşılmaz.Hedef IŞİD ve PKK ise buna zaten gerek yok,bırakın ESAD her ikisinide temizlesin,neticede o bölgede savaş uçağı olan tek yasal güç Suriye ordusudur.
Yıllardır her türlü dış etkiye rağmen ayakta durmayı başaran Esad rejimi kalkıp ta en büyük destekçisi Rusya, Çin ve İran’dan ülke güvenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak için asker talep ederse ne yapacaksınız?
Bu tezkereye evet oyu veren herkese sesleniyorum, akacak her damla Mehmetçik kanından sorumlusunuz.
Açık bir şekilde gördük ki Erdoğan başta olmak üzere Davutoğlu ve AKP yetkilileri “Mehmetçik kanı üzerinden ESAD Pazarlığı” yapıyor.
@Halitisci