Bayram Yılmazkaya: “deprem Sonrası Böbrek Yetmezliğine Girip Ölen İnsanlarımız Çok”

CHP’nin doktor kökenli Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya, enkaz altında uzun süre kalan yurttaşlarda ezilmeye bağlı gelişen ‘crush’ sendromu nedeniyle böbrek yetmezliği yaşandığını belirterek, “Böbrek yetmezliğine girip ölen insanlarımız çok” dedi. Yılmazkaya, depremden sonra bölgede böbrek hastası sayısının artacağını da ifade etti.

HABER: TAMER ARDA ERŞİN- KAMERA: FURKAN ERDEM

CHP’nin doktor kökenli Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya, enkaz altında uzun süre kalan yurttaşlarda ezilmeye bağlı gelişen ‘crush’ sendromu nedeniyle böbrek yetmezliği yaşandığını belirterek, “Böbrek yetmezliğine girip ölen insanlarımız çok” dedi. Yılmazkaya, depremden sonra bölgede böbrek hastası sayısının artacağını da ifade etti.

CHP Gaziantep Milletvekili Dr. Bayram Yılmazkaya, depremde enkazdan kurtulan yurttaşların ezilme, çarpışma, göçük altında kalma, darbe alma, susuzluk ve uzun süre hareketsiz kalma gibi durumların sonucunda meydana gelen ‘crush’ sendromu nedeniyle böbrek yetmezliği yaşadığını açıkladı. Yılmazkaya, “Crush sendromunu, kas ezilmesine bağlı damarsal bölgenin bozulmasına bağlı olarak vermiş olduğu zehir gibi diye düşünelim. Kas kitlesinden, hücreden kan dolaşımına zehirlerin katılması, bu zehirli ürünlerin böbrekteki yapıyı bozarak, böbreği devre dışı bırakarak, böbrek hastalığı haline getirmesi. Bu travmanın büyüklüğüne bağlı. Ufak bir kas kitlesinden de olabilir ama enkaz altında kalan insanlar daha çok ağırlık ve beton altında kaldığından hızlı bir şekilde gelişebiliyor. Daha çok travmaya bağlı kaldıkça daha çabuk crush sendromuna bağlı böbrek yetmezliği gelişiyor. Daha lokal, daha kısa süre olursa ona göre de geç dönemde de olsa crush sendromu gelişebiliyor” dedi.

Yılmazkaya, deprem nedeniyle yaşanabilecek sağlık sorunlarıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, şunları söyledi:

“Depremden kurtulan travma bölgesi büyük olan vatandaşların hemen hemen çoğunda olma böbrek yetmezliği ihtimali var. Olacak diye bir şey değil olma ihtimali var. Olmasın diye tedavi başlanıyor, hidrasyon dediğimiz böbreğin su miktarı hemen ayarlanarak, çalışması sağlanıyor. Uzun süreli enkaz altında kalmanın şöyle bir dezavantajı var. Susuz kalıyor insanlarımız. Yani hiçbir yerde travma olmaksızın susuz kalan vatandaşlarımızda da böbrek hastalığı gelişebilir. Özellikle 7-8 gün. Hele hele beraberinde böbrek ve kalp rahatsızlığı gibi hastalıkları varsa, bu vatandaşımızda böbrek rahatsızlığı vücuduna darbe almaksızın da böbrek rahatsızlığı gelişebilir.

“SÜRE UZADIKÇA RİSK ARTIYOR”

Depremden kurtulan vatandaşlarımızın kurtarılma süresi uzunsa yakalanma riski daha da artıyor. Travma alıp da şeker, kalp hastasıyla kayıplar daha çok oluyor. Crush sendromu sonucunda böbrek rahatsızlığına yakalanan vatandaşlarımızın akut böbrek dediğimiz o dönemde böbreğin tekrar fonksiyonlarının kazanılması yönünde toparlanma sağlanıyor ama çok az miktar da olsa veya zeminde böbrek rahatsızlığı olanlarda kalıcı hale gelip, kalıcı diyaliz hastasışeklinde kalabiliyorlar.

“TRAVMANIN BÜYÜKLÜĞÜ VE SÜRE ÖNEMLİ”

Sendromun gelişmemesinden çok kas kitlesinin büyüklüğü de önemli. Süreç de önemli. Çok ağır bir travmaya maruz kalmışsa, bir günde bile gelişebilir, ama çok daha lokal bir travmaya maruz kaldıysa üç beş gün sonra bile gelişebilir. Yani kurtarılma süresi de çok önemli. Erken saatte kurtarılırsa, travmaya maruz kalsa bile erken müdahaleyle böbrek yetmezliğinin önüne geçilebilir. Uzun süre enkaz altında kaldı, küçük bir bölge bile olsa, diyelim sadece bacağının baldır bölgesinde ezilme var. O bile böbrek yetmezliği yapabilir. Travma aldığı alan ve süreç çok önemli.”

“ÖLEN İNSANLARIMIZ VAR”

Hastanelerde crush sendromuna yakalanan yurttaşları gördüğünü aktaran Yılmazkaya, “Hastanelerde gördüm, diyaliz yapılan hastalarımızı gördüm. Böbrek yetmezliği nedeniyle gelip de ölen insanlarımız çok, bu crush sendromundan dolayı. Kolay değil böbrek çok önemli bir organ. Bu organ devre dışı kaldığında insanlar daha hızlışekilde ölebiliyor. Zaten göçükten çıktı denilenlerin çoğunda ölüm olma ihtimali var bu crush sendromundan dolayı. Bu bölgede böbrek hastası sayısı artacaktır” dedi.

“ÇOLUK ÇOCUK SOKAKLARDA KALACAK YER ARADIK”

Yılmazkaya, 6 Şubat’ta meydana gelen depreme Gaziantep’te ailesiyle birlikte yakalandığını da belirterek, yaşadıklarınışöyle anlattı:

“Depreme yakalanmış bir milletvekiliyim. Çoluğumla çocuğumla sabaha karşı Gaziantep sokaklarında yer aramış bir milletvekiliyim. Toplanma alanlarımız yoktu, nereye gideceğimizi dahi bilmiyorduk. Birinci günü saat 11:00’de AFAD koordinasyon toplantısına katılan ilk milletvekiliyim. Nurdağı’na ulaşmaya çalıştım. Ulaşamadım, yollar kötüydü. İkinci gün diğer milletvekili arkadaşlarımla birlikte Nurdağı ve İslahiye’yi milletvekili arkadaşımla birlikte gördük çok kötüydü. Enkazın etrafında, Düzce depremindeki gibi askerdi, AFAD’dı yoktu. İnsanlarımız kendi imkanlarıyla kurtarmaya çalıştılar maalesef. İlk gün iktidar yoktu, devletimiz vardı. Üçüncü gün enkazların başına asker, AFAD görevlileri, dozerler geldi. Bir akıl durgunluğu tutukluk oldu. İnsanlarımız enkaz altında kaldılar. Bir çocuğumuzu çıkardık, üçgen bir alana sığınmıştı, hiçbir şeyi yoktu. Soğuktan ölmüştü.”

Kaynak: ANKA Haber Ajansı

Gündem Haberleri