En sonunda adalet yıllardır sürdürülen adaletsiz yargılamalara dur dedi ve yıllardır esaret altında tutulan Türk Silahlı Kuvvetlerinin Vatansever Askerleri serbest kalmaya başladı.
Boş yere yıllardır esaret çeken Vatansever Askerlerimizin serbest kaldığı için sevinemiyorum bile.
Neden mi?
Oynanan bu hain oyun yüzünden suçsuz yere esaret çekilen yıllar, esaret altında hayatını kaybeden masum insanlar geliyor aklıma.
Oynanan bu oyun yüzünden komuta kademesi tamamen değişen Türk Silahlı Kuvvetlerin içinde bulunduğu durum geliyor. Şanlı ordumuz öyle bir hale getirildi ki; daha dün sözde bölücü örgüt PKK marşları ile halay çeken askerleri bile gördük. Hem de Türk Silahlı Kuvvetlerinin göz bebeği Kayseri Komando Tugayında!
Sevinemiyorum çünkü bu hain oyunu oynayanlar amaçlarına ulaştılar.
Nasıl mı?
Vatansever Türk Subaylarının esaret altına alınmak istenmesinin ilk nedeni açılım denilen sözde Kürk sorununa çözüm olacağı iddia edilen planlara ‘’ORTAK OLMAYACAKLARININ BİLİNMESİDİR’’
Başta da belirttiğim gibi Türk Silahlı Kuvvetlerinin bütün komuta kademesi bu asılsız iddialar ve davalar yüzünden değişmek zorunda kaldı. Bugün Türk Silahlı Kuvvetlerini yönetmesi gereken Vatansever Türk Subayları Yaş Kararları ile emekliye sevk edildi, bir kısmı yeni TSK komuta kademesinin Silah arkadaşlarına olan tutumları, haksız suçlamalar karşısında kendilerine destek verilmemesi yüzünden, yine bir kısmı ise ne olursa olsun TSK yıpratılmasın diye emekliliğini istedi.
Asılsız suçlamalarla Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kozmik Odalarına girilmiş. Ülkenin işgale uğraması ve seferlik durumunda uygulanacak bütün planlar ve bu planları uygulayacak personel isimleri büyük bir ihtimalle yabancı istihbarat servislerinin eline geçmiştir.
Yaratılan bu boşluk ta ülke bölünme noktasına getirildi.
Yıllardır AKP Hükumeti tarafından sürdürülen açılım saçmalığı yüzünden Türkiye’nin Güneydoğu İllerinde neredeyse artık devlet yok.
Eskiden Kırmızı Çizgimiz olan Kerkük bugün Iraklı Kürtlerin İşgali altında. AKP’nin bir bakanı 'Kürtlerin kendilerini yönetme hakkı vardır' derken, Irak’ta yaşayan Türkmenler kimsenin aklına gelmemekte. Dün askerlerimizin önünde düğmelerini ilikleyerek saygı duruşuna geçenler, günün iktidarı tarafından ayakta karşılanmakta, kardeş ilan edilmektedir. Dünün teröristleri bugün 'sayın' olarak anılır hale gelmiştir.
Düne kadar ‘‘Ben Bu Davaların Savcısıyım ‘’diyenler aylardır ‘’KUMPAS’’ diyerek olayı geçiştirme çabasın içerisindeler. Unutulmamalı ki ‘’Ben bu davaların savcısıyım’’ diyenler, bu kumpası kuran savcı ve hâkimleri tam bir koruma altına almış, gelecekte açılacak tazminat davalarını düşünerek kanunlarda değişiklik bile yaparak istenilecek tazminatların devlet tarafından ödenmesini sağlamışlardır.
Ya ”pişmiş ete soğan doğranmaz” diyen dönemin Genel Kurmay Başkanı Özkök’ün yeni açıklamalarına ne demeli? Özkök Bugün verilen karadan çok memnun olduğunu dile getirirken; Balyoz davasında tanık olması istenen ama bir türlü yorum yapmayan emekli Orgeneral Yalman, yeni bitirdiği kitabında davaya konu olan ‘Plan Semineri’ için ‘Söz konusu Plan Semineri, darbe değil disiplin suçudur’ diyor. Bugüne kadar neden sustunuz?
Sözde ‘’KUMPAS’’ diyenler nedense bir türlü yasalarda değişikliğe giderek Vatansever Askerlerimizin esaretine son vermeyi düşünmemiştir.
Bütün gözler başta Irak’ın Kuzeyi olmak üzere IŞİD vahşetine odaklanmışken tahliye karalarının çıkması,12 Eylül Darbe davasında mahkemenin mahkûmiyet kararı vermesi de zamanlama bakımından manidar. Balyoz davasının başlangıcında olduğu gibi sonucunda da Türkiye’de gündemi değiştirmiş görünüyor
Erdoğan’ın Sayın Engin Alan için ‘‘ben geldiğimde ayağa kalmayanlar bugün görün işte nerede’’ dediği de bugün hala kulaklarımızda çınlamakta.
Bundan sonra ne olur bilinmez, ama bu kumpası kuranlar, sahte delillerle suçsuz insanların yıllarca esaret altında tutanlar, sahte delil üreten sözde güvenlik personeli, usulsüzlükleri göz ardı eden savcı ve hâkimler ve bu kumpasın piyonu olan bu personeli koruma altına alan herkes için artık hesap verme zamanı.