Ajan sayısının artmasının, ne demek olduğunu anlatan başlı başına bir kitap var mıdır, bilmiyorum.
Belki, ulusların yok oluşu, devletlerin yıkılışı, yeni devletlerin kuruluşu kitapları, bize bu konuda bilgi verir.
Ama şurası kesindir ki, ajan sayısı artıkça, ajan barındıran bir ülkenin, istikrarının olmayacağıdır.
Sovyetler Birliğinin dağılmasından önce, Rusya’da 200 bin CIA ajanıvarmış.
Bunu, o zaman ki CIA Başkanı kendi ağzından ifade etmişti.
Hatta CIA’nın Amerika’ya maliyetinin taşınamaz olduğunu da söylemişti.
Amerika’ya maliyeti ne oldu bilinmez, ama Sovyetlerin yıkılmasından, Amerika’nın epey kazançlı çıktığı ortadadır.
Türkiye’deki CIA ajanlarının sayısının çoğalmasının, etkisi nedir derseniz; birincisi yerli istihbarat birimlerinin elden gitmesidir. Ya da onlarla birlikte çalışır hale gelmesidir.
CIA’nın ülkemizde rahat çalışması için yerli ve Türkiye çıkarlarına çalışan, bir istihbaratın olmaması gerekir.
Bu durumu en iyi; Ordumuza ait istihbarat merkezlerinin ve Kozmik Odalarının imha edilmesinde görürüz.
Dağıtılan bu istihbarat birimlerinin yerini alan, yabancıistihbarat birimlerine ait Kozmik Odaların oluşması da, doğaldır.
Ordunun Kozmik Odasını dağıtan CIA’nın, İstanbul, Yıldız’da Kozmik oda sahibi olduğu, yazılmaya başlandı bile…(Aslan Bulut)
Ajan sayısı çoğaldıkça;
Demokrasi azalır,
Düşüncelerin manipülasyonu çoğalır,
Komplolar artar,
Fikir kirliği çoğalır,
Ülke kendi isteği dışında komşuları ile arası açılır,
Ticaret manipüle edilir,
Ülkenin sosyolojik dengesi bozulabilir,
Ajanlar çoğalınca huzur kalmaz.
Türkiye’de ajan çokluğunun, ilk sonuçlarını, Reyhanlı katliamında aldık.
Bilindiği gibi İstihbarı Operasyonel Fizyon anlaşması, AKP ile Amerika arasında imzalanmıştı.
Peki, bu kadar ajan çokluğunda, Reyhanlı katliamını neden önceden öğrenemedik?
MIT ile güvenlik birimleri arasında kopukluk varmış da, onun için önceden öğrenememişiz!
Falan filan.
CIA kendi yaptığı işi sana niye haber versin!
Senin istihbaratının içinde gayri milli unsurlar (Opersyonel Fizyon Birimleri) olduğu müddetçe, sen bu tür suikastların hiç birisini önceden öğrenemezsin…
Şimdi Operasyonel Fizyon Birimi bir operasyon daha yürütüyor.
O da; Lübnan Hizbullah’ını terör örgütü gibi gösterme propagandasıdır.
Suriye’de 18 adet farklı terör örgütü varken, Batı bunlara terör örgütü demiyordu. Şimdi Suriye’de Hizbullah varlığından yola çıkarak, hepsini terör örgütü olarak belirleme eğilimindedir.
Aslında, Lübnan Hizbullah’ının Lübnan Devletinin resmi ortağıolduğunu Batı biliyor.
Öteden beri Hizbullah’ı yasa dışı tanımlama çabaları İsrail’in marifetidir. İngiltere’nin her yasa dışı olayı Hizbullah diye açıklamasındandır.
Hatta şunu söylemek mümkündür, Türk İnsanı Hizbullah deyince aklına terör örgütü gelir.
Türkiye’deki domuz bağı ile insan katleden Hizbullah yasal Hizbullah ile karıştırılır.
Bu karıştırmanın sebebi de, ülkemizde çalışan Batı istihbarat ajanlarının manipülasyonun, ne denli güçlü olduğuna işarettir.
Ellerinden gelse, İran’ı da terör örgütü diye anlatacaklar.
İktidarınız yabancı devletler ile ajan anlaşmaları yapıyorsa, siz, halk olarak çaresiz misiniz?
Ülkeyi yabancı tasallutundan kurtaracak olan halk, ajanları da etkisiz hale getirmeyi eninde sonunda başarır.