Bölücü ve gerici güçler, Haziran halk direnişini küçülmek, yolundan saptırmak için neler yapmadılar, neler.
Halk direnişini küçültmek için önce üç ağaç meselesi gibi gösterdiler. Çevreci bir anlam yüklemek istediler.
Hatta Erdoğan kendisinin diktirttiği ağaçların sayısınısavundu.
Daha sonra, olay sadece “Gezi Parkında” oluyormuş gibi direnişi gezi parkı ile sınırlandırmaya çalıştılar.
Onun için Gezi Parkının alınmasını Viyana Kuşatmasına benzettiler.
Hareketi bir halk direnişi olarak görmemeye ve göstermemeye çalıştılar.
Ortakları Öcalan da boş durmadı. “Hareketi ulusalcılara bırakmayın” diye yandaşlarına emir verdi.
Haziran halk direnişi, Açılımcıları da önüne alıp sürüklemeye başlayınca, genel karakterinin de bağımsızlıkçı olduğu anlaşılınca, Büyük Birader meseleye el koydu.
Amerika’nın Ankara’daki Büyükelçisi AKP’yi ziyaret etti.
Açılım ne oluyor diye sordu.
Arkasından Amerikan Büyükelçisi ve Amerikancı partiler Güneydoğu çıkarması yaptılar.
Apo’nun kuyruğundaki sahte solcular, halk direnişine bölücüleri de dâhil etmeye çalıştılar.
Bu duruma halk itiraz etti.
Liberal basın var gücü ile yeniden açılımı gündem yapmak için uğraştı.
Halk direnişini dağıtmak için işgalcilerin PKK’yı kullanacağıbelliydi.
Lice’de yapılan karakol genişletmesini bahane eden gladyo basını, Lice kalkışmasını Haziran direnişi ile eş göstermeye başladı.
Liberal basın, böylece, Taksimin karşısına açılımıdikmiş oldu.
Silahlı terör ile halkın hareketini aynı kefeye koymaya çalışıyorlar.
PKK örgütlenmesi bir halk hareketi olmayıp, Amerika’nın taşeronluğunu yapan bir terör örgütlenmesidir. Kürt halkının savunucusu falan değil, Kürt halkının da düşmanı bir örgütlenmedir.
Haziran halk direnişi, AKP+PKK+ABD’nin Türkiye’yi bölme planlarını bozdu. Ya da ertelenmesine neden oldu.
Polis direnen gençlerimizden birine işkence ederken, “gelsin seni Mustafa Kemal kurtarsın” diye bağırmış.
Zavallı AKP polisi, son sözü gene Mustafa Kemal’in söyleyeceğinden haberi yok.
İşgalci İngilizler de böyle bir hata yapmışlardı.
Meclis-i Mebussan-ı basmışlar ve dağıtmışlardı. meclissiz kalan Türk Halkı, Ankara’da kendi meclisini kurmuştu.
Taksime hapsolan direniş şimdilerde Halk Meclisleri olarak Türkiye’nin her köşesine yayıldı.