Dün ajanslarda, Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Erdoğan sever medyanın "Hala orada neden oturuyor" diye yaylım ateşine tuttuğu, Cumhurbaşkanlığı'na ait Tarabya Köşkü'nden sessiz sedasız kendi villasına taşındığı haberleri vardı.
AKP'de kolun büyük bir gürültü ile kırıldığı ama hala, "yen içerisine" gizlenmeye çalışıldığı baş konu olan, Erdoğan Gül çatışmasında son perdeydi, "Tarabya Köşkü" olayı.
AKP'nin ilk kurulduğu günlerden itibaren başlayan Erdoğan Gül çekişmesi, 13 yıllık iktidar döneminde, inişli çıkışlı bir seyirle bu günlere kadar geldi. Çekişmenin artık ciddi bir çatışma haline geldiğini ise duymayan kalmadı. (Halkımızdan Gayrı)
ÇATIŞMANIN SONU "NEREYE VARACAK" MUAMMASI ?
Çatışmanın çok sayıda nedeni var ve şüphesiz bir kronolojisi de. Yani ;"Nereden başladı, nereye geldi ve ne olacak ?" sorularının tarihsel sırası.
Tüm bu kronolojik süreci düşünürken, küçük bir ayrıntı dikkatimi çekti. Abdullah Gül'ün Tarabya Köşkü'nden kendi köşküne taşınma haberinin sonunda verilen çok kısa bir bilgi notunu gördüğümde "İşte dominonun ilk taşı devriliyor" diye düşündüm kendi kendime.
Neydi bu önemli ayrıntı?
Tarabya köşkünden kendi evine taşınmayla ilgili satırların ardından verilen "bir cümlelik haber" şöyleydi.
KATAR'A UÇUYOR
Abdullah Gül'ün bu akşam saatlerinde Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'nin davetlisi olarak Katar'a gideceği öğrenildi."
"NE VAR BUNDA "? DİYECEKSİNİZ ŞİMDİ
Aslında çok önemsiz gibi görünen bu haberin, büyük bir anlamı var bence. "Hani Bayram değil seyran değil eniştem beni neden öptü" diye, evlere şenlik bir ata sorumuz vardır ya bizim.
Tıpkı onda olduğu gibi sizde kendinize sorun. "Katar Emiri Abdullah Gül'ü neden çağırdı durduk yere?" İşte ne medyada ne internette ayrıntısı bulunmayan bu haberin önemini anlamak için, önce bazı konuları sıralamakta fayda vardır.
1-Yabancı ülkeler, bir ülkede yakın gelecekte kimin yıldızının parlayacağının kokusunu iyi alırlar
2-Katar Ortadoğu'da meydana gelen her problemin arkasındaki sessiz ülkedir ve Türkiye'ye AKP döneminde büyük bir servet getirmiştir. Şimdi hem bozulan ekonomi hemde siyasi kriz yönünden taşın altında ki elini kurtarmak istemektedir.
3- Katar ve Araplar, Mısır'da gerçekleşen darbeden sonra Erdoğan'ın inatla sürdürdüğü tutumdan rahatsızdırlar. Bu rahatsızlık Erdoğan'a anlatılmış ama dinletilememiştir. Erdoğan dışı bir Türkiye'ye ihtiyaçları vardır. ABD'de bu konuda aynı fikirdedir.
4- Batı ve müttefiki Araplar Erdoğan'da sonra AKP ve misyonunun tarihe gömülmesini istememekte, gidişi netleşen Erdoğan'ın yerine kurulacak yeni AKP'yi oluşturma gayreti içerisindedirler.
İşte Katar'ın organizasyonuna neden olan bu maddeler bile yeter, Abdullah Gül'e yapılan davetin amacının anlaşılmasına.
KATAR SADECE ÖNE ÇIKAN ÜLKE BAKIN ARAKASINDA KİMLER VAR
Bana göre sadece Katar değil dünyanın bir çok ülkesi, çok yakın bir gelecekte çöküş sürecine giren AKP ve misyonunun kurtarıcısı olacak Abdullah Gül ile derinden, derine temas halinde.
Katar küçük ama etkisi büyük olan Arap Koalisyonun önemli bir parçası. Suuidi Arabistan'ın "ofisboy'u" konumunda bir sözcüsü.
Yani Abdullah Gül sadece Katar Emiri'nin bir davetlisi olarak değil, Arap Birliğinin davetlisi olarak gidiyor Katar'a. Orada başta ABD olmak üzere tüm batı ile temas edecek Abdullah Gül, geleceğin AKP Lideri olarak.
BUNDAN NE SONUÇ ÇIKAR ?
Çok basit. Ortadoğu'da dinmek bilmeyen ve artık tüm Batı'yı rahatsız eden gelişmelere karşılık (Kökten dinci terör) ciddi tedbirler almak isteyen Batı'nın, Araplar ile birlikte hareket edecek bir Türkiye sevdası. Sözlerine güvenilebilir dengeli bir AKP'li arayışının karşılığı Abdullah Gül'dür.
Bu rast gele bir seçim değildir onlar için, tek sağlıklı alternatif Gül'dür. Çünkü AKP'nin misyonu, seçmeni, tabanı, Erdoğan'ın yerine onun gelmesini istemektedir. Bunu tek istemeyen ise Erdoğan'ın hırsı ve iktidar şehvetidir.
ABD VE ARAPLARIN ABDULLAH GÜL SENARYOSU
Batı ve Araplar, Haziran'dan sonra hala iktidar şansı ya da ortağı konumunu sürdürme şansı olan Erdoğansız bir AKP'nin, en etkili isminin Abdullah Gül olacağını görmüş durumdalar.
Çok özet anlatımı ile hem batı hemde müteffiki olan Araplar, artık Erdoğan'ın tükendiğini gördüler ama AKP'nin sadık bir müttefik olarak, İktidar şansının biraz daha devam edeceğini düşünüyorlar.
AKP'yi toparlayacak tek kişinin ise Abdullah Gül olacağına inanıyorlar.
Bu nedenle, geçmişte çok iyi ve dengeli ilşkiler kurduğuAbdullah Gül ile ABD ve onun sözünden asla çıkmayan Arap Ligi temsilcileri, Haziran'dan sonrayı görüşecekler. Olayın basit anlatımı budur işte.
PEKİ BU TEORİDEN NE SONUÇ ÇIKAR
Bu anlattıklarımı aslında Erdoğan dahil herkes biliyor. Hükümetin tamamı Başbakan,Bakanlar, AKP'nin ileri gelenleri hepsi. Ama Erdoğan ile seçimlerden önce çatışmak istemiyorlar.
Seçimlerde AKP'nin en küçük başarısızlığı bile Erdoğan'a kendiliğinden fatura olacağından, AKP üzerinde ki etkisinin kaybetmesi bekleniyor. AKP'nin hazırladığı seçim beyannamesindeki başkanlık planlarının asla gerçekleşmeyeceğini herkes biliyor yani.
İşte bunu bildiklerinden, Erdoğan'ın etkinliklerine hep aynı etkisiz bakanlar katılıyor, diğerleri görünmek istemiyor. Açıkça AKP ve Hükümet, Erdoğan'a artık sahip çıkmıyor.
Kısaca Erdoğan'a hazin ama kötü bir son görünüyor yakın bir gelecekte. Haziran'dan sonra kurulacak ve büyük olasılıkla koalisyon olacak hükumetin ilk işi ne olacak dersiniz ?
Hadi onuda tahmin edelim.
1-1150 odalı sarayda Erdoğan'a büyük bir yalnızlık ve etkisizlik.
2- Bütçesinin ekonomik kriz bahanesi ile elinden alınması
3-Yetkilerinin kurulacak koalisyonla iyice kırpılması (Bildiğin Cumhurbaşkanı sembolü rolü yani)
4-Tüm bağlantılarının tıpkı paralellere yapıldığı gibi tasfiyesi (Valileri,rektörleri,büyük bürokratları kapsayan görevden almalar)
5-Erdoğan'a biat eden ne kadar bakan,yönetici bürokrat varsa tasfiyesi. (Erdoğan'a övgüler düzenlere cadı avı)
Ve bunların hepsi başlangıç eylemler olacak. AKP Yönetimi, bu işlerin sorumluluğunu ise seçimden sonra kurulması muhtemel koalisyon ortağı istekleri olarak kabul ettireceğinden, Erdoğan karizmasının sıfırlanması, yeni AKP'nin misyonuna zarar vermeyecek. Mükemmel bir plan.
İşte AKP'nin, Başbakan Davutoğlu'nun geçen hafta söylediği gibi "Siyaset Mezarlığına göndermeyeceğiz" sözlerinin tek karşılığı olarak yapacakları bunlar.
Anladınız mı Katar Abdullah Gül'ü neden çağırdı ?
Gelecek sefere Abdullah Gül'ü nasıl AKP'ye Genel Başkan ve Başbakan yapacaklarını konuşalım