Patrona Ferrari işçiye tabut
Habaş’ta lüks otomobil tutkunu patron Mehmet Rüştü Başaran, 4.5 milyon dolara Ferrari model araba alırken, işçisi ambulans olmadığı için öldü
Evrensel’in haberine İzmir Aliağa’daki demir çelik fabrikası Habaş’ta bir ay içinde yaşanan 4 ayrı iş kazasında Engin Solmaz adlı bir işçi öldü, 3 işçi de ağır yaralandı. Yaralanan işçilerden biri hala yoğun bakımda.
Engin Solmaz, canavar taşıyla taşlama yaptığı sırada makinenin kablosundaki kaçak nedeniyle elektrik akımına kapıldı. Yarım saatten fazla ambulans gelmesini bekleyen işçiler arkadaşlarının ölümünü izledi.
Hurdaya çıkacak kadar eski bir aracı ambulans olarak kullanan patron, Alman mühendislerin talebiyle onu da diğer fabrikasına yollamıştı. Eski ve arızalı bir makineyle çalışırken yaralanan işçi fabrikada ambulans olmadığı için hayatını kaybetti.
Zorunlu olarak fabrikada bulundurması gereken ambulansı almayan patron Mehmet Rüştü Başaran, lüks otomobil tutkunluğu ile biliniyor. Dünyada sayılı kişide olan Ferrari’lerin de içinde olduğu yüzden fazla lüks otomobili içeren bir koleksiyona sahip. İşyerinde ambulansı olmayan patronun 4.5 milyon dolarlık Ferrari arabasını özel uçakla İstanbul’a getirdiği basına yansımıştı. Birkaç gün sonra da aynı şekilde bakımsız ve eski araçlarla çalışma neticesinde haddehanede bir işçi, üretilen demiri depoya kaldıran vincin zincirinin kopması ve vücuduna çarpması sonucu yaralandı. Kaburgaları kırılan, bir haftadır yoğun bakımda yatan işçinin hayati tehlikesinin geçtiği söyleniyor.
15 gün önce ise bir diğer iş kazasında ocağa bağlı bacayı temizlemeye çalışan işçi yaklaşık 15 metre yükseklikten düşerek ağır yaralandı. 3-4 gün komada kalan işçi normale döndü ancak onun da sakat kalma ihtimali var. İş kazaları ve kötü çalışma koşullarında kötü bir sabıkası olan Habaş Demir Çelik fabrikasında 20 gün içinde 1 işçinin öldüğü, bir işçinin yoğun bakımda yattığı, 2 işçinin de yaralandığı 4 kaza meydana geldi. Bu yıl içerisinde 3 işçinin hayatını kaybettiği fabrikada, gerek Çalışma Bakanlığı için gerekse milyarder patron için hiç bir sorun yok ve yola devam…
Müfettişler elini kolunu sallayarak gidiyor
İşçiler bu ölümlerin de diğer iş cinayetlerinde olduğu gibi, hiçbir sorumlunun, yetkilinin ceza almadan üstünün kapanması ile sonuçlanacağını düşünüyor, “İşin başındaki Bakanlık da sendika ve işverenle aynı zihniyette, şimdiye kadar kimse ceza aldı mı? Fabrikaya bir şey oldu mu? Üstü kapatılmadı mı? Türkiye’de ölen suçludur zihniyeti var” diyor. İşyerindeki çalışma koşullarının denetlenmemesi, eksik ve yetersiz ekipmanlarla çalışılması, hurdaya çıkacak bir araca hasta nakil aracı vizesinin nasıl ve kim tarafından verildiği, fabrikadan ayrılmaması gereken ambulansın neden orada olmadığı, işçilerin neden iş kazalarına sebep olacak şekilde baskıyla çalışmak zorunda bırakıldıkları gibi soruların cevapları verilemiyor. Her seferinde yeterli müfettiş olmamasından dolayı denetleyemediklerini açıklayan Faruk Çelik’in aksine müfettişler denetlemeye gelmiş ancak, fabrikada hiç bir şey değişmemiş. Öyle ki “a” sınıfı iş güvenliği uzmanı çalışması gereken işyerinde “c” sınıfı uzmanlar görev yapıyor.
İşçiler eylem yapıyor sendika engelliyor
Çelikhane işçileri kazanın ardından sendikaya rağmen işbaşı yapmadıklarını belirtiyor. Türk Metal yöneticileri “duymadık” diyerek eyleme katılmadı ve katılmak isteyen işçileri de, “eylem yok” diyerek geri çevirdi. İşçiler, “Müdürler geldi ve bize yeni bir ambulansın en çabuk şekilde alınacağını söylediler, biz ondan sonra içeri girdik ve işbaşı yaptık” dedi. “Yeni yapılmakta olan yassı çelik üretim fabrikasında da kaza olmuş bir arkadaşımız düşerek sakat kalmıştı. Bunun üzerine Alman mühendisler ambulans ve revir istediler ve aldılar” diyen işçiler, kendi ambulanslarının oraya gönderildiğini belirtiyor.
Hurda ambulansa İl Sağlık Müdürlüğü’nden izin
İşçiler, “Şayet fabrikada ambulans olsaydı arkadaşımız ölmezdi. Ambulans diye gelen şey nerdeyse hurda bir arabadan ibaretti. Şoför içerisi çok sıcak havalansın diyerek kapıları açık dolaşıyor. Zaten o bile zamanında gelmedi” diyerek ölümdeki ihmali dile getiriyor.
Kendisine lüks otomobilleri uçakla özel olarak getirten Mehmet Rüştü Başaran fabrikasında ömrü neredeyse dolmuş olan 97 model BMC Panelvan’dan çevirme hasta nakil aracını kullanıyor. Daha vahim olanı böyle bir aracın İl Sağlık Müdürlüğü tarafından hasta nakil aracı vizesi alabilmiş olması ve Çalışma Bakanlığı Müfettişlerinin denetiminden geçmesi. İşyerinde örgütlü Türk Metal Sendikasından ise şimdiye kadar ne bir açıklama, ne de bir kınama geldi. Aksine, neredeyse gizleyerek, üstünü kapatarak olayı geçiştirmesi işçilerin tepkisini topladı.