Deniz Yücel’den Milli Eğitim’e 'çedes' Uyarısı: “bu Yanlıştan Derhal Dönün”

CHP İzmir Milletvekili Deniz Yücel, İzmir’de din adamlarının ‘manevi danışman’ olarak okullarda görevlendirilmesini içeren ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) Projesi’ nedeniyle Eğitim Sen İzmir 1 ve 5 No’lu şubelerini ziyaret etti. Yücel, “Bilimsel ve laik eğitimi savunmaktan vazgeçmeyecek, çocuklarımızın aydınlık geleceğine hep birlikte sahip çıkacağız. Buradan iktidarı ve Milli Eğitim Bakanı'nı uyarıyorum; bu yanlıştan derhal dönün” dedi.

CHP İzmir Milletvekili Deniz Yücel, İzmir’de din adamlarının ‘manevi danışman’ olarak okullarda görevlendirilmesini içeren ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) Projesi’ nedeniyle Eğitim Sen İzmir 1 ve 5 No’lu şubelerini ziyaret etti. Yücel, “Bilimsel ve laik eğitimi savunmaktan vazgeçmeyecek, çocuklarımızın aydınlık geleceğine hep birlikte sahip çıkacağız. Buradan iktidarı ve Milli Eğitim Bakanı'nı uyarıyorum; bu yanlıştan derhal dönün” dedi.

Deniz Yücel, ÇEDES Projesi nedeniyle Eğitim Sen İzmir 1 ve 5 No’lu şubelerini ziyaret etti. Yücel, ziyaretlerinin ardından bugün yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:

“Konuyu Meclis’e de taşıdık. Çünkü konu, çocuklarımız. Yani konu çok hassas. Eskişehir’de ilk örneğini gördüğümüz atamalar İzmir’de de yapıldı. Bunlar, bilimsel ve laik eğitime darbe vuracak adımlardır. Tarikatlar güdümünde ülkeyi yöneten iktidarın laik eğitime sızma planından başka bir şey değil. ÇEDES Projesi, Anayasa’mızın 2. maddesinde yer alan laiklik ilkesine, Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi başlıklı 42. maddesine ve Öğretim Birliği Yasası’na açıkça aykırıdır. Bu ülkenin anayasasında, eğitimin Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda çağdaş ve bilimsel esaslara göre yapılacağı yazıyor. Bundan ödün verilmesi demek, ülkenin çok karanlık bir yola sokulması demektir.

Konu çok hassas. Söz konusu olan çocuklar. Bu ülkenin geleceği onlar. Bu ülkede tarikatların eline düşürülen çocuklar intihar etti. Birçok çocuk, tarikat yurtlarında yapılanları anlatıyor. Üstelik eğitimin bir cemaate, onun okullarına, dershanelerine teslim edilmesinin ne kadar acı sonuçlar verdiğini birlikte gördük.

“EĞİTİMİN DİYANET’E TESLİM EDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”

Bu ülkenin binlerce atama bekleyen yetişmiş rehberlik öğretmenleri varken ‘manevi danışman’ adı altında, pedagojik eğitim almamış kişilerin gelecek neslimize şekil vermesi, eğitim sistemimizi temelden sarsacak nitelikte bir tehlikedir. İktidar, her zamanki gibi velilerin kaygılarını, uzmanların uyarılarını, çocukların endişelerini dikkate almıyor. Okul müdürü olmanın ön koşulunun neredeyse ilahiyat mezunu olmaktan geçtiği, coğrafya dersinin rafa kalktığı, felsefenin adının anılmadığı, sosyolojinin istenmediği, yabancı dil eğitiminin fecaat kabul edildiği laiklik karşıtı bir eğitim düzeni yaratıldı. Milli Eğitim’i yavaş yavaş Diyanet'e teslim etme hevesindeler, ama buna izin vermeyeceğiz. Sınavlarda binlerce öğrenci sıfır çekiyor. Biz neyi tartışıyoruz? Manevi danışmanlık. Buradan iktidarı ve Milli Eğitim Bakanı'nı bir kez daha uyarıyorum; bu yanlıştan derhal dönün.”

Kaynak: ANKA Haber Ajansı

Gündem Haberleri