Şehit haberi yok, şehit var mı bilmiyoruz. Piyasalar ajansta yok, ama dolar hala yüksek, gazetelerde manşetlerinin çoğunda EVET , bazılarında ki azınlık bunlar HAYIR. Yani ülkenin tek gündemi referandum.
Bir tarafta tarafsızlık yemini ederek göreve başlayan Cumhurbaşkanının yanında Başbakan güçlü ve büyük Türkiye için kendisinin ne kadar gereksiz olduğunu anlatıyor. Arkalarında Battal Gazi'nin şehrin kapısını sırtına bağladığı gibi MHP başkanlık koltuğunu bağlayan Bahçeli, karşılarında ise tek başına aslanlar gibi savaşan Kılıçdaroğlu demek isterdim de gülersiniz diye burada noktalıyorum.
CHP farklı birşey uyguluyor bu seçim öncesi. Milletvekilleri il il dolaşıyor. Sokaklarda, kahvelerde, kafelerde hayır kampanyaları yapıyorlar. Üstelik bir milletvekilinin gittiği şehre birkaç gün sonra bir başkası gidiyor. Halkla birebir konuşuyorlar, sorulara cevap veriyorlar. CHP'nin HAYIR videosunu izledim. Tabi bunu izlemek için biraz zaman harcamam gerekti çünkü televizyon kanallarında durmadan yayınlanmıyor.
Gelelim iktidar partisine. Herzamanki gibi koca tırlar içlerinde hediyeler dolu paketlerle il il geziyor. Ülkemiz bütün avrupayı kıskandıracak yatırımlar yaptığı için hergün başka bir ilde toplu açılış törenleri de var. Memurunun maaşına sigara parası kadar zam yapıp, tekelin toplam bütçesi kadar bir mitingde harcayan iktidarımız sağolsun yap, işlet, devret ile kasasından inşaata değil ama, teminata büyük paralar da harcayabiliyor. Güçlü Türkiye söylemleri ile "kararları net oyları evet" ama, sanırım bu 18 maddeyi daha kendileri bile okumamış ki, Cumhurbaşkanının Meclisi fesh etme yetkisinin olmadığından bahsediyorlar.
Bir de Güçlü Türkiyeyi yaratacak maddeyi aradım 18 madde içersinde rastlayamadım. Meydanlarda da şu madde bu yönden ülkeyi büyütecek, şu madde terörü bitirecek, bu madde ile FETÖ'nün inine tankla gireceğiz diye anlatan da yok. Parlamenter rejimde terörün bitirilmesine engel olan şey nedir diye soran bir EVET oyu kullanacak seçmen de yok.
Birde kuvvetler ayrılığı konusu var tabi. Anayasa Mahkemesi üyelerinin tamamına yakınını Cumhurbaşkanı seçiyor, bir kısmını da Meclis. Meclisi halk seçiyor diyorlar ama halkın seçtiği vekili kim belirliyor? Tabi ki aynı Cumhurbaşkanı! bu kuvvetler o zaman nasıl ayrılıyor bunu da anlatan yok. Eskiden Cumhurbaşkanı yargılanamazdı, Vatana İhanet Suçu dışında diyen arkadaşa bi vatan evladı da gidip "kardeşim eskiden Cumhurbaşkanı onay makamıydı, referandumdan evet çıkarsa parti başkanı olacak" demiyor. Aynı parti başkanı %50 ile göreve gelip, %100 ün iradesini feshedebiliyor diye sorduğumuzda da meclis de Cumhurbaşkanını görevden alabiliyor diye cevap alıyoruz. Peki nasıl alıyormuş görevden, 50 vekilin masrafını da halkın sırtına bindirdikten sonra 3/5 çoğunluğu bulabilene aşk olsun.
Sanatçılarımız var bir de. Ben de varım diye sosyal medyada fink atan. Sadece sanatçılar mı spor yazarları da siyasetin ağababası olmuş. Biri gidip dese Aziz Yıldırımı hem Fenerbahçe başkanı, hem federasyon başkanı, hem MHK başkanı yapalım, güçlü Fenerbahçe için bu şart! Acaba ne cevap alır!
AKP'nin hazırlattığı EVET şarkılarına değinmeyeceyim zaten on dakikada bir bütün televizyon kanalarında yayınlanıyor. Bilmeyen yok.
Sonuç olarak, dinden imandan bahseden insanların ülkesinde, Peygambere gelen ilk emri yerine getirmenin günah olduğunu sanan seçmen arkadaşım, "OKU".
Evet diyenin de Hayır diyenin de bu vatanın birer ferdi olduğu gerçeğini gözardı etmeden, referandumun HAYIRlara vesile olmasını diliyorum.