AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimleri için tüm gücü ile çalışıyor. Konu ile ilgili 2 plan yapan Erdoğan'ın normalde 2019 'da yapılacak seçimlerden mutlaka galip gelinmesi için her şey yapma kararında olduğu konuşuluyor.
Erdoğan'ın 2 farkı eylem planına dayanan stratejisi neydi?
BASKIN ERKEN SEÇİM İHTİMALİ
1.PLAN;
Erken baskın seçim planı. Bu plan için yapılması olmazsa olmaz maddelerin başında MHP ittifakının netleşmesi geliyordu, haloldu.
Erdoğan'ın erken baskın seçim için en çok güvendiği konu ise Afrin operasyonuydu. Ardından Motorine indirim,emekliye çeşitli avantajlar, şehir varoşlarında yaşayan destekçileri için belediyeleri seferber ederek seçim yatırımları yaptırtmak gibi açılımlar bu planın içerisindeydi.
ANKETLERDE KARŞILIĞI OLMADI
Ancak Erdoğan, bu hareketlerin ardından yaptırttığı anketlerin hiç birinden tatminkar bir sonuç alamadı. Afrin operasyonu sonuçlarından çok emindi ama beklediği etkiyi alamadı. Art arda gelen şehit haberleri vatandaşın tedirginliğini artırdı. Erken seçimi en çok İYİ Parti yükselişini etkisizleştirmek için istiyordu ama anketlerde bu beklentisini tatmin etmeyecek sonuçlar çıktı.
Saadet Partisi desteği çok önemliydi ama beklediğini bulamadı. Saadet Partisi giderek İYİ Parti ile daha da yakınlaşmaya başladı. Bu yakınlaşmalara Abdullah Gül ve AKP tabanındaki destekçileride çok tepkili olmadılar. AKP tabanı anketlerinden de bu sonuçlar çıktı.
SEVEN VATANDAŞLAR BİLE ERDOĞAN'I TERKETMEYE BAŞLADI
Tüm bu gelişmeler Erdoğan için çok önemli olan erken seçim ihtimalini giderek zayıflattı. Erdoğan, CHP, İyi Parti ve HDP ve "Gizli Hayırcıların" sözleşmesi olmadan oluşturduğu referandumda ortaya çıkan % 49 blokun karşısına milli bir cephe oluşturma gayretine girdi. Ancak yaptığı her şey, referandumda kendisine çıkan zaten tartışmalı olan % 50'lik bıçak sırtı sonucu daha da kötü hale getirdi.
Tıpkı 1950'lerde Adnan Menderes'in yapmaya çalıştığı Vatan Cephesi gibi.
Ama geçim derdine düşen, Erdoğan'ın sürekli değişen politikalarından bıkan ve dış dünyada giderek itibar kaybeden gelişmelerden çok fena canı sıkılan vatandaşlar, bu parlak fikrede inanmadı.
Milli değerler ve karşındakiler hamlesine vatandaş itibar etmedi. Erdoğan ve AKP'yi % 60'larda gösteren anketlere AKP'liler bile inanmıyor artık.
2019 SEÇİMLERİ
2.PLAN; Erdoğan'ın artık tek çaresi tüm seçimleri normal zamanında yapma stratejisine geçerek zaman kazanmak.
Seçimleri zamanında yapma çaresizliği, Erdoğan'a çok sayıda risk getiriyor. Bu risklerin en önemlisi ekonomide giderek derinleşen kriz. Kendisini destekleyen medyanın hergün anlattığı muhteşem gelişmeler, çılgın projeler vatandaşın hisettiği krizi maalesef unutturamıyor.
MORAL DEĞERLER BİTTİ Mİ?
Geçmiş yıllarda Erdoğan'ın bütünüyle " Moral değerlere " dayandırdığı politikaları, vatandaşın cebine koyulan kredi kartları ve bankaların verdiği otomobil kredileri, ev kredileri ile müthiş bir atmosfer yaratmış, bu atmosfer ise son 10 yılın tüm seçimlerinde Erdoğan'a destek olarak geri dönmüştü. Geçmişte bankalara girmeye korkan vatandaşlar kredi kartları ile herşeyi alabilince, yılların getirdiği yenilmişlik duygusunu üzerinden atıp Erdoğan'a sarılmıştı. Beyaz Türklerin iktidarı bitmiş gibiydi.
BU GÜN YAŞANANLAR
Oysa bu gün gelinen noktada; emeklinin maaşından bile türlü gerekçeler ile kesinti yapan ve hergün battığına dair başka bir haber çıkan SGK ( Sosyal Güvenlik ) sorunları, milyonlarca icra takipleri, bankaların batan milyarlarca liralık kredileri, esnafı,sanayiciyi tükenme noktasına getiren yüksek faiz,enflasyon ve tüm zamanların rekorlarına kıran cari açık verileri, destekci medyanın davulcu korosu tarafından maalesef bastırılamaz hale geldi.
Ayrıca Erdoğan ve iktidarına büyük prestij sağlayan sağlık sektörü tam bir çıkmaz içerisinde. Bir çok ilaç piyasada yok,kanserli hastaların tedavisi tam bir çıkmazda, hastanelerde büyük bir yığılma var, özel hastaneler resmen kar merkezi halinde.
% 49 HAYIR BLOKU % 60 LARDA
Tüm bu gelişmeler Erdoğan karşıtı bloku giderek güçlendirdi. CHP'de belirgin bir yükseliş olmamakla birlikte, İYİ Parti, Erdoğan'ın cankurtaran yeleği olarak gördüğü MHP'nin neredeyse tüm oylarını almış görünüyor. Saadet Partisi gelecek seçimler için yine anahtar partisi konumuna geliyor ve Erdoğan'ın karşısında ki blokta yer alıyor. Erdoğan'ı destekleyerek CHP'nin misyonunu ele geçirmeye çalışan Perinçek kadrosu bile yavaş yavaş Erdoğan çizgisinden vaz geçiyor.
Artık tüm anketlerde kurulduğu günden beri büyük ölçüde Erdoğan'a akan Kürt oyları neredeyse sıfırlanmış durumda. Ve Erdoğan'ı sürekli destekleyen bir çok anket şirketi "Hayır blokunu" artık % 50'lerin çok üzerinde veriyor.
Bana göre gelecek seçimlerde kazanmaktan başka hiç bir şansı olmayan Erdoğan'ın bu günlerde yaşadığı tablo bu.
Gelin Erdoğan'ın Saadet Partisi desteğinden bir türlü neden vazgeçemediğinin perde arkasını da, destekçisi Perinçek'in Aydınlık gazetesi yazarı Sabahattin Önkibar'ın köşesinden öğrenelim.
SAADET PARTİSİNE DUDAK UÇUKLATAN TEKLİFİN PERDE ARKASI
Aydınlık yazarı, 'Saadet Partisi'ne 2 bakanlık, 20 milletvekilliği ve maddi yardım vaat edildi' dedi.
AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ittifak teklifini iki kez reddetmesine rağmen Saadet Partisi’nin peşini bırakmadığını ifade eden Aydınlık yazarı Sabahattin Önkibar, Temel Karamollaoğlu’nun liderliğindeki partiye '2 bakanlık, 20 milletvekilliği ve partiye maddi yardım vaadinde’ bulunulduğunu iddia etti.
Aydınlık'taki köşe yazısında AKP ile MHP arasındaki ittifakı değerlendiren Önkibar, "Devlet Bahçeli’nin arşivde bulacağınız Elazığ konuşmasına bakın. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘İblis’ benzetmesi yapıp 'Şerefi ve haysiyeti işportaya düşmüş' gibi çok sert bir ifadeyle saldırıyor. Öyleyken Tayyip Erdoğan gibi mağrur biri o sözleri pas geçip Devlet Bahçeli’yle ittifak kuruyor niye acaba?” sorusunu yöneltti.
AKP’nin sadece MHP’ye değil, ‘BBP gibi oyu var mı yok mu belli olmayan’ siyasi partilere bile kucak açtığını savunan Önkibar, şöyle devam etti:
"Sadece MHP ile değil BBP gibi oyu var mı yok mu belli olmayanlara bile kucak açılıyor.
En önemlisi iki kere ittifak tekliflerini reddeden Saadet Partisi’nin peşi bırakılmayıp saatlerce yakarılıyor.
Dinlediklerime göre, Saadet Partisi’ne 2 bakanlık, 20 milletvekilliği ve partiye maddi yardım vaadi yapılmış.
Peki, bunun okuması panik hali değil midir?
Proje veya hedefleri malum, Saadet’i de yanlarına alıp milliyetçi-muhafazakâr bir cephe inşa etmek ve karşı tarafı PKK ve gayrimillilikle özdeşleştirmek."
İSMAİL SAYMAZ CANLI YAYINDA NE DEMİŞTİ