Karayalçın: “kolkola Girmiş Bir Fotoğraf, El Ele Tutmuş Bir Fotoğraf Pusulayı Yıkar Geçer”

Eski CHP Genel Başkanı ve eski Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanı adaylığından çekilerek CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemesi ihtimali ile ilgili “Pusulanın basılmış olmasının hiçönemi yok, bir kol kola girmiş bir fotoğraf, el ele tutmuş bir fotoğraf pusulayı musulayı yıkar geçer” dedi.

Eski CHP Genel Başkanı ve eski Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanı adaylığından çekilerek CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemesi ihtimali ile ilgili “Pusulanın basılmış olmasının hiç önemi yok, bir kol kola girmiş bir fotoğraf, el ele tutmuş bir fotoğraf pusulayı musulayı yıkar geçer” dedi.

Eski CHP Genel Başkanı ve eski Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın; KRT’de yayınlanan “Semra Topçu ile Haftanın Panoraması” programına katıldı. Karayalçın, “İnce’yi dışarda bırakıp risk almaya değer mi?” sorusuna “Risk almaya değmez, bunu çözmemiz lazım” yanıtını verdi. Karayalçın, girişimde bulunabilmek için her iki tarafın da işaretinin gerektiğini yoksa aşılmayacak bir sorun olmadığını vurguladı. Karayalçın’a yöneltilen sorular ve yanıtlarıözetle şöyle:

“Son günlerde yaşanan gerilim seçimleri nasıl etkiler?”

“Gerilim birilerinin işine geliyor ki biz bunu yaşıyoruz. 20 yıldır bölüne bölüne parçalana parçalana bugünlere geldik. Allah aşkına biz böyle insanlar mıyız? Niye bayram havası yok? Seçime gidiyoruz seçim havası da yok aslında. Değişik bir ortam içindeyiz. Bu bence 20 yıldır izlenen siyasetin bizi getirmiş olduğu aşamadır onun göstergesidir.

İktidar tüm devlet imkanlarını kullanıyor, TRT muhalefete yer vermiyor. Buna rağmen biz bunu değiştireceğiz. Parti örgütümüz daha çok çalıştırılmalı. Partililerimiz daha çok devreye sokulmalı. 2015 seçimlerini İstanbul’da yönettim, oylarımızı 300 bin artırdık İstanbul’da.

Onun sıcaklığını yaşamış, genel başkanlık, il başkanlığı yapmış bir insan olarak söylüyorum, daha çok sahaya inmeliyiz. Önümüzde üç hafta var. Millet İttifakı partilerinin yeni bir seferberlik çalışması başlatmaları gerek. Daha güçlü ve daha sağlam olabilmemiz için herkesi yanımıza katmalıyız. Yani kimseyi dışlamamalıyız.”

“İnce İnce’yi dışarda bırakıp risk almaya değer mi?”

“Değmez, bunu çözmemiz lazım. Bilemiyorum, belki bazı arkadaşlarımız bu ifademden rahatsızlık duyacak ama bakın ben 94’te damdan düşmüş birisiyim, bunu yaşamış birisiyim. Değmez. Hiç tahminde bulunmaya gerek yok.

O zaten böyle demişti, o desteğini de bilmem nereden alıyor. Ne olursa olsun değmez. Ne olursa olsun bir güç seferberliği, tam bir güç seferberliği içinde olmalıyız. Yani ben olsam kimin koluna girebiliyorsam, dostum akrabam, kimin kolunu elini tutabiliyorsam herkesi yanıma alırım şu son üç hafta içinde.

Herkesi… İsim vermeyim, parti adı da vermeyim, herkesi yanıma alırım. Çünkü bir güç seferberliğine hem Meclis hem cumhurbaşkanlığı seçimi için ihtiyacımız var. Cumhurbaşkanlığı ile Meclis seçiminin ayrılması gibi bir eğilim olduğu kulaklarımıza geliyor. Bu doğru değil, ben parti mensubuyum. Ben CHP’liyim. Benim için Millet İttifakı tabii önemli ama partim, partimin alacağı oy, çıkaracağı milletvekili sayısı da çok önemli. Çok büyük sorumluluk taşıyoruz, Millet İttifakı’nı biz inşa ettik.

Sonuçta CHP’nin başarısı için bunları söylüyorum. Hem Cumhurbaşkanlığı hem de Meclis seçiminde bunu yapmak zorundayız. Hiç tartışmaya gerek yok. Korkulu rüya görmeye gerek yok. 94’ü yeniden yaşatmaya hiç gerek yok. Sağ salim, bilinçli, keyifli bir şekilde, gülerek, gelecek güzel günleri düşünerek seçime gidebilmeliyiz. Onun için de ne yapmamız gerekiyorsa, ayrıntısına inmeyim ama genel değerlendirme yapıyım, ne yapmamız gerekiyorsa yapmalıyız.”

“Dönüşü var mı pusula basıldı artık?”

“Hiç önemi yok, bir kol kola girmiş bir fotoğraf, el ele tutmuş bir fotoğraf pusulayı musulayı yıkar geçer. Hiç önemi yok bence.”

“İmkan var mı, mümkün mü?”

“Siyasette 24 saat uzun, bakın 3 hafta var diyoruz, çok 24 saatimiz var.”

“Sizin bir girişiminiz olur mu?”

“Şöyle, bu tür girişimleri bazen resen yapabilirsiniz. Herhangi bir yerden bir işaret gelmesine gerek yok ya da bir onay gelmesine gerek yok, resen yapabilirsiniz ve sonuç da alabilirsiniz. Daha önce buna benzer birkaç çalışmamız olmuştu eski genel başkanlar olarak. Ama bazı ortamlarda böyle bir girişimde bulunabilmek için tarafların, iki taraf var ve iki tarafın da onayını almak ya da rızasını almak ya da işaretini görmek gerekiyor. Yoksa bir girişimde bulunmanız sonuç getirmez.

Zaten bazı arkadaşlarımızın görüşmeleri-girişimleri oldu ama sonuç olmadı. O nedenle resen olmamalı. Ama olur bence, bunları aşarız. Allah aşkına bu sorun değil. Çok rahatlıkla aşarız diye düşünüyorum. Aşabiliriz diye inanıyorum. Aşmamız da gerekiyor.”

Kaynak: ANKA Haber Ajansı

Gündem Haberleri