Musul’un IŞİD tarafından işgali, Türk Konsolosluk mensuplarının, IŞİD tarafından enterne edilmesi, 11 yıl önce ABD işgalinin getirdiği bir sonuçtur.
2003 yılında, Irak’ta var olan, laik bir devleti yıkıp, yerine ABD’ye bağımlı mezhepçi bir iktidar getirmenin sonucudur, IŞİD.
Zaten ABD, BOP gereğince Irak’ı üçe bölmek üzere gelmişti.
ABD’nin Irak’ta uyguladığı şiddet, şimdi karşı şiddet olarak ortadadır.
Şiddetin karşı şiddeti doğurması, biyolojik ve tarihi bir kanundur.
IŞİD, ABD’nin de, kontrol edip, kullanabileceği bir şiddet olmaktan çıkmıştır. Bölgeyi tehdit eden bir şiddete dönülmüştür.
Suriye’de, Esad’sız bir rejim yaratabilme adına, beslenen IŞİD, tüm bağımsız ve laik devletlerin başına bela oldu.
Şimdi kontrol edilemeyen bir gerici şiddetle karşı karşıyayız.
IŞİD’ın genişlemesi, İran, Irak ve Türkiye’nin ahinedir. Sadece İsrail’in lehinedir. Son tahlilde, ABD’nin bile aleyhinedir. İstikrarsızlaştırılmış bir Irak ABD’nin de işine gelmez. Petrol alması riske girer.
Konsolosluğumuza yapılan saldırıya gelince, bir zamanlar lojistik destek aldığı AKP iktidarına zarar veren bu saldırı izaha muhtaçtır.
Silah sevkiyatının durmuş olmasına şantaj olma ihtimali yüksektir.
Bu iktidarın, Musul’da IŞİD’ın elindeki vatandaşlarımızı kurtarma iradesi göstereceğini düşünmüyorum.
Böyle bir saldırıya İsrail muhatap olmuş olsaydı, anında İsrail bombalamaya başlamıştı.
Bir zamanlar silah dostluğu yaptığı müttefikine karşı çekinik davranması doğaldır.
ABD’ye soruyor, NATO’ya bildiriyor, oraya buraya yalvarıyor. Benim vatandaşlarımı kurtarın diye…
AKP, yürüttüğü Suriye siyasetinin bedelini ödüyor. Tarık Haşimi gibi bir katili Türkiye’de misafir ederek, Esad’a yaptığının bir başka şeklini Maliki’ye yapmamış mıydı?
Suriye yenilgisinin sonuçları olacak dediğimizde, mezhepçi çevreler ne gibi bir sonucu olacağını kavrayamamışlardı.
Tek taraflı mezhep siyasetleri gütmek, ABD’nin kuyruğunda, BOP projesi içinde yaşamak, Musul gibi yeni Musullar yaşamayı zaten öngörüyordu.
Musul’un, IŞİD tarafından işgalini, Ergenekon’a bağlayan sapık kafalarla, Irak politikası yürütülemez.
IŞİD’ın Türkiye düşmanlığı, ülkemizde yeniden, laikliğin değerini anlama fırsatı olacaktır.
Suriye laikliğe tutunarak, IŞİD’la, El-Kaide ile mücadele etti. Halkını bu vahşete karşı birleştirebildi.
AKP iktidarından ve mezhep temelinde yapılan dış siyasetten kurtulmazsak, laiklik zayıflayacak, etnik ve mezhepsel bölünmeler mukadder olacaktır.
Musul’un işgali, son yılların en dehşet verici gelişmesidir.
IŞİD’ın Bağdat’a doğru ilerlemesi, Irak’ta uzun yıllar sürecek bir iç savaşın yaşanacağını göstermektedir.
Çözüm; Türkiye, İran ve Irak Merkezi devleti ile IŞID vahşetine karşı birlikte karşı koymaktır.
Bunun dışında, Batı’nın bu işe şu veya bu şekilde müdahil olması, çözümden çok felaket getirir.
Suriye, İran, Lübnan ve Irak birlikteliğine karşı gelişen IŞİD, sadece İsrail’in işine yarar.
Laik Türk devleti varken, çevremizde, böyle vahşi güçler hareket edemiyorlardı.
Laikliği yeniden idrak etme umuduyla…