Birlik, beraberlik çağrıları işe yarar mı?
İçini doldurursan yarar.
Önce mikrofonu eline alıp,
“Türkiye laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Bizler bu ülkede toplumsal yaşamı düzenlerken inançlarımıza değil; kendi koyduğumuz ve gerek duydukça değiştirdiğimiz kurallara bakarız. Yılbaşını kutlayın ya da kutlamayın diye başkalarına baskı yapmak kimsenin haddi değildir. Zaten laik devlet de bu tür baskılara izin vermeyecektir”, diyeceksin.
Ayrıştırma ve nefret söylemine izin vermeyeceksin.
Sanki üstüne vazifeymiş gibi yılbaşı eğlencesini Cuma vaazlarıyla mahkûm edip meczuplara (!) yol gösteren Diyanet İşleri Başkanını görevden alacaksın.
İnandırıcı olmak istiyorsan kışkırtıcıları, “oh oldu” diyenleri yargı önüne çıkarıp hesap soracaksın.
Sonra, bütün okulları imam hatipleştirme sevdasından vazgeçeceksin. İhtiyaç fazlası imam hatipleri kapatıp, Kuran kurslarını tarikatların elinden kurtaracaksın.
Ve kuşku yok ki laik olacaksın...
Yok, eğer kendi dünya görüşün, kendi ölçülerin içinde bir birlik beraberlik istiyorsan, sen çağrılarını sürdürmeye, analar da ağlamaya devam edecek demektir.