Gerçek olmayan aşkların gerçek olmayan günü bugün…
Sadece zevk paylaşımından ibaret ilişkilerin adını “aşk” koymak hata olur.
Gerçek olmayan aşkların gerçek olmayan günü bugün…
Bu 14 Şubat bir varmış bir bakmışsın üç gün sonra yokmuş ilişkilerin ve incinmiş, mola verilmiş aşkların günüdür.
Ruhsuz bir objeye, bir hediyeye, bir çiçeğe aşkın ve sevginin yüklendiği gündür bugün.Yani o denli manasızdır. Cansız ve mattır.
Küçük bir öpücük bile sevgi ve aşkı anlatmaya yetmeliyken nasıl bir dayatma ekonomisi bu! Ücrete tabi aşklar.Senin aşkın benimkinden pahalıymış. Vay be…!
Ne kadar sahte ne kadar saçma geliyor, yaratıcılıktan uzak hediyeler. Sar, paketle gitsin. Hediye ne kadar pahalı olursa içine gönül telinden iki satır döktürmene gerek yok.
Yol haritasında erkeğe verdiği rol sadece hayatını kolaylaştırmak olan kadınların ve kadına ihtiyacı olduğunda tuvalet ihtiyacını giderir gibi giderip yoluna devam eden erkeklerin zafer günüdür bugün…
Gerçek aşk tanımıma uymuyor bu durum, aklım ve ruhum ermiyor toplumca ve topluca kutladığımız bu güne “Aşkında içine ettiniz” diyesim geliyor.
İstisnalar üzerine alınmasın, zira gerçekten istisna iseler zaten benim gördüklerimi ve hissettiklerimi onlarda düşünüyordur…
Sevgililer günü tamamdır peki ya sevgililer nerede? Ya aşk… O nerede?
Sevgi ve aşk ruhta mı, vücutta mı yaşanıyor şimdilerde?
Kalpte başlamadığı kesin artık aşkların… Çok aşağılara indi aşk…
Bakıyorum çevremde ki eşe dosta bir haftadır “offff yine sevgililer günü yaklaşıyor, ne yapsak ne etsek atlatsak şu günü…” ya da “karıma ne alsam, sevgilime ne yapsam acaba?” diye bir stres var.
Hal en basitinden böyleyken, kalkıp 14 Şubat geliyor diye heyecanlı kikirdemeler içine girmiş kadınların alayı aptaldır.
"Sevgiliye yaranmak" adına veya "karısına hâlâ âşık görünmek" için kaçınılmaz fırsat olarak gören erkekten gelen hediye ancak aptal kadınları tatmin eder. Bir çeşit mastürbasyondur kadın için sevgililer günü.(Bilhassa evli olanlar için.)
Sevmeyen ama seviyormuş gibi yapanların, bitmiş tükenmiş ilişkilere cila çekmek isteyenlerin günüdür bugün.
Seven ama sevildiğinden emin olamayanların, sevgisine veya sevgilisine güvenmeyenlerin, birbirini sınadığı, ölçüp biçtiği, sevgiyi hesaba kitaba vurdukları gündür.
Bence hediyesi değil; kendisi, sevgisi çok değerli olanın günü.
Sadece “benim sevgilimsin ya” diye başlayıp “işte bu yeter bana” diye cümleyi bitirenlerin günü bugün…
“İyi ki varsın” diyebilenlerin günü…
Ve o sevginin hediyeye bürünmüş en güzel en değerli şekli de bence bir bakış, bir söz, sevgiye dair yazılmış küçük bir not…
Hediye falan hikâye, adam gibi yaşıyor ve yaşatıyor musun aşkı; yalansız, tek eşli ve tüm kalbinle? O halde senin için her gün sevgililer günü zaten…
Aşk dolu bakışlar eşliğinde atılan bir tebessüm, sımsıkı sarılıp tek kelime etmeden öpüştürülen iki çift dudak yeter aslında.
Aşklarının ateşi tenlerini ve ruhlarını yakan hangi gerçek çift kendi içsel kutlamaları ve coşkulu geçebilecek birçok günleri varken ellerinde, niye 14 Şubatı kutlamak isterler ki?
Bencilce sevişler, sevişmeler ortalıkta kol gezerken kutlanacak bir şey yoktur gerçekten.
Gerçekten inandırıcılığını yitirmiş, aşkın sahiciliğinden şüphe duyduğun bir ilişkide sevgililer gününü kutlamak bir çeşit mastürbasyon değil de nedir?