BİR KERE DE BEN ALET OLACAĞIM!
Maalesef bu "konu kirliliği"ne bir kere de ben alet olacağım. Bunun için herkesten özür dilerim. Zira konu bir kez daha TÜRBAN! Neden konu kirliliği diyorum? Çünkü şekerini de kıvamını da yitirmiş bir sakızı çiğnemek gibi öyle çok işlendi ki bu konu, yoksa hâşâ başörtüsünü kirli gördüğümüzden değil. Bugün TBMM'nde çekilmiş yüzlerce poz aynı temalı fotoğrafı haber sitelerinde görünce yazmadan duramadım...
AKP Denizli Milletvekili Nurcan Dalbudak, Kahramanmaraş Milletvekili Sevde Beyazıt Kaçar, Konya Milletvekili Gülay Samancı ve Mardin Milletvekili Gönül Bekin Şahkulubey bugün TBMM Genel Kurulu'na başörtüleri ile girdiler. Ama ne girme! Kadınlı erkekli bütün AKP milletvekilleri onlarla tokalaşıp kucaklaşarak selamlaştılar. Adeta bir fotoğraf çekme ve çektirme yarışına girdiler. Başörtülü kadın vekiller de bu fotoğrafçı vekillere yüzlerce poz verdi. Bunun bir dönemin sonu veya yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu düşündükleri belli oluyordu tümünün yüz çizgileri ve davranışlarından.
Bir kadın başını niye örter? Çünkü ona bunun İslam'ın emri olduğu anlatılmış ve öğretilmiştir. Bunun gerçeği böyle midir, nasıldır, bizim konumuz değil, ilgi alanımız da değil. Bununla ilgili araştırmış, yazmış onlarca, yüzlerce din alimi de var. Yaşar Nuri Öztürk mesela... Şimdi dönelim konuya, bir kadın madem ki İslam'ın emrini yerine getirmek amacıyla hareket ediyor, o zaman neden tüm giysisini bu anlayışa uygun seçmiyor da sadece başını örtüyor?
AKP'nin bu başörtüsü ve türban konusundaki samimiyetsizliği yine kendi çektikleri fotoğraflarla tarihe kayıt edilmiş oldu. Zira İslam'ın hiçbir şekilde, hiçbir yorumunda bu tarz bir örtünme söz konusu değil. Altı kaval, üstü şişhane... Örtünmenin amacı nedir? Kadın, bir diğer kadına karşı mı örtünmektedir? Hayır, elbette bu yasaklama erkeklerle ilgilidir. Peki, madem ki erkeklerle ilgili bir yasaklama sözkonusudur, o zaman bu başı örtülü hanımlar neden erkeklerle tokalaşmak suretiyle selamlaşırlar? Başı örtmeye getirilen yasak yabancı erkeklerle tokalaşmaya getirilmemiş midir?
Bu soruların mantıklı ve benim anlayabileceğim bir cevabı var elbette. O da AKP'nin "din istismarı"dır. Bu istismar ve halkın güvenini suistimal bir kez daha kendi çektikleri fotoğraflarla tarihe geçmiştir. Bugün, bu riyakârların yüz çizgileri ve davranışlarıyla vermek istedikleri mesajdaki gibi bir dönemin sonu veya yeni bir dönemin başlangıcı asla ve asla olmayacaktır. Sadece gelecek nesiller, hattâ bu riyakârların bile gelecek nesilleri kendi ebeveyn ve aile büyüklerini ayıplayacak, onlardan utanacaktır. Bugün bu riya yüzünden TBMM tarihine de AKP adına utanç günü olarak kaydedilecektir.
AKP, artık din istismarından vazgeçmeli, halkımızın samimi inanç ve duygularını daha fazla suistimal etmemelidir.