AKP'ye hayırlı olsun!
5651 sayılı İnternet Yasası'nda yapılan değişiklikler uzun tartışmalardan sonra TBMM'de kabul edildi.
Artık, okumakta olduğunuz bu yazı "özel hayatın gizliliğini ihlal" maddesine dayandırılarak web sitemizden kaldırılması istenebilecek. Yayından kaldırmazsak, haber portalımıza Türkiye'den erişim yasaklanacak.
Mahkeme kararı mı? Hiç gerek yok. Eğer TİB ("Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı") bu yazının özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğine karar vermişse, konu kapanmıştır. Ya yayından kaldıracağız, ya da sitemize Türkiye'den erişim engellenecek!
AKP bu yasaklamalarla neyi amaçlıyor, önce ona bakalım.
"Torba"ya atılarak çıkartılan bu anti-demokratik yasa, öncelikle birçok haber portalı için kendiliğinden otosansür uygulaması getirecektir.
Bizim deyimimizle haber değeri olup bir habercinin "görmesi" gereken haberler, görülmeyecektir.
Başbakan'ın, bakanların internete sızdırılan telefon dinlemelerinin, rüşvet pazarlıklarının, yolsuzluk tapelerinin haberleri yapılırken "özel hayatın gizliliğini ihlal eder miyiz acaba" denilerek yayınlanmasından vazgeçilebilecektir. Bu kaygı muhabirinden yayın kuruluna kadar bütün meslektaşlarımızın başında Demokles'in kılıcı gibi sallanıp duracaktır. Gazeteciliğin temel ilkeleri, kamu yararı, dinlemelerin yasal olup olmadığı önemini yitirmiştir.
Gerçek habercilerin, kırılan ama eğilmeyenlerin farkı burada ortaya çıkacaktır tabii ama AKP'nin asıl amacının, okurların haber alma hakkını engellemek olduğunu görmek gerekiyor.
Hırsızlığın, rüşvetin, yolsuzluğun serbest, hırsızlığı, rüşveti, yolsuzluğu yazmanın yasak olduğu bir ülke haline geldik.
AKP'nin bu çağdışı yasayla "başıboş interneti düzene sokmayı" amaçlamanın ötesinde, halkın haber alma özgürlüğünü kısıtlamayı amaçladığı çok açık. Yeni düzenlemeler yalnızca haber sitelerini ilgilendirmiyor, ziyaretçileri, okuyucuları da yakından ilgilendiriyor. Girdiğiniz adresler, hangi sitede ne kadar kaldığınız, yaptığınız yorumlar servis sağlayıcılar tarafından saklanmak ve istendiğinde "yetkililere" verilmek zorunda.
İstenen, "ensenizdeyiz, aldığınız nefesten, attığınız adımdan haberimiz var" korkusu salarak bir korku toplumu yaratmak, köpeksiz köyde çomaksız dolaşmak!