Evet, varoşların kadınıyım.
1996 yılında çıkarmış olduğum "Varoşta Kadın Olmak" adlı kitapla duyurdum adımı ilk.
Çeşitli dergi ve gazetelerde yazdım zaman zaman.
Dünya diline çevrilen aynı adlı kitap, yaşam koşullarımı değiştirmeye yetmedi.
Eziktim, dilsiz kaldım.
Kendimi ifade etme hakkım yok sandım.
Bu bir suç duyurusudur!!
"İmdat" seslerimi duyan varsa, lütfen yanımda olunuz.
Otuz yıla yakın ikamet ettiğim, o zaman içerisinde yine en çok aynı muhitte seyyar satıcılık yaptığım, son dört yıldır ise Ümraniye Devlet Hastanesi acil girişte bulunan seyyar tezgahım, bugünden itibaren yok. :(
Sebebi, haraca bağlanmak istenmeme karşı gelmiş olmam sonucunda, Ümraniye belediyesine sayısız şikayet haklı bulunarak, yerimden men edildim.
Şikayet, cumhurbaşkanlığına kadar iletilmiş.
Bir internet gazetede yazdığım haftalık muhalif köşe yazılarım kopyalanarak sağa sola dağıtılmış.
Uzun yıllardır, hiç bir din inancına mensup olmadığımı bildikleri halde, menfaatlerine karşılık vermediğim için, inançlar üzerinden hedef gösterilerek, 24 ağustos 2016 saat gece 1.45 saatlerinde, mahallenin uyuşturucu bağımlısı olan gençleri tarafından, hastane önünde linç edilmek istendim.
Evimin kapısı önünde şiddete maruz kaldım.
Bu kişilerin bana saldırıda bulundukları anda telefonumdan çekim yapmış olup, tüm videoları, basından güvendiğim gazeteci dostlarıma gönderdim.
İnancımı sorgulamaya kalkışan paçavralara, o gece şu cevabı verdim; "Din ve din kitabı bir kanun değil, sadece gelenektir.
Bu ülke şeri kanunlarıyla değil, hala din ve devlet işlerinin bir birinden ayrı tutulduğu Mustafa Kemal Atatürk'ün belirlediği kanunlar, ilke ve inkilaplarıyla yönetiliyor!"
Sonuç, taşınıyorum Ümraniye'den.
Bu olaylardan bir gün öncesine kadar bedava bir ekmek arası köfte için "anam" diye boynuma sarılan kimliksiz, niteliksiz, satılık uyuşturucu bağımlısı paçavraları, kendi vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum.
Benim Allah'ım, dinim de, sadece vicdanım. Herkes bunu böyle bile.
Videoları kopyalayarak, savcılığa suç duyurunda bulundum, sonucu bekliyorum.