Kıymetli Meslektaşlarım,
Tazminatlar konusunda, TEMAD'a kaç gündür, soruyoruz, açıklayın, bilginiz var ise paylaşın, güç birliği yapalım diyoruz, karşılığında Genel Başkan Yardımcısı sosyal medyada,hoş olmayan üslupla cevap veriyor.
Biz "tazminat ne oldu?" diyoruz, onlar hala "Gap'ı gaptırmam " edasıyla, "İntibakları biz yaptırdık" diyor!
Kendilerine has sitelerinde, sosyal medyada, Bir yandan" biz Milli Savunma Komisyonu Başkanı ile, üyeleri ile, şu milletvekili ile görüştük, biz yaptırdık, siz muhalifler yalancısınız" diyorlar. Diğer taraftan, Komisyon tutanaklarında, intibak konusunun, Milli Savunma Komisyonunda görüşülmediğini öğreniyoruz.
Komisyonların kapılarının önün de resim çektiriyorlar, ama meclis tutanaklarına bakınca değerli milletvekilimiz Sn. Murat BAKAN, "İntibaklar komisyona gelmedi, biz görmeden geçti, bu tip konuları biz görmeliyiz" diyerek, komisyon başkanına görüş bildiriyor.
Komisyon Başkanı; "gece geldi ama Plan Bütçe Komisyonuna gitti, zaman dardı vs". diyor. Hani Milli Savunma Komisyonu ile görüşüp, intibakları siz yaptırmıştınız?
Hani intibaklar konusunda, Milli Savunma Komisyonuna 2 saatlik randevu alıp, brifing vermiştiniz?
Milli Savunma Komisyonundan, İntibakların geri çekildiğini yazdığımda "yalan, yok böyle birşey" diyordunuz, ne oldu?
İntibaklar, Milli Savunma Komisyonundan geri çekilip, Plan Bütçe komisyonundan geçerek, direk meclis genel kurulunda görüşülmedi mi?
Hani Milli Savunma Komisyonundan, intibaklar geri çekilmemişti; İşte bunların hepsi aşağıda paylaştığım komisyon toplantı tutanaklarında mevcut. Lütfen bir ibret vesikası gibi duran tutanakları satır satır okuyunuz.
***
İntibak konusunda önerge nasıl verildi?
Başbakanın onayı olmadan, iktidar partisinin milletvekilleri, önerge verebilir miydi?
Bu iş eğer bir önerge ile çözülecek kadar kolay olsaydı, 13 yıldır bu konuda neden verilen önergeler kabul edilmedi?
Bu konuda, 7 Haziran seçimleri sonucunu, çok iyi analiz etmek gerekir. İktdarın gideceğini anlayan AKP, tek bir oyun bile hesabını yapar duruma gelmiş ve meslek gruplarına mecburen dönüş yapmıştır. Aksi türlü olsaydı; bu tip konuları, 13 yıllık iktidarları döneminde kolaylıkla çözümleyebilirlerdi.
Muhalefetten de önergeye imza verilmesi, daha önce bizler için verdikleri benzer önergelere ve bizim haklılığımıza sahip çıkmalarındandır.
Bu çalışmanın Genelkurmaydan, Başbakanlığa geldiğini herkes biliyor. Yoksa böyle bir önergenin en tepenin onayı olmadan verilip, kabul edilmesi mümkün değildir.
Bakınız, MSB'deki Kanunlar Kararlar Daire Başkanı bile meclis tutanaklarında "Benim haberim yoktu" diyor.
Size tek bir soru soruyorum ve konuyu burada kapatıyorum.
İktidara veya muhalefete, her neyse, madem bu intibakları siz yaptırdınız? 9/2 neden içinde yoktu? ve neden muhalefetin verdiği 9/2 önergesi, iktidar tarafından rededildi?
Hani "hepsini ayarladık, herkes bir derece alacak, hepsini biz yaptık" diye bilgilendirme filan yaptınız da, neden bunlara hiç değinmediniz?
Eğer tazminatlarda da böyle ayar yapacaksanız vay assubayların haline!
Biz diyoruz ki,
Tüm bunlara rağmen, tamam kardeşim intibakları siz yaptırdınız. Sizin gibi büyük dava adamları varken gerisi fasa fiso. Kabul ettik. Bu faslı geçtik!
Kör, topal intibaklar geçti. Önümüzdeki en önemli iki viraj var. Bunlar, 9/2 ve tazminatlar konusu. En azından tazminatlar, bizim istediğimiz gibi çıkmalıdır.
Zafer sarhoşluğundan uyanarak, acilen 9/2 ve tazminatlar konusu gündeme alınmalıdır.
"Tazminatlar ne oldu?" diyoruz, El- cevap, sosyal medya yolu ile Temad Genel Başkan Yardımcısından yazılı olarak geliyor;
" İNTİBAK, TAZMİNAT ve 9 / 2 si ile ilgili yaşanan çok özel bilgileri, sürece zarar vermemek adına, 9/2 ve tazminatlar konusunun halledilmesi sonrası, burada sizlerle paylaşacağım. Şaşıracaksınız. Biz bazılarının yaptığı gibi yalan bilgi de, haber de veremeyiz. Biz cek – cak türü söylemler de de bulunamayız. Ancak sonuçlar üzerinden bilgilendirmeye, daha önce olduğu gibi devam edeceğiz. diyor.
Söz konusu Gn. Bşk.ç Yrd.cısı, bulunduğu konumun, giydiği gömleğin farkında değil sanırım! Üyelerine önceden bilgi vermeyeceğini, iş işten geçince bilgi verebileceğini söylüyor. Bilgileri lütfediyorlar sanki...
Ayrıca, referans olarak taa EGE'deki küçük bir şubenin başkanınca, bir sitede yazılan yazıyı bizlere gösteriyor.
Benim bildiğim, Genel Merkez şubeleri bilgilendirir ama bunlarda tam tersi, şube Genel Merkezi bilgilendiriyor.
Kendileri, Ankara da, bakanlıklara, Genelkurmaya 3-4 km. mesafede ama bilgileri, referansı EGE'deki küçük bir şubenin başkanı!
Bizler, bıkmadan, usanmadan, camimamızı bilgilendirmeye devam edeceğiz.
Açıkça söyleyeyim, albayların konusu görüşüldüğü tarihte, assubayaların tazminatı da gündeme gelecekti. Hem de 24 yıl, ve II. Kad. Kd. Bçvş. şartı ile. Ancak, tepkiler, mail kampanyası üzerine geri çekildi. Yani top direkten döndü.
Böyle olunca, tazminatın adı değişti. Oldu "ASSUBAY BAŞARI TAZMİNATI", 90 sicil ve Kd. Bçvş.şartı getirildi. Önce; "emekliler dahil her kd. bçvş. tazminat alacak" dendi. Ancak, dün öğrendiğimiz bir konu, bizi fazlasıyla üzdü. Tazminat konusu, TEMAD Genel Başkan Yardımcısının sözlerinin aksine, oldukça sıkıntılı bir sürece girdi.
Tazminat, evet Kıdemli Başçavuşlara verilecek ama emeklilere değil. Sadece çalışanlar için planlanmış. Zaten sicil olayı da onun içinmiş. Çalışan da emekli olunca alamyacak!
Çalışanlara ödenecek tazminat tutarı, 232 TL. iken, 2016 yılı zammı ile 250 TL. civarında olmuş. Yani emekliye vermemek için, yine kırk dereden su getirtiliyor. Genelkurmay, bu şekilde bir çalışma gönderdiyse kesinlikle ters teper. Yeniden gözden geçirilmesi gerekir.
Anladığımız kadarı ile tazminatlar şu anda beklemeye alındı. Yani, yeni bir çalışma başlatıldı. Muhtemelen konu, müzakere sürecinde...
Süreci tersten okursak, tam da müdahil olmak için fırsat zamanı! ! İşte yerini tekrar söylüyorum, Tazminat konusu, şu anda Milli Savunma Bakanlığı, Kanunlar Kararlar Daire Başkanlığındaki albayın masasında.
Dün itibarı ile bu bilgileri aldığımız kaynaklar, konuyu TEMAD'a da aktardı. Yani konudan, dün itibarı ile TEMAD yöneticilerinin de bilgisi var. Buyursunlar ne yapacaksa yapsınlar, şahsen her türlü desteği vermeye hazırız.
Kriz yönetmek maharet ve beceri ister. Bu kriz iyi yönetilirse hepimizin lehine olur, tam tersi olursa yine ortalık karışır...
Bir uyarı da, taslağı hazırlayanlara yapmak istiyorum; Beyler, bu iş kabak tadı verdi artık! Bir an önce adil şekilde çözülmelidir. Nasıl subaylar emeklilikte tazminat alıyorsa, assubaylarda emeklilikte tazminat almalıdır. Bu işi, general, amiral vekil, asil, memur, amir, kim? yapıyorsa adil bir şekilde yapmalıdır. Adaletin olmadığı bir iyileştirme, yarardan çok zarar verir.
Bir subay, 6 tane tazminatı şarsız, şurtsuz alırken, assubayların önüne konulan tazminat şartları kabul edilemez! Bu kadar pişkinliğe gerek yok! Böyle verecekseniz hiç vermeyin!
Kimse unutmasın, olumlu tepkiler, övgüler bir anda tersine dönüverir. Assubayların masum beklentileri ve talepleri ateş topu gibidir, oynayanın elini yakar! O nedenle, kimse bu konularda oyun oynamasın!
***
SADECE İNİTBAKA DEĞİL, HAKSIZLIĞA DA BAK
Ege'deki, küçük şubenin başkanı, meclis tutanaklarının işine gelen bölümlerini, aklınca yorumlamış ama esas önemli bazı bölümleri atlamış. Mesela, Emekli Binbaşı, Konya Milletvekili, Milli Sav. Koms. üyesi Mustafa Hüsnü BOZKURT'un tespitleri.
İşte bir bölüm;
"Askerken de çok gayri insanı bulurdum yani işte bir orduevine gidersiniz, siz yüzbaşısınız, 10 tane boş masa vardır, “Orası üst subay masası.” der adam buraya servis yapmaz. Yanınızda eşinizle, çocuğunuzla kalkıp gitmek zorunda kalırsınız mesela. Tabii ki askeriyenin kendi içindeki hiyerarşik yapısı içinde bunları yorumlamak mümkündür.
Aynı şekilde astsubaylar için yani inanılmaz şeyler yaşadık gördük. Bir servis otobüsünde, lojmanlarda oturan çocuklar orduevi sinemasına giderken albay çocukları öne, yüzbaşı çocukları arkaya, astsubay çocukları en arkaya oturur. Âdeta, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki o Apartheid döneminin şeyi gibi.
Yani, bütün bunlar -belki bugün yoktur, bilmiyorum, ben yirmi sene, otuz sene oldu ayrılalı ama- yani Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde çalışan bütün personelle ilgili yasaların, tekliflerin herhâlde önce Millî Savunma Komisyonunda görüşülmesi…"
işte bunları ve diğerlerini aşağıda eklediğim Meclis tutanaklarından okuyabilirsiniz.
Assubayların, uzman erbaşların gündemdeki konularına hassasiyetle yaklaşan, bizlerle devamlı koordine halinde bulunan, ve bu konunun kendisi için, çok önemli olduğunu söyleyen, Aynı zamanda bir assubay çocuğu olan, Milli Savunma Komisyonu üyesi ve Milletvekili Sn. Murat BAKAN'a şahsım ve camiam adına teşekkür eder, şükranlarımı sunarım.
Kendisinin ilk dönem milletvekilliği olmasına rağmen, bu işin hakkını veriyor.
Sizler de, aşağıdaki tutanakları okuyunca, bana hak vereceksiniz.
***
T B M M Tutanak Hizmetleri Başkanlığı İncelenmemiş Tutanaktır Komisyon : Millî Savunma Komisyonu Tarih : 06/01/2016 Saat :10.30 Kayıt: Savunma Stenograf : Uzman : ………………. Sayfa: 1 6
Ocak 2015 Çarşamba BİRİNCİ OTURUM Açılma Saati: 10.36
BAŞKAN: Faruk ÖZLÜ (Düzce) BAŞKAN VEKİLİ:
Hüseyin ŞAHİN (Bursa)
SÖZCÜ: Murat BAYBATUR (Manisa)
KÂTİP: Metin AKGÜN (Tekirdağ)
...
MURAT BAKAN (İzmir) – Sayın Başkan, bu, gündemdeki konular bittiğine göre benim de paylaşmak istediğim bir husus var. Millî Savunma Komisyonu olarak bizim görüşmemiz gereken kimi konular biz baypas edilerek doğrudan Plan ve Bütçe Komisyonuna gidiyor.
Geçen toplantıda, ilk yaptığımız, o brifingi aldığımız toplantıda ben Millî Savunma Bakanlığı bürokratı arkadaşlara da söylemiştim astsubayların intibak haklarıyla ilgili konuları. Bizim Komisyonumuza gelmedi, fakat o tarihte aynı konu doğrudan Plan ve Bütçe Komisyonuna geldi, orada görüşüldü.
Dün albayların özlük haklarıyla ilgili konu geldi. Yine bizim Komisyonumuza gelmedi bu konu. Türk Silahlı Kuvvetleri personelini doğrudan ilgilendiren ve doğrudan Millî Savunma Komisyonunun da bu konuda görüş bildirmesi gereken konular bizim komisyonumuza hiç gelmeden doğrudan Plan ve Bütçe Komisyonuna gitmekte, tali komisyon olarak bile bize gelmemekte.
Biz Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısına katılarak vâkıf olmaktayız konulara. Bu konuyla ilgili bizim komisyonumuz toplantı yapabilir, İç Tüzük gereği biz toplanabiliriz, komisyonumuzun yetkisine girdiğini söyleyebiliriz, Meclis Başkanlığı bu konuda karar verebilir ya da tali komisyon olarak bize sağlayabiliriz.
Komisyon Başkanı olarak bu konuda sizin duyarlı davranmanızı rica ediyoruz.
Astsubaylarla ilgili konu, benim şahsım için önemli bir konu, hepimiz için yakıcı bir konudur, çünkü, astsubayların görev zorluğu itibarıyla. Görüyorsunuz her gün bir astsubay, uzman çavuş askerimiz şehit olarak geliyor, albaylarımız şehit olarak geliyor.
Millî Savunma Komisyonu üyesi bu konuyu görüşmeyecek hangi konuyu görüşecek?
Albayların özlük hakları yine aynı şekilde. Ben Kanunlar Kararlar Daire Başkanına bu konuyla ilgili düşüncemi söylediğimde kendisi bana iletebilirdi geçen toplantıda, brifingin olduğu toplantıda. Hâlbuki Plan ve Bütçe Komisyonunda olduğunu biz sonra Meclise geldiğinde öğrendik. Bunu bildirmek istedim Sayın Başkan.
BAŞKAN – Çok teşekkür ederim. Şimdi şöyle, aslında bu tali komisyon olarak bize geldi fakat çok zaman darlığı vardı. Bir gün önce ya da iki gün önce geldi. Toplanma sıkıntısı vardı, o yüzden biz toplanamadık, Plan ve Bütçe Komisyonuna gitti.
Bir zaman konusu oldu ama bundan sonra dikkat edelim, bundan sonra her konuyu, bizi ilgilendiren her konuyu görüşelim. Ben de aynı kanaatteyim, görüşelim.
MURAT BAKAN (İzmir) – Şu an albayların özlük hakları Plan ve Bütçe Komisyonunda dün itibarıyla görüşülüyor. Bu konu da bize gelmedi, bu konunun da burada konuşulması gerekir Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Evet, bundan sonra dikkat edelim. Albayım, sizin açıklamanız var mı?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI KANUNLAR VE KARARLAR DAİRESİ BAŞKANI HÂKİM ALBAY MURAT YAMAN – Sayın Vekilime katılıyorum, bize iletti kendisi. Fakat Sayın Vekilim, şöyle bir gelişme oldu: Sizle görüştükten bir gün sonra Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşme sırasında önergeyle geldi .astsubayların intibakına ilişkin husus yani herhangi bir Hükûmet tasarısı veya kanun teklifi olarak değil önergeyle geldi.
Biz de Plan ve Bütçe Komisyonu sırasında, daha önce çalışmalarını yaptık, fakat o gün, o esnada öğrendik. Size bilgi veremedik, kusura bakmayın, bir anda gelişti, önerge verildi çünkü.
BAŞKAN – Ama bir sıkıntı varsa bunu biz yine takip ederiz hani bu defa geçti, oldu bitti değil de gerçekten astsubaylarımızla ilgili ya da albaylarımızla ilgili konuları takip ederiz, yine şey yaparız yani, dönebiliriz.
MURAT BAKAN (İzmir) – Sayın Başkan, büyük eksikliklerle geçti bu konu. Astsubay camiası, muvazzaf emekli olarak bu geçen yasadan, değişiklikten memnun ve mutlu değil, çok kişi mağdur oldu.
Komisyonlarında olgunlaşıyor biliyorsunuz bu yasa tasarıları. Biz bunu etraflıca görüşebilirdik ve katkı sunabilirdik.
Tüm astsubayların adalet taleplerini gerçekleştirecek şekilde bir çözüm üretebilirdik, maliyeye çok da büyük yük olmayacak şekilde ama şu hâliyle tatmin edici olmayan bir hâliyle geçti.
Şimdi, albayların özlük haklarıyla ilgili de söylenecek çok şey var ama biz komisyonumuza gelmediği için bu konuda bir şey söyleyemiyoruz. Görüşlerimizi biz Plan ve Bütçe Komisyonundaki arkadaşlarımıza bildiriyoruz. Ancak onların aracılığıyla görüşülebiliyor, durum budur.
BAŞKAN – Anladım.
DURSUN ÇİÇEK (İstanbul) – Sayın Başkanım, daha ötesi, tabii Millî Savunma Komisyonunda görev aldığımızı bilen bazı medya mensupları bu konuları bize sordular, biz de dedik “Hayır, Millî Savunma Komisyonuna böyle bir konu gelmedi.”
Yani 6.500 albaydan 1.075’ini ilgilendiren, 125.000 Mehmetçiği bedelliyle ilgili ilgilendiren bir kanun tasarısı Millî Savunma Komisyonundan geçmeden…
BAŞKAN – Albaylarda ne var Dursun Bey? Albaylarla ilgili ne var?
DURSUN ÇİÇEK (İstanbul) – Albaylarda, otuz bir yılını dolduranların YAŞ kararıyla emekli edilmesini otuz, yirmi sekize kadar indiren, teşvikle indiren bir yasa tasarısı var yani yaklaşık 1.075 albayı ilgilendiren bir tasarı.
Bedelliyle ilgili de 6.000 avroyu 1.000 avroya düşüren bir tasarı. Biz de “Mecliste böyle bir çalışma yok.” dedik, çünkü biliyoruz ki bu konu öncelikle bizim komisyona gelmesi lazım. Sonra öğrendik ki Mecliste böyle bir çalışma var ve Millî Savunma Komisyonunun bilgisi yok. Yani çok zor durum da kalıyoruz. Başkanlık Divanının takdirine sunuyorum.
BAŞKAN – Aslında aramızda Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi bir…
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) – Geçen dönem ben orada çalışmıştım evet.
BAŞKAN – Geçen dönem mi? Evet.
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) – Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; komisyonun bir üyesi olarak, burada aktif olarak çalışabiliriz ama diğer komisyonlarla da görüşlerimizi o komisyonun çalışmalarına katılarak, belirli sürelerde söz alarak belirtebiliriz. Ben dün akşam Plan ve Bütçe Komisyonunun çalışmasına katıldım örneğin, gittim. Albaylarla ilgili konuyu tartışıyorlardı orada. Söz almadım gerçi ama konuya da muttali oldum orada.
Uluslararası kuruluşlarda, işte askerî teşkilatlarda yapılanmanın ne olduğu ve ne kadar sayıda asker bulunduğu, albay rütbesinde bulunan 6.000’e yakın personelimizin olduğu, bunun da toplam subay sayısının yüzde 16’sına tekabül ettiği, dünya ortalamasında da bunun yüzde 8 civarında olması gerektiği konusunda fikir serdedildi orada.
Ben de orada muttali oldum, konudan zaten bilgi sahibi değilim ama bizler de Plan ve Bütçe Komisyonunda veya diğer komisyonlara aktif olarak katılıp görüşlerimizi beyan edip -önerge veremeyiz sadece, imza sahibi olamayız- bu konuda hem bilgi sahibi olabiliriz.
Örneğin ben buradan çıktıktan sonra saat 11.00’de onlar tekrar toplanıyor, yine oraya gideceğim, çalışmadan haberim olsun diye. Çünkü, diğer komisyonlara da, geçen dönem biz Plan ve Bütçeden çıkıp Adalet Komisyonuna da gidiyorduk. Bir milletvekilinin yapılan bütün çalışmalardan haberinin olması gerekiyor. Bunlar da rapor olarak gelmez ya sıra sayısından takip edersiniz veya komisyon çalışmasıyla. Ama Plan ve Bütçe Komisyonuna gitmesi…
Biliyorsunuz mevzuatta, içinde personel ve mali durum arz eden bir konu varsa kanun tasarı veya teklifi direkt Plan ve Bütçeye gider. Diğer konuda da tali olarak bizden görüş istenebilir ki Başkanım sürenin yetmemesinden dolayı bize sevk edilmediğini belirttiler. Bundan sonraki şeylerde zamanlamayı iyi ayarlayıp görüşülebilir tabii ama biz de diğer konularda ne önerge verebiliriz ne görüş belirtebiliriz. Çünkü bir maaşın artırılmasıyla ya da düşürülmesiyle ilgili burada hiçbir şey yapamayız. Onu Plan ve Bütçe Komisyonu indirebilir, kaldırabilir, çoğaltabilir, eksiltebilir, yetki onlardadır. O yüzden, disiplinler arası farklılıklar var.
Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesi gerekiyor zaten bu konu. Ne kadar askerleri de ilgilendirse yani askerî mevzuatı da ilgilendirse. Bunu da belirtmek istedim. Ama ben zaman zaman gidip katılıyorum. Örneğin, geçen seferki tasarıda da gidip katılmıştım. Görüş serdetmedim ama bilgi sahibi olmak için orada yaklaşık iki üç saat katılarak dinlemiştim. Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Şimdi, aslında hani Millî Savunmayla ilgili her konunun burada görüşülmesinden yanayım ben de yani Millî Savunmayla ilgili ne varsa esas, tali burada görüşmemiz lazım diye düşünüyorum. Şimdi, bu tasarı tabii 21 madde, sadece 3 maddesi askerlerle ilgili ve bir de gerçekten maaş, bütçeyle ilgili. Biz tabii, böyle bir durumda esas komisyon olamıyoruz. Plan ve Bütçe Komisyonu esas komisyon oluyor, tali komisyon olma durumunda oluyoruz.
Tali komisyonda da zaman konusu vardı, geçen astsubaylar için söylüyorum, albayları bugün ben de şimdi sizden duyuyorum ama astsubaylar için bir önceki şeyde zaman darlığı vardı, zaman sıkıntı sı vardı. Albayım, sizin bir açıklamanız olacak mı bu konuda?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI KANUNLAR VE KARARLAR DAİRESİ BAŞKANI HÂKİM ALBAY MURAT YAMAN – Sayın Başkanım, şimdi, on birinci yılım Mecliste, on bir yıldır burada görev yapıyorum. Normal şartlarda sayın vekillerim haklılar, bizim tasarılarımız yani Silahlı Kuvvetleri ilgilendiren tasarılar bütçeye çok büyük yük getirmediği sürece genelde bizim Millî Savunma Komisyonuna gelir. Fakat bu sefer şöyle bir durum söz konusu oldu:
Malumunuz Hükûmet programı açıklandı, Hükûmetin üç aylık eylem planı açıklandı ve eylem planı içerisinde mali konular içeren, Silahlı Kuvvetleri ilgilendiren boyutu da var, diğer kamu kurumlarını ilgilendiren boyutları da var. Hükûmet tasarıları, eylem planı çerçevesinde bütün kurumları ilgilendiren maddeler birleştirilerek gönderildi.
2 tanesi geldi, üçüncüsü de yolda, gelmek üzere.
Onun içerisinde de uzman jandarmalar ve uzman erbaşların ek göstergelerinin 3.000’e çıkarılması var, bilgi olarak şimdiden vermiş olayım.
Dolayısıyla, biz de dün gece saat 10.00’a kadar Plan ve Bütçe Komisyonundaydık, hatta ben buradan ayrılmak durumundaydım Plan ve Bütçe için, çünkü bizim dövizli askerlik maddesiyle başlayacak bugün. Fakat biraz önce arkadaşlar telefonla bilgi aldılar, 12.00’yeertelenmi ş, 12.00’de başlayacak Plan ve Bütçe Komisyonu, o yüzden ben burada kalabildim.
Yani bu yıla özgü böyle değişik bir şeyle karşı karşıya kaldık. Yoksa, bizim normal, Silahlı Kuvvetleri ilgilendiren maddeleri genellikle biz birleştirip sizin huzurlarınıza getiririz. Fakat bu Hükûmet programı ve üç aylık eylem planından dolayı ve hepsi mali konu içerdiği için Plan ve Bütçe Komisyonuna İç Tüzük gereği sevk edilmek durumunda kaldı, ondan kaynaklandı.
Eğer içerikleriyle ilgili bilgi talebi varsa ben kısaca bilgi verebilirim.
BAŞKAN – Ben bir genel prensibi söyleyeyim. Bizim komisyonumuz, millî savunmayla ilgili her bir konuyu, esas komisyon da olsa tali de olsa burada görüşmeyi arzu eder, ben de arzu ediyorum, arkadaşlarımın da görüşü o yönde. Dolayısıyla, Albayım bu konudaki gelişmelerdeki süreci bize daha önceden bildirebilirseniz bizim de tedbir alma imkânımız olur.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI KANUNLAR VE KARARLAR DAİRESİ BAŞKANI HÂKİM ALBAY MURAT YAMAN –
Tabii Sayın Başkanım. Biz de şu anda sizin gibi aynı durumdayız, bir anda faksla bize gündem geliyor.
BAŞKAN – İşte siz de bize faksla gönderin, hızlı haberleşelim. Buyurun…
MURAT BAKAN (İzmir) – Sayın Başkanım, yani komisyon ehemmiyeti görüştüğü konularla ilgili. Konuyu görüşürseniz komisyon olarak bir ehemmiyetiniz var, hepimizin burada bulunma sebebi bu. Elbette ben Plan ve Bütçe Komisyonundaki toplantılara katılabilirim -zaten katıldım da işin başlangıcında- ama orada söz alıp, komisyon üyeleri bulunurken, bu konuyla ilgili detaylı görüş bildirmek ve müzakerelere katılmak, takdir edersiniz ki çok gerçekçi ve doğru olmuyor.
Asıl görüşülmesi gereken yer burası. Kaldı ki Maliye Bakanlığı bütçesi içinde komik denilecek rakamlardır bu konuştuğumuz konular.
Ama asker şahıslar için, albaylar için yakıcıdır, astsubaylar için yakıcıdır, uzman er, erbaşlar için yakıcıdır, bizler için önemlidir, Millî Savunma Komisyonu için. Ve biz bunları olgunlaştırarak geliyoruz buraya.
Biz TEMAD’larla görüşüyoruz, sivil toplum örgütleriyle, önderleriyle görüşüyoruz, uzman erbaş dernekleriyle, uzman çavuş dernekleriyle görüşüyoruz. Dolayısıyla, bu konuda hepimizin bir altyapısı var.
Bu komisyona seçilen arkadaşlarımızın içinde Silahlı Kuvvetlere hizmet etmiş arkadaşlarımız var bu konuya vâkıf. Dolayısıyla, ben size katılıyorum, böyle olması gerekir, bundan sonra bu konuda daha dikkatli davranmak gerekir. Albayımın açıklaması tatmin edici, kendileri de aynı hassasiyeti gösterirlerse bundan sonra bu konuları buralarda konuşmayı arzu ediyoruz.
BAŞKAN – O zaman şöyle özetleyebilir miyiz: “Bakanlığımızla sıkı bir iş birliği içerisinde Meclise gönderilecek olan tasarıları, Millî Savunmayla ilgili bütün konuları biz burada görüşmek istiyoruz.” diye mutabıkız. Buyurun…
DURSUN ÇİÇEK (İstanbul) – Kısaca şunu vurgulamak istiyorum, tabii aynı fikir yapısında olduğumuz için sıkıntı yok. Tabii, insan odaklı yönetim anlayışından taviz vermemeliyiz. Burada para odaklı, işte teşvik vereceğiz, emekliliğe sevk edeceğiz gibi Plan ve Bütçe Komisyonuna gitmesi her şeye para gözüyle baktığımızı ortaya koyuyor. Ancak çağdaş yönetimde insan odaklı yönetim anlayışı esastır. Hep beraber bu yönetim anlayışını savunduğumuza göre bundan sonraki dönemde bu konulara dikkat edilmesi önem taşımaktadır. Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sağ olun. Dursun Bey, tabii mali konularda daha sıkı bir takip oluyor yani bütçe, maliye, personel hakları, genelde sadece bizim Savunma Bakanlığı veya askerlerle ilgili değil bütün bakanlıkların özlük hakları konusunda bir şey olduğu zaman direkt Plan ve Bütçe Komisyonuna gidiyor. Öğretmenlerin de hak kı olsa o da oraya gidiyor. Bundan sonra daha yakın çalışıyoruz Albayım, daha sıkı çalışıyoruz, daha iyi koordinasyon yapıyoruz. Efendim başka söz almak isteyen?
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) – Sayın Başkanım…
BAŞKAN – Buyurun efendim.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) – Sayın Başkanım, dün muhtemelen belki diğer partilerden arkadaşlarımızı da ziyaret etmişlerdir, Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde, Genelkurmayda, kara, hava, deniz, jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığında görev yapmakta olan sivil memurlara a it sendika üyeleri ziyaret ettiler. Onların da ciddi sorunları var. Her şeyden önce iş kolu tanımlaması yapılmadığı için, Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde çalışan sivil memur sendikaları, banka büro işlerine dâhil edilmiş.
Öyle bir talepleri var, özlük haklarıyla ilgili talepleri var. Konuyu şeye bağlayacağım yani Sayın Bakanın ve Sayın Dursun Çiçek Albayımın söylediği noktaya, gerçi Murat Bey de katıldılar, siz de katıldınız, gerçekten de yani bir komisyon taassubu içinde değil ama her ne kadar bütçeyi ilgilendiren, mali konuları ilgilendiren konular, Plan ve Bütçede görüşülüyorsa da özellikle bu, Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde çalışmakta olan albaylar olabilir, astsubaylar olabilir, sivil memurlar olabilir. Ben hasbelkader binbaşılıktan da ayrılsam eski askerim.
Askerken de çok gayri insanı bulurdum yani işte bir orduevine gidersiniz, siz yüzbaşısınız, 10 tane boş masa vardır, “Orası üst subay masası.” der adam buraya servis yapmaz. Yanınızda eşinizle, çocuğunuzla kalkıp gitmek zorunda kalırsınız mesela. Tabii ki askeriyenin kendi içindeki hiyerarşik yapısı içinde bunları yorumlamak mümkündür.
Aynı şekilde astsubaylar için yani inanılmaz şeyler yaşadık gördük. Bir servis otobüsünde, lojmanlarda oturan çocuklar orduevi sinemasına giderken albay çocukları öne, yüzbaşı çocukları arkaya, astsubay çocukları en arkaya oturur. Âdeta, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki o Apartheid döneminin şeyi gibi.
Yani, bütün bunlar -belki bugün yoktur, bilmiyorum, ben yirmi sene, otuz sene oldu ayrılalı ama- yani Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde çalışan bütün personelle ilgili yasaların, tekliflerin herhâlde önce Millî Savunma Komisyonunda görüşülmesi…
Bu anlamda ben bu sivil memur arkadaşların sorunlarını da gündeme taşımış olayım, özellikle iktidar partisi mensubu arkadaşlarımız, dostlarımız da muttali olsunlar.
Hakikaten ciddi sorunları var. 32 bin memur var. Bu 32 bin memurun 24 bini, aşağı yukarı, sendikalarda örgütlenmiş ama sendika iş kolu tanımı yapılmadığı için büro ve banka memurları sendika kolu altında örgütlendiklerinden hiçbir hak taleplerini veya şeyini dile getiremiyorlar. Bununla da ilgilenebiliriz.
Bir de ben sayın bakanlık temsilcisi arkadaşımızdan eğer izniniz olursa geçen toplantıda bu Ruanda ve Gabon gibi, bizim savunma iş birliği anlaşması yaptığımız ülkelerin, bugün de keza gündemimizde tartıştığımız işte, Endonezya, Cibuti, Kuveyt, Tanzanya –Mali’yle gerçi güvenli kapsamında- acaba bu ülkelerin diğer Batı ülkeleriyle bu tür anlaşmaları var mı?
Yani, Almanya’yla var mı örneğin? İngiltere’yle var mı örneğin? Ne bileyim, işte, diğer NATO ülkesi üyelerle var mı örneğin? Bizim bu daha önce de konu oldu Sayın Başkanım, bakanlık temsilcisi de açıkladı, bugün de Dursun Çiçek Albayım konu etti, örneğin Somali’yle veya Ruanda’yla bu tür anlaşmalar, oradaki terör örgütlerinin eline geçebilecek silah, mühimmat gerçi onun açıklamasını yaptılar. Ben özellikle bu bizim savunma sanayisi iş birliği anlaşması yaptığımız Afrika ülkelerinin diğer NATO üyesi ya da olmayan Batı ülkeleriyle bu tür anlaşmalar yapıp yapmadık ları konusunda bir bilgi rica etmiştim. Acaba o konuda aydınlanabilir miyiz? Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Evet, bu konuda aslında Millî Savunma Bakanlığı mı, yoksa Dışişleri Bakanlığı mı cevap verir?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI KANUNLAR VE KARARLAR DAİRESİ BAŞKANI HÂKİM ALBAY MURAT YAMAN – Sayın Başkanım, bilgi var elimizde. Arkadaşımız burada bizim Savunma Sanayi Dış İlişkiler Dairede görev yapan. Almanya, Fransa, Amerika, İngiltere ve Çin özellikle bu ülkelerle bu tip anlaşmaları yapmış durumda şu anda.
HÜSEYİN KOCABIYIK (İzmir) – Çin mesela Cibuti’de çok büyük üst kuruluş mesela.
BAŞKAN – Evet, bugünkü gündemle ilgili başka bir şey yok herhâlde. Şimdi, birkaç bilgi…
ABDULLAH BAŞÇI (İstanbul) – Sayın Başkanım…
BAŞKAN – Buyurun efendim.
ABDULLAH BAŞÇI (İstanbul) – Son günlerde özellikle mesajlar alıyoruz. Bu bedelliyle ilgili bir bilgi edinmemiz söz konusu mu acaba?
BAŞKAN – Bin euro konusu mu?
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) – Dövizliyle ilgili.
ABDULLAH BAŞÇI (İstanbul) – Yurt dışı ve yurt içinden de talepler alıyoruz. BAŞKAN – Yurt içi… Ben de mesajlar aldım, yurt içinden de bu talepler var. Albayım bu konuda bir çalışmanız var mı?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI KANUNLAR VE KARARLAR DAİRESİ BAŞKANI HÂKİM ALBAY MURAT YAMAN – Sayın Başkanım, şimdi bir kavram kargaşası var, önce onu düzelterek başlayayım çünkü dün Plan Bütçe Komisyonunda da aynı cümleleri bazı sayın milletvekillerimiz ifade ettiler. Plan Bütçe Komisyonunun gündeminde olan ve Hükûmet tarafından Meclise sevk edilen tasarıda bedelliye ilişkin bir şey yok.
Bedelli şu: Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde bulunan vatandaşlarımızın bedel karşılığı askerlik yapmasıdır. Dövizli ise, yurt dışında bulunan, işçi veya işveren sıfatıyla bu ülkede yaşayan Türk vatandaşlarının kanunda belirtilen belli bir döviz miktarını ödemek suretiyle askerlik hizmetinin yerine getirilmesi usulüdür.
Tabii, kamuoyunda bedelli ve dövizli tabirleri yanlış kullanıldığı için ne yazık ki sanki bir bedelli tasarısı Mecliste varmış gibi bir yanlış algı oluştu.
Mecliste bu görüşülmekte olan tasarı yurt dışında yaşayan gurbetçi vatandaşlarımızın ödemiş oldukları döviz bedelinin düşürülmesine yönelik bir tasarı. Yurt dışındaki vatandaşlarımızın 6 bin euroluk -normalde kanunda 10 bir euro fakat Bakanlar Kurulu kararıyla iki yıl önce bu 6 bin euroya indirildi- döviz bedelini ödeyememekten kaynaklı sıkıntılarını gidermek amacıyla bunun bin euroya düşürülmesine yönelik bir tasarı.
Buraya gelen metin bu. Dolayısıyla, bedelli çalışması veya bedelliye ilişkin herhangi bir düzenleme yok. Onu ifade edey im. Tamamen dövizliye yönelik, dövizli askerlik bedelinin Hükûmet programı çerçevesinde 6 bin eurodan bin euroya düşürülmesine yönelik bir düzenleme.
ABDULLAH BAŞÇI (İstanbul) – Bu geçici mi, yoksa devamlı bu şekilde mi olacak, bin euro?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI KANUNLAR VE KARARLAR DAİRESİ BAŞKANI HÂKİM ALBAY MURAT YAMAN – Eğer ikinci bir kanun değişikliği olmadığı sürece bin euro olarak devam edecek Sayın Vekilim.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) – Kanun da değil herhâlde.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI KANUNLAR VE KARARLAR DAİRESİ BAŞKANI HÂKİM ALBAY MURAT YAMAN – Kanun.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) – Yok, kanun 10 bin euro.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI KANUNLAR VE KARARLAR DAİRESİ BAŞKANI HÂKİM ALBAY MURAT YAMAN – Şöyle Sayın Vekilim: 10 bin Euro kanunda. Kanunda bir fıkrayla Bakanlar Kuruluna bu miktarı 2 katı oranında artırma veya yarı oranında düşürme imkânı verilmiş. Daha önce Bakanlar Kurulumuz bunu 10 bin eurodan 6 bin euroya indirdi. Şimdi biz kanundaki 10 bin euroluk bedeli bin euroya indiriyoruz. Aslında fiilen 6 bin euro, uygulamada ödenen miktar, onu bin euroya indiriyoruz.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) – O zaman kanun değişikliğiyle yapıyorsunuz?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI KANUNLAR VE KARARLAR DAİRESİ BAŞKANI HÂKİM ALBAY MURAT YAMAN – Kanun değişikliği tabii. Plan Bütçe Komisyonunda görüşülmekte olan, saat 12.00’de ilk başlayacak madde dövizli askerlik hizmetine yönelik madde.
BAŞKAN – Şimdi, değerli arkadaşlarım, biliyorsunuz yarın da bir toplantımız var saat on buçukta. Yarın bize Savunma Sanayii Müsteşarlığı burada bir brifing verecek. Özellikle, bu son zamanlarda merak edilen savunma sanayisinde neredeyiz, nereye gidiyoruz -bakın, bugün 6 ülkeyle ilgili anlaşmalara onay verdik - mesela savunma sanayisi ihracatımız, yani, teknolojik gelişmeler, yarın aslında bunları dinleyebileceğimiz bir brifing alacağız. Hani, bir başka işimiz yoksa bu toplantıya katılmanızı çok önemsiyorum. Yani, bir başka programınız yoksa bu toplantıya katılalım, sorularımızı soralım çünkü gerçekten Millî Savunma Komisyonu olarak biz millî savunmayla ilgili her konuda bilgi alacağız, her konuyu görüşeceğiz.
Dolayısıyla, bunun bir parçası da savunma teknolojileridir, savunma sanayisidir. Ondan sonraki hafta da TÜBİTAK Başkanını davet ediyoruz. Biliyorsunuz, TÜBİTAK’ın da savunma konusunda çalışmaları var, TÜBİTAK Başkanı da bize çalışmaları hakkında bilgi verecek. Bir sonraki hafta da SaSaD dediğimiz Savunma Sanayicileri Derneği vardır, biliyorsunuz. Türkiye’de ASELSAN dâhil, özel sektör dâhil yaklaşık 70’e yakın T B M M Tutanak Hizmetleri Başkanlığı İncelenmemiş şirketin birleştiği bir dernektir SaSaD (Savunma Sanayicileri Derneği), onları da burada dinlemeyi arzu ediyoruz. Dolayısıyla, yarın Savunma Sanayii Müsteşarlığı, öbür hafta TÜBİTAK Başkanlığı, ondan sonra da Savunma Sanayicileri Derneği başkanlarının burada sunumlarını planlıyoruz.
Bunlara katılırsak, bunlara katılabilirseniz, zaman ayırabilirseniz gerçekten, hani, Millî Savunma Komisyonu olarak temsil ettiğimiz kesimleri daha yakından tanımış olacağız. Sorularımızı sorarız, daha çok bilgi ediniriz, taze bilgiler bize iletilir. Ben bu toplantıya katılmanızı çok arzu ediyorum, bunu ifade etmek istedim. İkincisi: Biliyorsunuz, Türkiye Büyük Millet Meclisinde Milletvekili Hizmetleri Birimleri var, bir de Araştırma Hizmetleri Direktörlüğü var. Şimdi, onlardan da bizim için bazı araştırmalar yapmalarını rica ediyoruz.
Mesela, ilki geldi. Özellikle bu Rusya’nın savunma teknolojilerinde, savunma sanayisinde silahlanma noktasında özellikle 2008’den sonra gerçekleştirdiği düzenlemeler var, reformlar var. Arkadaşlar onlara çalıştılar, güzel bir rapor hazırladılar. Mahmut Bey, onları da Komisyon üyelerine dağıtalım. Birisi bende, ilk bugün geldi. Şöyle bir rapor: “Rusya Ordusu, Reformlar, Askerî Kabiliyetler ve Yeni Askerî Doktrin” şeklinde bir rapor var. Bunu diğer ülkeler için de bizler arzu ettiğimizde onlar hazırlayabiliyorlar, bilginiz olsun. Şimdi, çalışma devam ediyor. Bugün Rusya, sonra İngiltere, Fransa, gelişmiş ülkeleri şey yapacağız, bunları sizlerle paylaşacağız. Bize bu konuda, Komisyonumuza hizmet sunacaklar, bunu da sizlerle paylaşmak istedim. Ben tekrar tekrar çok teşekkür etmek istiyorum hem Millî Savunma Bakanlığı temsilcilerine, Dışişleri Bakanlığı temsilcilerine. Evet, Komisyonumuzun değerli üyeleri, toplantımız bitmiştir. Çok çok teşekkür ediyorum. Yarın görüşmek üzere. Afiyet olsun. Kapanma Saati: 11.25
İNTİBAKLAR CUMHURBAŞKANINCA ONAYLANDI!
Az önce, Cumhurbaşkanlığı resmi inmternet sitesinden yapılan açıklamaya göre, içinde intibakların da bulunduğu iki kanun onaylandığı açıklandı. İntibaklar, meslektaşlarımıza hayırlı olsun.
İşte o açıklama;
6656 sayılı "Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun",
6657 sayılı "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Gabon Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun",
Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Anayasanın 89 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 104 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilmiştir.
KAYNAK :
https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/komisyon_tutanaklari.goruntule?pTutanakId=1411
***
YAZARIMIZI TAKİP ETMEK İÇİN ;
FACEBOOK :https://www.facebook.com/dedeersel.aksu.1
TWITTER: https://twitter.com/DedeErselAksu