Hakkımızı bir başkasına karşı hep bu soruyla ararız değil mi, hangi hakla ?
Sen ki vatandaş olmanın bilincinde bile değilken hakkını bir başkasına karşı hep böyle savunur, sonra sıra sana gelip de sorduklarında cevap bile veremezsin.
Ezber eğitim sisteminin sonucudur bu. Slogan haline gelmiş cümlesi bile vardır. “senin özgürlüğün ,bir başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter” dersin de nereye vardığını bilmezsin o cümlenin. Yapma bunu. Yaptığın en büyük yanlış beylik cümleler kurup ardına sığınmak olmasın.
Aksi halde biri gelir ve derki buralar heeeeep bizimdi. Sen de kim oluyorsun der ve o bilgi yoksulluğuyla kırıverir senin boynunu.
Yasaları nerden bileyim canııııım onca yasa var diyerek kenara oturmak en kolayıdır. Arama motorlarında eski sevgilisinin, eşinin, hasmının adını sanını yazarak bilgi toplayan hafiye gibi çalışan yurdum insanı temel hak ve ödevler yazarak memleketinin anayasasını bile okumaktan acizdir.
Hiiiiiç kızmayın bana , sen okudun diye herkes okuyor sanıyorsan bu durumda ben de hukuk fakültesini bitirdim diye herkesi hukukçu zannederdim sen de zaten şu an bu yazıyı okumak yerine benim gibi yarın ki duruşmaları düşünürdün değil mi ;)
O begenmediğin 80 darbesinin ürünü diyerek kenara atmak istediğin Anayasa onlarca defa TBMM de revize edilerek bugünlere ulaşmıştır. Son tahlilde ,hükümet partisinin oyları kendi başına anayasa değişikliğine yetmediğinden- ki 27.04.2014 tarihi itibariyle bu sayı istifalarla daha da zorlaşmıştır.- arzu edilen düzenlemeye kanun,kanun hükmünde kararname, yönetmelik ya da fiili uygulamalarla uygulamaya konmak istenmiş ancak; evdeki hesap çarşıya uymamış Anayasa Mahkemesi bu duruma el atmıştır.
Türkiyenin demokratik anayasasını yapıyoruz iddiasıyla ortaya atılan pek çok söylem zamaniçerisinde çürümüştür. Hangi hakla böyle konuştuğumu biliyorsun ,ben kanuncu değil hukukcuyum. .Ama sen de bilebilirsin
Madde 19- (20.9.1971-1488) (3) Herkes, vicdan ve dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Kamu düzenine veya genel ahlâka veya bu amaçlarla çıkarılan kanunlara aykırı olmıyan ibadetler, dinî âyîn ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dinî âyin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz. Kimse, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz. Din eğitim ve öğrenimi, ancak kişilerin kendi isteğine ve küçüklerin de kanûnî temsilcilerinin isteğine bağlıdır.
b) Gazete ve Dergi Çıkarma Hakkı Madde 23- Gazete ve dergi çıkarılması, önceden izin alma ve mâli teminat şartına bağlanamaz. Gazete ve dergilerin çıkarılması, yayımı, mâli kaynakları ve gazetecilik mesleği ile ilgili şartlar kanunla düzenlenir. Kanun, haber, düşünce ve kanaatların serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı siyasî, iktisadî, mâlî veya teknik kayıtlar koyamaz. Gazete ve dergiler, Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin veya bunlara bağlı kurumların araç ve imkânlarından eşitlik esasına göre faydalanır.
c) Kitap ve Broşür Çıkarma Hakkı Madde 24- Kitap ve broşür yayımı izne bağlı tutulamaz; sansür edilemez. Türkiye’de yayımlanan kitap ve broşürler, 22 nci maddenin 5 inci fıkrası hükümleri dışında, toplatılamaz.
Nasıl beğendiniz mi?
Yoksa 1982 Anayasası mı sandınız?
1961 Anayasası ile kazandığın bu haklar bugün ; *basılmamış kitapların toplatıldığı *din dersinin farklı inanç ve mezheplerdeki çocuklara örtülü usulde AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARLARINA RAĞMEN zorunlu hale getirildiği *Anayasa Mahkemesi Başkanının hukuk mezunu olmamasına rağmen belki de emekliliğine 10 ay kala 12yıldan fazladır görev yaptığı o koltukta haklar manzumesini en iyi şekilde yorumladığı bugün BEN SANA SORUYORUM NEYİNE GÜVENİYORSUN DA ; HANGİ HAKLA OKUYUP ÖĞRENMİYORSUN ?
https://twitter.com/devecihukuk