Yarın sandıklara gideceğiz ve ülkemizin geleceği için oy kullanacağız…
Aylardır sosyal medyada “neden HAYIR” denilmesi gerektiğini çeşitli şekillerde hep birlikte anlatmaya çalıştık.
5 bin takipçim içinde yaklaşık 250 kişi bu sürece benim gibi aktif olarak katıldı.
Onlarında takipçilerini hesaba katarsak orta ölçekli bir ilçe nüfusu sayılabilecek on binlerce insan doğrudan bu sürecin içine şöyle ya da böyle girdi.
Şunu unutmamak gerekir:
Hangi partili olursanız olun…
Hangi inancın ya da cemaatin mensubu olursanız olun…
Hangi siyasi düşünceyi taşırsanız taşıyın…
"Vereceğiniz oy sizlerin, bizlerin, hepimizin doğmadan önceki, öldükten sonraki hayatımızın nasıl olacağını biçimlendirecektir."
EVET oyu verip ilerde pişman olduğunuzda “ya biz yanlış yapmışız, gelin düzeltelim” deme şansınızın olmayacağını bilin.
Zorbaların yaptığı 12 Eylül Anayasasını bile 35 yılda tümüyle ortadan kaldıramamışsak, bunun değişimini belki de çok uzun yıllar yapamayacağız…
Ve değişimi beklerken sizler, bizler hepimiz ağır bedeller ödeyeceğiz.
Bir gerçek çok net ortada:
Yapılan anketlerin tümü EVET ya da HAYIR lehine yüzde 52-48 bandında çıkmaktadır.
Bu demektir ki “toplumun kahir ekseriyeti yeni rejim konusunda henüz uzlaşamamıştır…”
Sonuç ne olursa olsun, toplum buna uyacaktır ama o sonuca katılmayanlar mutlu olamayacak, kendini bu sonuca ait hissetmeyecektir.
Öyleyse EVET oyu verip bilinmeze ve bizleri neyin beklediğini tahmin bile edemediğimiz bir sürecin içine girmektense, HAYIR oyu verip değişim sürecini daha olgunlaştırmaya ve toplumun kahir ekseriyetinin uzlaşmasını sağlamak gerektiğine inanıyorum…
Bu sayede “adil, eşitlikçi, özgürlükçü ve farklılıklarımızla gönüllülük esasına dayalı birlikte yaşama iradesini” ortaya koyan yepyeni bir başlangıç yapma şansımızın kapısı aralanabilir.
Birbirimizi anlayarak, siyasal takipçisi olduğumuz yapıların tarihsel bagajlarına bakarak kinlenmeden, acılarımızı bağrımıza basıp affetmeyi becererek, barış içinde yan yana, omuz omuza, el ele vererek emek, vatan ve bayrak ortak paydasında Büyük Türkiye’yi birlikte kurabiliriz.
Toplumun yarısını öteleyerek, yok sayarak, “ben yaptım oldu” denilecek bir şekilde yeni bir rejimi bu yarının üzerinde Demokles’in Kılıcı gibi tehdit unsuru olarak tutarsanız "Büyük Türkiye’yi değil, ampute Türkiye’yi kurarsınız…"
EVET oyu verecek ya da oy kullanmayı düşünmeyen kararsızlara sesleniyorum:
Bir kez daha düşünün…
HAYIR oyu vererek yeni bir anayasanın yapılabileceğini asla aklınızdan çıkarmayın…
Bir kez daha, bir kez daha düşünün…