Bir yazımdan dolayı mahkemeye gidip ifade vermediğim için hakim hakkımda "yakalama" kararı vermiş. Manavgat'ta oteldeyken jandarma gelip yakalama kararını uyguladı ve Manavgat adliyesine götürdü.
Ancak adliyede geçirdiğim yaklaşık 8 saat, aynı zamanda “Adliye Muhabirliği” yapmama da vesile oldu.
Benim gibi hakkında “yakalama” kararı bulunanları ya jandarma, ya da polis adliyeye getirip savcı ve hâkim huzuruna çıkarılması için beklettiler.
Nöbetçi Adliye Kâtibi, bir gazeteci dostumun kardeşi çıkınca benim koridorda, jandarma gözetiminde “suçlu sırasında” oturmamı istemedi ve kalem odasına alarak yanında oturmamı sağladı.
Ben çayımı içerken o da yakalanan “suçlularla” ilgili evrak işlerini yaptı.
Benden sonra ilk gelen, “otoyol güvenliğini tehdit” ettiğinden hakkında yakalama kararı verilmiş.
Genç birisi, çatık kaşlı ve eyvallahı olmayan bir duruşu var.
Yazım işlemleri bitince sordum, nedir suçu diye…
Kâtip anlattı:
Yanına kız arkadaşını alıp arabasıyla yola çıkmış ama yolda güvenliği tehlikeye düşürücü şekilde araba kullanınca rapor tutulup hâkim huzuruna çıkarılmış.
Hâkim, 7 gün ceza verince de hâkime ve mahkemeye hakaret etmiş, 3 ay ceza almış.
Ancak infaz için bulunamayınca hakkında yakalama kararı çıkmış.
Yakalayıp getirmişler…
Kâtip daha bunları anlatmasını bitirmişti ki elleri arkadan kelepçeli 30 lu yaşlarda birisini getirdiler.
Adamın yüzünde garip ve şaşkın bir ifade vardı.
Belli ki yersiz, yurtsuz ve işsiz birisiydi.
Kâtip arkadaş, UYAP sitesinden getirilen kişinin dosyasına baktı ve hemen dönüp,
“6 bin liran varsa hemen ver, kelepçelerin çözülüp serbest bırakılırsın, yoksa 300 gün cezaevinde yatacaksın,” dedi.
Şaşırdım…
Adam, “yok, veremem” deyince kâtip evrakını düzenledi ve jandarmaya vererek, cezaevine götürmelerini söyledi.
“Nedir bu iş” diye sorunca başladı anlatmaya.
Bu adam uyuşturucu kullanmaktan 2 yıl önce yakalanmış, denetimli serbestlik ve rehabilitasyona gitme cezası verilmiş.
Ancak adam bunlara uymamış.
Bunun üzerine yakalanıp yeniden mahkemeye çıkarılmış ve 6 bin lira adli para cezası verilmiş.
Bu cezayı ya taksitle ya da kamu hizmeti yaparak ödemesi teklif edilince adam “taksitle” ödeyeceğini söylemiş ancak verilen süre içinde bunu da ödemeyince, yakalanıp cezasının infaz edilmesi kararlaştırılmış…
O sırada 2 kişi daha getirdi polis.
O 2 kişi geldikten sonra kâtip polislere “sizin işiniz bitti, gidebilirsiniz” dedi ve getirilen adamların önüne “mal beyannamesi” formu koyarak doldurmalarını istedi.
Meğerse bu kişilerin birisi banka borcunu ödemediği için, diğeri de bir gsm şirketine verdiği sözlü taahhüdü yerine getirmediği için mahkemeye verilmiş.
Ancak mahkeme kararına rağmen mal beyanı vermediklerinden “yakalama” kararı çıkarılmış.
Mal beyanında bulundular ve çıkıp gittiler…
İşte sizlere 3 tane “yurdum insanından” kesitler…
“Milli iradeyi” bu ve benzeri insanlar belirliyor ve benim yaşama biçimime yön veriyorlar…
Bu insanlara fırsatını bulduğumda sordum, “seçimde oy kullandınız mı, kime oy verdiniz” diye…
Hepsi de söz birliği etmişçesine “elbette oy kullandık ve oylarımızı Tayyip Babaya verdik” dediler.