KAVRAM
Eytişimin kuralları içinde, üretim ilişkilerine koşut olarak kavramlar da değişiyor. Gizli bir el bize sezdirmeden kavramları oluşturup yaşam değerlerimize katıyor. Kavramların yere ve zamana göre değişmesi altyapıyla ilgilidir. Zaman zaman toplumu kalıplandırıp kavramları değiştirme doğrultusunda zora başvurma örnekleri de görülebilmekle birlikte bu yöntemin başarı şansı yoktur. Atalarımız “zorla güzellik olmaz”, demişler; salt egemenler öyle istedi diye değişen bir kavram var mı?
Örneğin “iyi insan” kavramı, en kestirme tanımıyla, içinde yaşadığı toplumun yaşam değerlerine saygılı insan demek oluyor. Bu, insanımızın binlerce yılda oluşturduğu kavramdır. İçinde emeğe saygı var, dürüstlük var, doğru sözlülük var, başkalarının haklarına saygı var; erdem diye tanımladığımız, yücelttiğimiz, kutsadığımız değerler var.
Şimdi birileri kalkıp yalancılık, düzenbazlık, ahlaksızlık, hırsızlık, arsızlık gibi erdemsizlikleri geçerli kılmaya kalkmış olsa, hatta çabasında bir ölçüde başarı da sağlasa “iyi insan” kavramını değiştirmiş mi olacak?
“Çalıyor ama iş de yapıyor”, dediğimiz birini “iyi insan” diye tanımlayabilir misiniz?
Aynı biçimde, her sene hacca gidip İslam’ın dört şartını (zekât tarihe karıştığı için onu saymıyorum) yerine getiren biri, beytülmale el uzatıp tüyü bitmemiş yetimin hakkını cukkalasa “iyi Müslüman” kavramını hak edebilir mi?
Velev ki “Türkiye darül harptir, her şey mübah”, diye düşünmüş olsa bile.
Demek ki birileri gelip kuralları değiştirmeye kalksa hatta bu konuda bir ölçüde başarılı olsa da kavramları değiştiremez.
Sonuçta önemli orunlara gelse de hırsız hırsızdır, ahlaksız da ahlaksız.
Her ne kadar kötülük bulaşıcı olsa da insanlığın geleceği iyilikle belirlenecektir.
(İyi bir hafta dileğiyle)