Kemal Kılıçdaroğlu ve TESEV

Mustafa Yıldırım

TESEV'den ayrılma girişimi
ve  Kemal Kılıçdaroğlu

Askeri cunta ve Özal hükümetlerinin baskıcı döneminden bunalan pek çok kişi, özgürlük ortamının genişlemesiyle somut çalışmalar için derneklere-vakıflara katıldılar; “STK” denilerek örtülen kuruluşların “project democracy” operasyonunun bir parçası olduğunu görünce de ayrılmak istediler. Saim Sanlı da iyi niyetle TESEV kurucusu olmuştu;  ancak daha sonra ayrılmak için bir dilekçe gönderdi:

“TESEV’in giderek artan bir biçimde, ulusal birlik ve bütünlüğümüzü ayrıştırıcı, başta Cumhuriyetimiz olmak üzere birçok ortak değerimizi aşındırıcı mahiyetteki rapor ve çalışmaların adeta odağı haline geldiğini –bilerek veya bilmeyerek- ülkemizin ihtiyaç ve çıkarlarıyla giderek ters düştüğünü ve amacından uzaklaştığını üzülerek müşahade ettim. Bu nedenlerle, kuruluşundan bu yana üyesi olduğum TESEV’den istifa ederek ayrılmaya karar vermiş bulunuyorum. İstifamın gereğinin yapılmasını rica ederim.”*

Saim Sanlı’nın ayrılma isteği kabul edilmedi. TESEV’den ayrılma dilekçesi gazetelerde manşete çıktı. Devlet Eski Bakanı Ufuk Söylemez, köşe yazısında bu dilekçeye yer verdi. Söylemez, “deşifre olan kimi niyetler ve ilişkilerin onların ‘tarafsız-masum-bilimsel-çağdaş bir sivil toplum örgütü’ gibi görülmesine mani olduğunu” belirtti ve TESEV’in “ciddi bir özeleştiri” yapmasını ya da çalışmalarını durdurmasını istedi.

2006’daki bu olaydan altı yıl sonra, TESEV kurucusu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, örgütten ayrılmama nedeni sorulduğunda, TESEV’de “iyi aydınların da” bulunduğunu belirtmekle yetindi.