İnsanoğluna iyilik yaramaz. Kırk yıl sırtında taşırsın, bir teşekkürü çok görür de; “Yoruldum, iki dakika in, bir soluk alayım”, desen, bir dayak yemediğin kalır.
Ayyaş mayyaş; adamlar memleketi kefereden kurtarmış, kurtarmakla da kalmamış, hilafeti, padişahlığı ortadan kaldırıp demokrasinin temellerini atmışlar Allah razı olsun. Sonradan gelenler de bu temel üzerine harç koymuşlar, tuğla dizmişler; dizmeye de devam ediyorlar onlardan da Allah razı olsun. Gelin görün ki hora geçmiyor. Teşekkür etmek, destek olmak bir yana; bıraksan yönetenlerin gözünü oyacağız.
Misal, adam ‘başkanlık’ mı dedi; anında basıyoruz yaygarayı.
Yahu dur adam sözünü bitirsin, ne diyor bir anlayalım.
Her şeye itiraz etmenin âlemi var mı; bir bildiği var ki konuşuyor.
Var olandan iyi olmasa niye istesin, kendi ülkesinin düşmanı mı bu adam?
Şimdi sen dört yılda bir sandığa gidip oy kullanıyorsun.
Tamam, kullanıyorsun kullanmasına da, hangi partinin ne istediğinden haberin var mı? Söyledikleriyle yaptıkları birbirine uymaz ki bilesin. Kaldı ki adaylar belirlenirken sana danışan da yok.
Diyelim ki oy verdiğin adam, seçimlerde verdiği sözlerin tersini yaptı, ne yapacaksın?
Ayrıyeten; oyların doğru sayıldığından emin misin?
Yani oy kullanıyorsun da ne oluyor?
Demem o ki bir de bunu deneyelim. Belki de fazla acıtmaz, nereden bileceksin.