Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz ve Müsteşar Douglas Feith bir dolap planladılar. Elbette Beyaz Saray’dan habersiz olmazdı.
İsrail elemanları da düşman belledikleri devlete özgürlük getirmeye kararlıydılar. Yarı resmi subay görünümünde USA Komutanlığı Karargâhına yerleştiler.
CIA’nın başarılı Türkiye-Ortadoğu elemanı Valerie Plame ve arkadaşları Türkiye’ye geldiler. Alınlarında CIA yazacak değildi elbette. Brewster Jennings ve Ortakları’ enerji şirketi olarak girmişlerdi.
Kirli Görev:
VXsinir gazı, Rusya’dan Bosna’ya ve Kosova’ya oradan da Türkiye’ye getirilecek.
VXsinir gazını gizlice Türkiye’den komşu ülkeye sokulacak ve İsrail elemanlarının yardımıyla yerleştirilecek.
Uluslararası araştırma heyeti Biyo-Kimyasalları bulacak.
“Vay canına, kimyasal silah gizlemişler” diyerek yaygara koparılacak. Hem ABD vatandaşları, hem de dünya işgal saldırısını destekleyecek.
İşgal koalisyonu Birleşmiş Milletlerden izin alacak.
Bu arada Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve TSK, yabancı askerlere kuzeyden yol açmak için bahaneyi bulacak.
Biyo-Kimyasalla korkutulup kışkırtılan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları komşu ülkeye saldırılması için hükümeti ve ordu yönetimini destekleyecek.
*
Bu satırlar on yıl önce yazılmıştı. Türkiye’ye yerleştirilen şirketin elemanları Biyo-Kimyasal silahları Irak’a geçirmeyi başarmışlardı.
Irak’ta malzemeyi yerleştirmek için işbaşı yapan ekibe rastlayan dost güçler, yanlışlıkla ateş açınca operasyon açığa çıkmıştı.
İşte bu hesapta yoktu. Pis işi örtmekte CIA’ye kalmıştı. Örtme işinin bedeli 38 milyon dolardı. El altından iletilen parayı ABD Başkanının dostları, İsviçre banklarında aklamışlardı.
Bu arada CIA, Irak yönetiminin Nijerya’dan nükleer malzeme aldığını ileri süren bir rapor hazırlamıştı. Nijerya Eski Büyükelçisi Joseph Wilson konuyu incelemek üzere Afrika’ya gönderilmiş ve CIA’yı yalanlayan bir rapor hazırlamıştı. Bu sonucu içlerine sindiremeyenler, Joseph Wilson’ın eşi Valerie Plame Wilson’ın CIA elemanı olduğunu basına sızdırmışlardı. (Joseph Wilson, eşinin CIA elemanı olduğunu tanıştığında bilmiyormuş.)
Bu konuyla ilgili soruşturma açılmış; İsrail destekçisi Paul Wolfowitz’le Douglas Feith görevlerinden alınmış; ilgili kişiler küçük hapis cezalarına çarptırılarak olay kapatılmıştı. Ne var ki Türkiye’den Irak’a Biyo-Kimyasal sızdırma operasyonunu yürüten enerji şirketi hiç soruşturulmamıştı.
“Ya soruşturulsaydı ve CIA’nın şirketinin Türkiye’deki bağlantıları ortaya çıksaydı” denilebilir; ancak hiç bir şey olmazdı; çünkü Türkiye, her türlü kirli ilişki soruşturulmasına karşı şerbetliydi!
Osmanlı şerbeti, o denli koyu ki kimyasal silah oyunu oynamak için Suriye’ye eleman sızdırılmasına da gerek yok! Sınırın bu yanında ve öte yanında yeterli sayıda dost kuvvet var.
Savaşlar-işgaller tarihinde kirli oyunların bu denli açıktan oynandığı bir dönem yok!
Din-iman-insanlık-demokrasi diye, bile bile yutanlar ve daha bombanın dumanı dağılmadan “Kimyasal silah kullanılmışsa müdahale edilebilir” diyerek ABD ve yerli Hükümetin koluna giriveren Kemal Kılıçdaroğlu düşünsün!
Not: 1- Valerie Plame ile Joseph Wilson, Türkiye’nin Washington Büyükelçisinin bir davetinde tanışmışlardı. 2- Kirli biyo-kimyasal oyununun ayrıntıları ve operasyonun yerli yardımcıları için The General ve Ortağın Çocukları (özellikle 3. basım) kitaplarından yararlanılabilir. 6 Eylül 2013